RUFAY KARAHAN yazdı
(CHP Ankara 1. Bölge Milletvekili Aday Adayı)
24 HAZİRAN SEÇİMLERİ
Bilindiği üzere 24 Haziran 2018 tarihinde yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerine Siyasi Partiler yoğun bir çalışma temposu içine girdiler.
Bu yoğun temponun ana temeli Milletvekili aday adaylarının içinden Doğru adayları bulmak ve en iyi neticeyi almaktır. Asıl Seçim Startları bu tespitlerden sonra verilecektir.
Partilerin yapması gereken değerlendirmeler arasında aday için hangi kriterlerin baz alındığını bilemiyoruz.
Ancak; seçim baskın bir nitelikte, Partiler hazırlıksız, adaylar şaşkın ve Genel Merkezlerin işi çok zor.
Hele hele kendini Seçimi kazanmak zorunda hisseden, düşünen ve bu seçimin Ülkenin geleceğinin yön tayini için son bir seçim ve Şans olduğunun farkında olan Genel merkezlerin işi daha da zordur.
Kimselere adaylarını nasıl belirlemeleri gerektiğini söylemek haddimiz olmadığı gibi, bu önemli seçimin kazanılmasında hangi etkenlerin rol aldığını bir vatandaş olarak söylemek de hakkımız olsa gerek.
Hangi hal ve şart altında olursa olsun bu seçimin kazanılmasında Kürt seçmenin rolü ve önemi büyük olacaktır. Özellikle Büyük metropoller de Kürtlerin genel olarak yön verdiği eğilimin kazanacağı muhakkaktır.
MHP ve İYİ Parti açısından Kürtlerle özdeşleştirilecek birlikteliklerden bahsedilmesi mümkün olmamakla beraber zıt saflarda oldukları her kesimce malumdur.
Saadet Partisi saflarında ferdi katılım ve hareketlerin dışında Kürtler açısından bir bütünsellikten bahsetmek mümkün değildir.
Ak Parti açısından durum çok da iç açıcı değil gibi görünmekte. Zira, yıllardır AKP’yi iktidara getiren ve deyim yerindeyse blok oy kullanan Kürtler, AKP’nin İran ile işbirliği yapıp Barzani’nin bağımsızlık anlamına gelen Kürt bölgesel seçimlerini sebep gösterip, yoğun baskı, izolasyon ve ambargo ile sindirmesi ve egale etmesini için unutmadılar. Buna Kerkük’ün elden gitmesi eklenince tuz biber acısı ve sancısı verdi.
Fırat Kalkanı ve Afrin’de Kürtler açısından önemli bir etkendir. Hele hele Fırat’ın doğusu söylemleri Suriye’deki Kürtlerin dışında Türkiye dahil bölgedeki bütün Kürtler açısından “felaketin geldiği gündür” düşüncesine kapılmalarına neden olmaktadır.
Böylesine bir durum içinde gidilen bir seçimde Ak Partinin Kürt seçmeni yeniden kazanması için ne gibi bir söylem geliştireceği doğrusu merak konusudur.
HDP, Cumhurbaşkanı adayının Cezaevinde olmasının mağduriyetini seçim arenasında gereği gibi ve yerinde kullanmak ve geçen seçim döneminde aldığı oyun biraz dahi olsa üzerine çıkmak , üçüncü kez “Türkiye Partisi” Olduğunu kanıtlamanın çabası içerisinde gibi görünüyor. Ancak; her halükarda seçim barajını ittifaksız geçecek bir yapısı olduğu görülüyor.
Cumhuriyet Halk Partisi için durum biraz daha değişik ve karmaşık gibi görülmektedir.
Yıllardır eylem ve söylemleriyle Kürtlerden uzak olan CHP bu dönemde Kürtleri karambolden kazanabilmek için önemli argümanları avantaja çevirebilir.
Geçmiş yıllar ve dönemlerdeki Doğu ve Güneydoğu Anadolu da Milletvekili seçimlerinde mevcudun önemli bir kısmını alan CHP bulunduğumuz an itibarıyla çok da fazla gayret sarf etmeden Kürt seçmenin gönlünü ve oyunu alabilecek performansı sergileyebilir.
Bunun en önemli nedenlerinden biri, Ak Parti hükümetlerinin önce “barış süreci” ni oluşturup sonra Kürt realitesini yok sayacak kadar ters yönde hareket ederek Kürtleri şok edecek kararlara imza atması,
Uzun yıllar İktidar olmanın oluşturduğu gücün kendi unsurlarını bile sıkan ve daraltan uygulamaların farkına varılması ve iktidar heyecanının kaybolması,
Her kesim ve birey için mutlak olması ve uygulanması gereken Temel İnsan hak ve özgürlüklere olan top yek ün inancın sarsılması veya nisbi yok olduğunun düşünülmesi vs…
Öncelikle CHP’nin yapması gereken; öteden beri Sol cenahta olup, siyasi ilgisizlik ve AKP’nin varoşlara ait söylemlerinden etkilenen kesimlerin son dönem ağırlaşan ekonomik ve geçim sıkıntısı koşulları ve gelir dağılımının adaletsizliğinden yakınan mütedeyyin ve muhafazakar kesimlerin (ki bunların çoğu Kürt seçmenlerdir) ilgilerini çekecek eylem ve söylemlerin geliştirilmesi ile kazanılmasının sağlanmasıdır.
Komünist, Sosyalist, Ateist, Deist vs. gibi her dönem blok oluşturup cılız bir yapı olarak, CHP politikalarından uzak duran kesimlerin Sahada karşılık görecek adaylarla bu seçimde kazanılması sağlanabilir ve oya dönüştürebilir.
Bu Seçim Ülkenin geleceği için çok önemlidir. CHP ne her dönem aday olan, ne de Medyatik vitrin profili adaylarla değil, sahada ev ev, sokak, sokak, köşe, köşe çalışarak özellikle kendi siyasi yelpazesinden olmayan, başka partilere oy veren ama gelecek kaygısı taşıyan kesimlerin oylarını alacak adaylarla bu seçimi kazanabilir.
Bu Haber 499429 Defa Okunmuştur