Kuzey Kore Lideri Kim Jong-Un'un başkent Pyongyang'da yaşayan halkın yüzde 25'lik kısmının başka yerlere götürülmesi talimatını verdiği öne sürüldü.
Kuzey Kore'nin başkenti Pyongyang'da alarm durumuna geçildiği ve Kim Jong-Un'un şehirdeki yaklaşık 600 bin kişinin tahliye edilmesi yönünde talimat verdiği iddia edildi.
Ayrıca ordunun savaş pozisyonu aldığı ve ülkede sirenler çaldığı belirtiliyor. Güney Koreli kaynaklar sınırın öbür tarafında halkın sığınaklara yönlendirildiğini ifade ediyor.
Geçtiğimiz günlerde Amerikan Deniz Kuvvetleri'ne bağlı bir filo, Büyük Okyanus'un batısına, Kuzey Kore açıklarına gönderilmişti.
ABD HABER VERMEDEN KUZEY KORE'Yİ VURACAK
ABD başkanlık seçim kampanyası sırasında “öngörülemez başkan” olmayı vaad eden Donald Trump, dış politika ve askeri planlarını gizleyerek belirsizlik politikası izliyor. Trump, dost ve müttefiklerine de tedirginlik oluşturan bu politikasını Fox Business kanalında “Mornings with Maria” adlı programda “Obama gibi olmayacağım” diyerek savundu.
Eski Başkan Barack Obama’yı ABD stratejilerini düşmanlara açık etmekle suçlayan Trump, programda Kuzey Kore’ye karşı atacakları adımları açık etmek istemediğini bildirdi. Trump, “Obama’nın Musul’a operasyon yapacağını çok önceden söylediğini ve herkesin tedbirini aldığını” hatırlatarak, kendisinin böyle yapmayacağını sözlerine ekledi.
Kuzey Kore’nin nükleer programıyla ilgili tedbirleri alma konusunda tereddüt etmeyeceklerini savunan Trump, bölgeye çok güçlü bir filo gönderdiklerini, aynı şekilde güçlü denizaltılara sahip olduklarını belirtti. Bunların bölgede Kuzey Kore’ye karşı önemli bir tedbir olacağını kaydeden Trump, bölgedeki müttefiklerini koruyacaklarını ileri sürdü.
Programda dünyanın en zalimlerinin bile Esed’in kullandığı türden kimyasal silahlarla insanları hedef almayacağını dile getiren Trump, İdlib’deki kimyasal silah saldırısıyla ilgili görüntüleri izleyince mutlaka bir şey yapmaları gerektiğini söylediğini aktardı. Trump “Bir grup insanın üzerine kimyasal silahlar ve varil bombaları attığınız zaman o çocukların kolsuz, bacaksız ve yüzsüz halini görüyorsunuz” ifadesini kullandı ve bu saldırıları yapan Esed’i kastederek “O bir hayvan” yorumunu yaptı.
"Uluslararası terörle mücadele yönündeki ortak hedefimizi bir kez daha doğruladık. Bu iki ülke liderinin Donald Trump'ın St. Petersburg'daki saldırı sebebiyle taziye mesajı iletmek üzere Vladimir Putin'i aradığı zaman dahil olmak üzere yaptıkları telefon görüşmelerinde ele aldıkları bir konudur." "Rusya, ABD'nin İdlib'deki olaylarla ilgili soruşturmayı desteklemeye hazır olduğunu görüyor. Suriye için ABD'yle işbirliğine devam edeceğiz. ABD ile uçuş koordinaysonunu yeniden başlatmaya hazırız." "BMGK'ya Suriye ile ilgili kararın götürülmesini yapıcı bulmuyoruz. Tillerson ile görüşmemiz etraflı ve samimiydi. Rusya ve ABD Suriye krizinin siyasi çözümü konusunda ortak görüşe sahip. Devlet Başkanı Vladimir Putin, Washington ile ilişkilerdeki engelleri aşmak için çaba göstermeye hazır olduğunu söyledi. Rusya ve ABD, diğer devletlerin işlerine karışmama konusundaki çizgisini değiştirmedi."
"İki ülke de gerilime yol açabilecek misilleme stratejilerine son vermelidir. ABD ve Rusya, düşük seviyedeki sorunların çözümüne yönelik bir çalışma grubu kurmayı kabul etti." "Her ikimiz de istikrarlı ve toprak bütünlüğünü koruyan bir Suriye istiyoruz. ABD'nin Esad'ın kimyasal saldırı düzenlediğine dair açıklaması nihaidir. Suriye rejimi ilk kez kimyasal silah kullanmıyor." "Esad, ülkesine yönelik uluslararası baskıya kendisi sebep oldu. Esad'ın düzgün bir şekilde iktidardan gitmesinin önemli olduğuna inanıyoruz. Nihai çözümün Esad'a ve ailesine bir rol biçtiğini sanmıyorum. Bunu kabul etmeyeceğiz, dünyanın da bunu kabul edeceğini sanmıyorum."
Bu Haber 954140 Defa Okunmuştur