GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
Medya dünyamıza bir saf daha eklendi.. “Pezo Medya” ve elemanları..
Pezo medyanın başı maalesef adı “Mehmet Akif Ersoy” olan bir şuursuz , haysiyetsiz bir zat..
Yönettiği televizyonun ekranlarını da Ankara pavyonları sahnelerine çevirmiş.. Vallahi, pavyonlarda çalışan Konsomatris kadınlar bile Pezo Medyada haber sunan spikerler gibi giyinmiyor..
Kadın haber sunuyor, tüm vücut hatları ortada.. Meğerse sermaye imiş..
Sonra bu lağım çukuru patladı, bir baktık ki kimler bu lağım kanalında âlemlere katılmamış ki? Medya, Spor , sanat, siyaset dünyasından flaş isimler var..
Bir bakıyoruz.. Her yer suç mahalli olmuş.. Çürümüşlük diz boyu.. Ahlak zaten dibe vurduğu için bu lağım kanalında yaşıyorlar..
Değerli okuyucular..
Birkaç gündür beni siyaset, medya ve sanat dünyasından arayıp, “abi sen bu şerefsizlikler zinciri ile bir şeyler yazman lazım. Bekliyoruz” falan diye sitemlerde bulundular..
Bakın, beni yakinen tanıyanlar biliriler.. Özellikle son 3 yılda çok ağır hastalıklar geçirdim ve halende tehlike arz eden Kalp ve solunum yolları tedavisi görmekteyim..
Zona denilen bir illet hastalık var.. Stres ve üzüntüden kaynaklanıyor.. Tüm vücudunu yaralar sarıyor.. Çok, çok ağır bir hastalık..
İşte ben bu hastalıklar arasında bunu da atlattım ama en ufak bir stres ve üzüntüde kafamda, vücudunda kaşınmalar oluşuyor..
Sağ olsunlar.. Bu ağır dönemimde Gazeteci adayı öğrenci muhabir kız kardeşlerim bana çok destek oldular..
Evet.. Bunları niye yazdım? Ben, bazı ekranları izlerken bile ağır bir sinir ve stresin çemberine giriyorum ve anında depreşmeler oluyor.. Haysiyetsizlikler ve gafletler sergilenince hakim olamıyorum kendime…
Şimdi bu uyuşturucu lağımını oluşturanlar ve bu lağımda yaşayanlar ortaya çıktı..
Bir bakıyorum, her yer, her alan suç mahalli olmuş.. Toplum ahlakı dibe vurmuş, çürümüşlük olağanüstü hal almış..
Bakın Değerli okuyucular..
Ben bu konuda değerlendirme yazıları yazmaktan uzak durdum ama bu illet dünyasında ki çaresizliklere üzüntülerle çokça tanık olan ve bilgi sahibi birisiyim.
12 Eylül 1980 Askeri darbe sırasında Mamak Askeri Cezaevi’nde kardeşlerim ve 11 arkadaşımla birlikte Ankara- Bahçelievler Ülkücü Gençlik Davasından 2,5 yıl yargılandıktan sonra “delil yetersizliğinden” Beraat ettik.
Fakat.. İstihbarat raporlarıyla “Benim her ne kadar ‘delil yetersizliğinden’ Beraat etmiş isem de yapılan araştırmada örgüt yöneticisi olduğum tespit edilmiş ve Ankara’da ikamet etmem, öğrencilik ve iş yapmamın sakıncalı olduğu” yönünde bilgi sunularak, beni 5 yıl ikamet mecburiyetti kararı ile İzmir’e gönderdiler. 1985- 1990 arası..
Şimdi dikkat ediniz.. Kısaca.. Orada Alparslan Türkeş’in, Belediye başkanı Burhan Özfatura’nın referanslarıyla Ege bölgesinin bir numaralı Gazetesi Yeniasır Gazetesine başladım ama ben siyasi suçlu olduğum için beni Polis- Adliye muhabirliği servisine verdiler..
Masa şefim Fatih Çekirge kardeşim.. Allah sağlık ve uzun ömürler versin.. Tabi ben maddi çaresizlikle ilk kez Polis muhabirliğine başladım..
İzmir, her türlü olayların her gün, her gece yaşandığı bir ilimiz..
Tabi polisle birlikte operasyonlara gidiyoruz.. Uyuşturucu ve uyarıcı madde niteliği taşıyan hap operasyonlarında gördüklerim karşında hep üzülüp, şoklar yaşadım..
Hatta uyuşturucu kullanan 13 yaşında ki bir çocuğun çaresiz halleri ve hareketleri karşında oturup, ağladım..
Bakın bir de şuna tanık oldum.. Uyuşturucu kullanan kesimin büyük oranı maddi olarak durumları iyi olan ailelerin fertleri idi.. İşte şuada ki fotoğrafta ki gibi.
Ve yine hırsızlık vakalarında.. Bir bakıyordum, zengin ailenin çocukları.. “Neden yaptın” diye sorduğumuz da, “çalma hastalığım var” diyorlardı.. Ve doğru idi..
Şimdi bunlara tanık olan birisi olarak şuan ki uyuşturucu lağımının patlamasına doğru bakmak ve Allah için, toplumun sağlığı adına doğruları yazmak lazım..
Doğrusunu yazınca da birileri rahatsız oluyorlar..
Değerli okuyucular.. Bakın bu lağım çukurunda yaşayanlar ortaya çıktı..
Hepsi fuhuşçu, hepsi ahlaksız ve hepsi uyuşturucu illetinin esiri olmuş zavallı yaratıklar..
Bakıyorum.. Yakalananların hepsi içici.. Yahu yüzü aşkın önemli içici isim yakalanıyor, bırakın uyuşturucu baronlarını, torbacılar bile ortada yok..
Uyuşturucu partilerine katılan kadın sunucunun adını yazmıyorum.. Çıkmış elinde Kur’an-ı Kerim’i gösteriyor.. Birisi diyor “ben İmam Hatip mezunuyum, partilere katıldım ama uyuşturucu ile işim yok” falan..
Ulan soytarılar.. Mademki bu illete karşı inançlı kişilersiniz neden o rezalet partilere bile, bile gidip, katılıyorsunuz? Çünkü, hesaplarınız var..
En önemlisi.. Haysiyetsizliğin başaktörü tekrar maalesef demem lazım.. Adı; “Mehmet Akif Ersoy” olan zat ve birlikte her olayda hareket ettikleri Av. Serkan Toper..
İkisini de tanırım.. Mehmet Akif her mecrada kendisini iktidar yanılışı olarak pazarlar ve kendini de bu şekilde bu zamana kadar saklamış..
Diğeri Avukat Serkan Toper.. Benim Karslı hemşerim.. Sülalesi benim ve ailemin Ülkü yolu arkadaşlarımız. Kendisi MHP’nin Belediye Başkan adayı bile oldu.. “Ülkücü”yüm diye kendini lanse ediyor..
Şimdi bunlar ortaklaşa birçok kirli işler çevirmişler, kalkıp diyorlar ki; “Bize siyasi operasyon çekiliyor” falan..
Yahu gel de gülme arkadaş.. Yahu, birinin AK Partilisiniz, biriniz MHP’lisiniz.. Bre akıl fukaraları, İktidarda CHP’mi var ki size siyasi görüşlerinizden dolayı operasyon yapsın?
Sonra siz kimsiniz arkadaş? Siyaset sahnesinde ki ağırlığınız ve liderliğiniz mi var ki sizi siyaseten yıpratsınlar..
Ve bu kadar ahlaksızlıklarınızdan sonra devletin ilgili birimleri sizinle ilgili işlemler yapmamasın mı isitiyorsunuz?
Ve gelelim milyonlarca taraftarı olan Fenerbahçe Spor Kulübünün Başkanı Saran’a..
Değerli okuyucular.. Spor dünyasında ki her alanda ahlak olmayınca, adalet te olmaz, saygı da olmaz..
Sadettin Saran, sen her türlü rezaletin sahibi ve uyuşturucu lağımının en aktif elemanı bu Ela denilen kadın spikerle ne işin var arkadaş?
Ve sen.. Bu haysiyetsiz kadınla ahlaki boyutları çok, çok aşan yazışmaları, söylemleri neden yaparsın?
Savcılık ifadende, her soruya kaçamak ve yakıştırmalı cevaplar verdin.. Sonra da test “temiz çıktı” dediniz..
Testin temiz çıksa da sen hangi ahlakla tekrar Fenerbahçe kulübün başında hala duruyorsun?
Senin bu kızla ilişkilerin ve yazışma içeriklerin uyuşturucu kullanmak kadar ahlak kurallarına aykırıdır..
Bu toplumsal ilkeleri kabul et ve o yüce spor kulübünün başkanlığından da istifa etmelisin.. NOKTA..
Değerli okuyucular..
Bu uyuşturucu bataklığından, caydırıcı yargı cezaları ile de mücadele edilmelidir..
Uyuşturucu içende, torbacısı da, baronu da terör iktisatlı suçla yargılanmalılar ve cezalar almalıdırlar..
Ve aileler.. Çocuklarının, yakınlarının lağım çukurunda heder olmamalarını ve ölmelerini istemiyorlar ise gerekir ise çocuklarını ihbar etmelidirler..
Tabi yakalanan içiciler de cezaevlerine gönderilmeden önce sıkı bir şekilde tedavi altında tutulmalıdırlar..
Toplumca, topyekûn mücadele birliği şart..
Bu Haber 15641 Defa Okunmuştur







