GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
Biliyorsunuz… 7 gün önce; “Ekonomik krizler nedeniyle, 14 yıldır Ulusal olarak Yayın yaptığımız Haber Sitemizin yayınına ‘ARA’ verdiğimizi, yazdığım makale ile duyurmuştuk..
Tabi bizim geçici olarak yayınımıza ara vermemize çok, çok sevineler ve birçok taşlı laflar üretenler olduğu gibi, üzülen dostlarımız da oldu..
Bu arada; bazı uyanıklar duyurumuza binaen sosyal medya sayfalarında sorudukları gibi, telefonla da bize şunu soruyorlar;
“Yayınımıza ara verdik” diyorsunuz da, Haber Siteniz www.haber2000.com u açtığımızda hala görünüyor, görüntüyü kapatmamışsınız” ..
Sorsunlar.. Biz Haber Sitemizin alan adı ve yer sağlayıcı vergilerini 2022 yılı olarak peşin ödediğimiz için, 2023 yılına kadar teknik olarak Haber Sitemizin portal sayfasının görüntüsü kaybolmaz..
Ve ayrıca halen Haber Sitemizin “Vergi mükellefiyeti” devam etmektedir.. Yani; “Kapatma” işlemi yapılmamıştır..
Ve istediğimiz anda da, Yayınımıza kaldığımız yerden devam edebiliriz..
Tıpkı bu yazımız gibi..
Değerli okuyucular..
Tesadüfe bakın.. Yayınımıza ekonomik krizler nedeniyle “ARA” verme işlemimiz, “10 Ocak, Çalışan Gazeteciler Gününe” denk geldi..
10 Ocak.. 1961 yılından beri “Çalışan Gazeteciler günü” veya “Bayramı” olarak kutlanır..
Birçok siyasiler ve STK yöneticileri bu günü kutlayan demeçler vererek, “İyi gününüzde de, kötü gününüzde de yanınızdayız” ahkamı keserler ama 10 Ocak’tan önce bu kesimlerin çoğunluğu Gazetecilerin halini sormazlar..
Ve ben bunca yıldır 10 Ocak Çalışanlar gününü “bayram” gibi kutlayan Basın mensuplarını görmediğim gibi, ne devletin, ne de Medya kuruluşlarının sahiplerinin çalışan Gazeteciler için özel bir iyileştirme yaptığına rastlamadım..
“Aynı tas, aynı hamam” mantığı da devam etse sineye çekip, “eyvallah” diyeceğiz..
Gelişen dünyayı her yıl çok gerilerden takip ediyoruz..
Bakın hala çok, çok eski Basın yasası ile işleri yürütmeye çalışıyoruz..
Gelişen teknoloji karşısında “kağıt medyası” yenilmiş, yerini “İnternet Medyası” almıştır..
Peki, Türkiye’mizde “İnternet Medyası” yasası çıkarılmış mıdır? Hayır..
Sadece “düzenleme” adı altında “cezalar ve korku salan” maddeler eklenmiştir..
Devletin ve kuruluşlarının; Basın İlan Kurumu vasıtası ile yayımlanan ilanlarından, hiç satmayan kağıt gazetesi yararlanıyor ama yüz binlerce, milyonlarca okuyucu kitlesine sahip olan İnternet Medyası yararlanamıyor..
Bu haksızlığa; devletin ilgili kurum ve görevlileri görmezden geldiği gibi, sözde İnternet Medya Dernekleri de sadece “iktidara yalakalık” yarışı içindeler..
İnternet Medyası olarak kayıt yaptırıyorsun ama “Basın, yayın” meslek kodu veriliyor lakin ilgisi olmayan Mesleki Esnaf Odalarına kayıt yaptırtıp, paralarını alıyorlar..
Vergiler, primler ve cezalar aynen uygulanıyor..
Ama devletin imkanlarından esnaf olarak yararlanamıyorsun..
Devletin ilgili kurumlarının teşvik kredi destekleri zaten “sıfır”.. Adı bile geçmiyor..
Ama yazdığın yazı ve Haberlerden dolayı mahkemelere verildiğinde hakkında “Basın yolu ile hakaret, özel yaşama saldırı ve iftira” gibi suç isnatları ile yargılanıyoruz, cezalar alıyoruz..
Evet Sayın Cumhurbaşkanım..
Vergi dairlerine kayıt yaptırıyoruz ama Basın veya Medya kuruluşu olarak gözükmüyoruz.. İlle de şirket kurmalıymışız…
Yani “şahıs” firması olarak Medya kuruluşu olmuyorsunuz..
“Basın 4. Kuvvet” diyoruz ama yüce devletimiz bu mesleği icra etme yolculuğuna çıkan Basın mensubuna hiç mi hiç destek vermiyor..
Kurduğu medya kuruluşunun yükselmesi için teşvikler sağlamıyor
Hele, hele bu sıkıntılı salgın ortamında destekler verilmediği gibi “yok” sayılıyor..
Sayın Cumhurbaşkanım.. Vergi resmiyetinde “esnaf” olarak görülüyoruz ama ilgili Bakanlıkların ve kuruluşların imkanlarından yararlanmadığımız gibi “pandemi destekleri” bile verilmiyor..
İtiraz edip, hakkımızı aradığımız da, bize ; “Maalesef Sayın Cumhurbaşkanımızın sunduğu desteklerden yararlanacak esnaf listesinde sizin meslek kodunuz bulunmuyor” deniliyor..
Yani, sanki biz; pandemi döneminde ki sıkıntılardan etkilenmemişiz, bize reklamlar, ilanlar yağmış, cebimiz paralarla dolmuş..
Bırakın Medya kuruluşu olmayı, resmiyette esnaf görülmemize rağmen “küçük esnaf” muamelesi bile görmüyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanım…
Tabi her konu ile detaylı olarak zat-ı aliniz ilgilenecek ve düşünecek değilsiniz.. Görevli ilgili Bakanlıklar ve bağlı kuruluşları var..
Ama maalesef çare üretmiyorlar.. Esnaflar arasında ayrımcılık yapıyorlar… Devletimizin imkanlarını ve desteklerini orta halli esnafa ayrım yapmadan sunmuyorlar..
Sayın Cumhurbaşkanım…
Tabi ilgili Bakanlıkların ve kuruluşların bu mantıksız işlemlerine sessiz kalmayıp, CİMER’e birkaç kez şikâyetlerde bulunduk..
Sayın Cumhurbaşkanım… Bakınız, ben Haber Sitesinin mükellef Sahibi olarak bu lanet salgın döneminde, yüce devletimizden sadece bir kez; Bin 100 lira kira yardımı ve iki kez de 300 lira fatura yardımı alabildim, o da CİMER’e şikâyetlerimden sonra…
Devlet bankaları, küçük esnafa Esnaf Kefalet vasıtası ile 20 Bin lira kredi veriyor… Sonrası gelmiyor..
Özel bankalar zaten salgın döneminde kurnazca “özel şartlar” uyguluyor ve kredi desteği sağlamıyor.. Hele, hele işyeri sahibi olarak 55-60 yaş civarlarında iseniz, alabileceğiniz krediyi de alamazsınız..
Neden mi? Pandemi, virüs salgını var.. Salgın yaşlıları vuruyor.. Ya krediyi aldıktan kısa bir süre sonra salgın yüzünden ölür isek, banka verdiği 25-30 bin lirayı kimden alacak?
Tabi bunları açık, açık dillendirilmiyor.. Sadece “puanınız yeterli değil” bahanesi ile atlatılıyor küçük esnaf..
Nedir bu puan oranı? En az BİN 200 olacak..
Bu puana sahip küçük esnafın olması zaten mucize..
Borçlarını, taksitlerini çok rahat ödeyen esnafın puanı BİN 200 olabilir.. Tabi Esnaf Odaları bu olumsuzlukları dile getirse de dinleyen olmadı, olmuyorlar da..
Sayın Cumhurbaşkanım…
Size; 10 Ocak Çalışan Gazeteciler gününde bu sitemleri yazmamın sebebi şudur;
Vergi mükellefi olan en küçük İnternet Medya kurlusunun aylık gideri 10 bin liradan aşağı değil..
Reklam veren iş kesimleri zaten salgın döneminde olumsuz etkilerde etkilendi.. Reklam veya ilan verseler dahi, eski büyük Medya kuruluşlarına veriliyor..
İşte İnternet Medya kuruluşunun geliri olmayınca büyük sıkıntılara giriyor, meslek aşkı da sönüyor…
Peki, yüce devletimiz; İnternet Medyasına nasıl destekler sağlamalı?
-Şartsız ve kefilsiz en az 25 bin lira işletme Kredisi sağlanmalı..
-Kamu bankalarına olan Kredi borçları yapılandırılmalı, ve yeniden ödeme şansı tanımalı..
-İlgili Bakanlıkların vermiş olduğu pandemi destekleri eksiksiz olarak İnternet Medyasına da verilmeli..
-En az 1 yıllık vergi mükellefiyeti bulunan Veb Portal hizmetleri meslek kodlu olan İnternet Medyası kuruluşuna, yazılı basına verildiği gibi, Basın İlan kurumu ilanları da paylaşılıp, verilmeli..
-En az 2 fatura gecikmesi sonrası elektriği ve doğalgazı kesilmemeli..
Evet.. Sayın Cumhurbaşkanım… 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü münasebetiyle, İnternet Medyası olarak bu sıkıntılarımızı takdirlerinize sunuyorum…
DENİZ GEZMİŞ VE ARKADAŞLARINA ETMEDİK HAKARETİ BIRAKMAYAN MANSUR YAVAŞ'IN YALKALIĞINA VE TETİKÇİLİĞİNE SOYUNAN, HABER SİTEMİZİN YAYININA ARA VERMESİ İLE İLGİLİ LAFLAR ÜRETEN SÖZDE SOLCULARA "REST" İLANIMIDIR
Değerli okuyucular…
Bakın; şunu bir kez daha yazmayı uygun görüyorum… Daha doğrusu siyasi dansözler yazmam zorunda bıraktırıyorlar..
Ben; Ülkücü yapıya sahip Türk milliyetçisiyim..
Haber Sitesi olarak hiçbir ittifakın veya siyasi partinin yalakası ve yardakçısı, kapılarında finosu olmadık, olmayız da..
14 yıldır doğru olanı savunduk, yanlış olanı da kıvırmadan eleştirdik..
Ben ve kardeşlerim Mamak zindanlarında ve darbe mahkemelerinde en ağır cezalar ve zulümler karşısında boyun eğmedik.
Bize; 14 yıllık yayın hayatımızda yapılmayan sözlü ve fiziki saldırıların yanı sıra yüzlerce teknik saldılar yapıldı..
Tüm sıkıntılarımıza rağmen boyun eğmedik ama geçen hafta yiğitçe gelişen ekonomik krizler neticesinde, Yayın hayatımıza “Ara” verme kararı aldığımızı duyurduk..
Birileri dikkat etsin… Yayın hayatımızı noktalamadık, kapatmadık.. Sadece “Ara” verdik..
Bizim bu kararımızı kamuoyuna aktarmamızdan sonra, açıkça yazayım özellikle CHP Ankara kesiminde bazı çapsızların, kifayetsizlerin, kıvırdak yalakaların; Haber Sitemizin yayınına “Ara” vermesine sevinip, taşlı laflar ürettiklerini öğreniyoruz..
Evet.. Sizlerin hangi masalarda ne konuştuklarınız, içinizde; kimin, kime parmak atma planları yaptıkları bana hızlı bir şekilde gelir…
Tabi ki bu fırsatçı kıvırdakların yanı sıra; CHP ve İYİ Parti kesiminden de bize telefonlar açıp, üzüntülerini dile getirip, destekler vermeye hazır olduklarını iletenlerde oldu..
Bana ve Haber Sitemize taşlar atılmasının en belirgin kaynağı; CHP’nin ithal adayı Mansur Yavaş’ı sürekli eleştirmem ve etrafında ki haddini bilmez tetikçilerine gerekli cevaplarla hadlerini bildirmem..
Yine ikinci etken sebep; kifayetsiz ve etkisiz CHP Ankara yönetimini sık, sık eleştirmem..
Değerli okuyucular..
Diyelim ki; yerel seçimlerde benim oy vermeyi düşündüğüm partinin, gösterdiği başkan adayı, eğer geçmişte veya yakın zamanlarda; Alparslan Türkeş’e, Gün Sazak’a, Abdullah Çatlı’ya, Muhsin Yazıcıoğlu’na, Ozan Arif’e ve diğer sembol Ülkücü isimlere küfür ve hakaret etmiş ise; ben gösterilen o adaya asla oy vermem ve seçildikten sonra da asla savunmam…
Bu dava adamlarının sarsılmaz duruşudur.. O isimlere yapılan hakareti; davama ve kendime yapılan hakaret sayarım.. NOKTA …
Şimdi gelelim bana ve Haber Siteme mahalle dedikoducuları gibi sevinerek taş atan kıvırdak sözde Solculara..
Bu şahsiyetsizler, her 6 Mayıs’ta Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının mezarları başına giderek, şöyle derler;
“Unutmadık, unutmak ihanettir.. Davan; davamız, kavganız; kavgamızdır gardaş”..
İşte bu sahtekâr, ikiyüzlü Solculuktan geçinenler, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarına bu sözleri sarf edip, mezarlık dışına çıktıklarından sonra hemen Deniz Gezmiş ve arkadaşlarına yakın geçmişlerde en ağır hakaret ve küfürleri savuran ithal Başkanları Mansur Yavaş’ın karşısında el pençe durup, yalakaca orada, burada savunup, bir şeyler beklerler..
Bu siyasi dönekler, daha doğrusu fahişeler birde bana “Aklını kira veren” diye yazılar yazıp, taş atıyorlar..
Ulan dönek alçaklar… Şimdi söyleyin, kim aklını ve davasını kiraya vermiş durumda?
Şu anda da; hepiniz birbirinizin koltuğuna göz dikmiş vaziyette, tilki gibi fırsatlar kolluyorsunuz..
Ulan kıvırdaklar… Siz kim, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan kim?
Sizler, siyasi menfaatler uğruna davasını satan menfeaatçi böceklersiniz..
Bu mesajlarımın sahipleri kendilerini çok iyi bilirler…
Ve şunu da hiç aklınızdan çıkarmayın…
Yeniden yayın hayatımıza başladığımızda hedefimizde yine “çapsız” başkanınız ve tetikçileri olacaktır..
Ve size son bir soru …. Hadi çıkın, Ankaralıya yalakalığını yaptığınız Mansur Yavaş’ın 2 tane icraatını gösterin…
3 yıldır sadece laf, laf ve algı balonları… Var mı başka bir şeyi?
Ve şunu da kafanıza şimdiden yazın… Genel Merkeziniz; bir daha ki yerel seçimde Mansur Yavaş’ı asla Büyükşehir Belediye Başkan adayınız olarak göstermeyecek..
Şimdiden başka gösterilmesi güçlü Aday Adaylarına yönelin, yoksa ortada kalırsınız…
Bu Haber 204467 Defa Okunmuştur