Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, Financial Times'a konuştu... Gazetenin Ankara muhabiri Laura Pitel'e konuşan Davutoğlu, "AKP'de genel bir mutsuzluk var. AKP adalet, düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda öne çıkıyordu ama son 3 yılda benim gördüğüm, hayatımız boyunca desteklediğimiz bu temel değerler görmezden geliniyor" dedi.

Ahmet Davutoğlu, İngiltere’nin saygın ekonomi gazetelerinden Financial Times’a konuştu. Gazetenin Ankara muhabiri Laura Pitel’in sorularını yanıtlayan Davutoğlu AKP içinde genel bir mutsuzluk olduğunu söyledi. AKP’nin bir dönem önem verdiği temel değerlerine sırt çevirdiğini söyleyen Davutoğlu, “AKP bir dönem adalet, özgürlük, ifade ve düşünce özgürlüğü konusunda öne çıkıyordu fakat son 3 yılda benim gözlemim, hayatımız boyunca saygı duyduğumuz bu temel değerler görmezden geliniyor” dedi.

“TÜRKİYE’DEKİ KURUMLAR ZAYIFLIYOR”

“Türkiye’deki kurumlar zayıflıyor” diyen Davutoğlu, başkanlık sisteminin temel yapılara zarar verdiğini söyledi. AKP’de bir reform yapmak için bir sorumluluk hissettiğini dile getiren Davutoğlu, bunun için çok fazla umudu olmadığını da dile getirdi.

Davutoğlu, “Ben birçok gazeteciyi savundum. Ben fikirlere ve entelektüel özgürlüğe saygı duyulması gerektiğini söyledim” diyerek “Demirtaş ben görevden ayrıldıktan 6 ay sonra cezaevine gitti yani bundan ben sorumlu değilim. Bu siyasi bir süreç ve bu konuda bir şey yapamam” dedi.

Davutoğlu, “Siyasetçiler dinamikleri takip etmek yerine değiştirmeli ve benim amacım yeni bir siyasi ortam yaratmak. İhtiyacımız olan saydamlık, açıklık, özgürlük ve korkusuzca konuşmanın temeli olduğu yeni bir psikoloji yaratmak” dedi.

Açıklama yapmak istediği zaman hiçbir ana akım medyanın kendisini kabul etmediğini söyleyen Davutoğlu, Sputnik’e konuştuktan sonra röportajı gerçekleştiren gazetecilerin kovulduğunu dile getirdi.

Davutoğlu, yolsuzlukluk ve akrabalarını kayırma konusunda konuşmak istediğini söylerken, “Eski bir başbakan olarak korkarsam vatandaş da konuşamaz. Eğer konuşmaktan ve düşünmekten korkarsan, bir çözüm olmaz” ifadesini kullandı.