GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
Uzun süredir birileri tarafından; “FETÖ’cü olmakla, FETÖ’ye destek verme” içerikli karalama kampanyalarına maruz kalan Melih Gökçek, kendisini FETÖ’cülükle suçlama kapmayanlarını; kripto FETÖ’cülerin bizzat kurnazca yürüttüklerine vurgu yapıp, Fetullah Gülen hakkında da çok ağır ifadeler kullanarak şunları söyledi;
“Biz, Fetullah’ı hoca bilirdik ama bir baktık siyasi fahişe, ajan, hain çıktı.. 15 Temmuz da hain darbenin engellenmesinin ikinci kahramanı Melih Gökçek’tir.. Bana; Ankara’yı, FETÖ’ye parsel, parsel sattığım iftirasını atıyorlar.. FETÖ’cü çıkan tek bir firma veya kuruluş, benim başkanlığım döneminde ücretsiz hiçbir şey almadıkları gibi, daha önce ihale ile aldıkları her şeyi de geri aldım.. Tek bir şeyi bırakmadım.. Bana FETÖ’cü çamurunu atanlar, beni siyaset arenasından engelleme amacı taşıyan ve benden intikam almak isteyen kripto FETÖ’cülerdir. Şimdi merak ediyorum, FETÖ’nün kanını içmek için fırsat kolladığı Melih Gökçek nasıl FETÖ’cü olur? Kurnazca yapılan karalama kampanyasından başka bir şey değildir”
Evet… Değerli okuyucular..
Uzun süredir FETÖ’cü çamuru ile karalama kampanyası ile karşı, karşıya kalan Ankara Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Melih Gökçek, bugüne kadar kimselerin Fetullah Gülen için kullanmadığı en ağır ifadeyi kullanarak, “Siyasi fahişe çıktı” dedi.. Nokta…
Ama tüm bu net ifadelere rağmen FETÖ’cüler ve onlarla hedef işbirliği yapan bazı siyasilerin ve çapsızların da boş durmayıp, çamur atma görevlerini sürdürecekleri muhakkak..
Sayın Melih Gökçek, bu gün Tv100’de, Pınar Işık Ardor’un sunduğu “Pazar Siyaseti” programına katıldı ve birçok merak edilen önemli sorulara açıklık getirdi.
Değerli okuyucular..
AK Parti, geçen yerel seçimde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı “koltuğunu” nasıl ve neden kaybetti?
Dikkat edin.. “Başkanlık koltuğu” vurgusu yapıyorum..
Neden? Çünkü Mansur Yavaş, belediye meclis üyeleri listesinde çoğunluğu kazanmadı.. Sadece başkanlık koltuğunu, HDP’nin oy desteği ile zar, zor kazandı..
Peki, AK Parti’nin Başkanlık koltuğunu kaybetmesinde Melih Gökçek’in kasti etkisi oldu mu?
Sayın Gökçek bu soruya şöyle açıklık getirdi;
“Ben, Mehmet Özhaseki’nin kazanması için elimden gelen her şeyi yaptım.. Bu tavrımın şahitleri vardır.. Hatta Özhaseki’nin adaylığının açıklanmasından sonra, Özhaseki’de dahil olmak üzere 5 arkadaş bir araya geldik..
Mehmet’e dedim ki; ‘Bak Mehmet, çok ince bir Anket yaptırdım.. Şuan 7 puan geridesin.. Şimdi, yapacağımız etkin propaganda ile 4 puan daha aldık mı, sen 1 puan ile seçimi kazanırsın. Bende Beyaz tv’de Mansur hakkında programlar yapacağım, kazanırız’.
Ve ertesi günü ben Beyaz tv’de 5 saatlik bir program yaptım.. Programım sonrası Kılıçdaroğlu’ndan masaj geldi.. Bu mesajı dillendiren de CHP’li Levent Gök’tür..
Tanığım bir CHP’li arkadaşa demiş ki; ‘Melih tek bir program yaptı, 7 puanımız gitti’..
Ve Mehmet’e programlara davam edeceğimi söyledim.. Hatta ikinci programı yapacağım günü beni arayarak, 5 konudan bahsetmememi isteyerek, yanma geleceğini söyledi..
Bekledim gelmedi.. Ve akşam tv’den; Mehmet Özhaseki’nin gazetecilere; ‘Melih Gökçek, bizim propagandamızın parçası değildir. Görüşleri kendisini bağlar’ gibilerinden sözler sarf ettiğini öğrendim..
Tabi bende programı yapmaktan vaz geçtim.. Sustum, aleyhinde de propaganda yapmadığım gibi, partimin adayının kazanması için birçok kesimden oy verilmelerini istedim”…
Değerli okuyucular..
Sayın Gökçek’in bahsettiği şahitlerden birisi de benim..
Bende harbiden söyleyeyim.. Ben ve birçok arkadaş, Mehmet Özhaseki’nin adaylığının açıklamasından önce, AK Parti, Melih başkanı yenden aday gösterebilir diye ümit ediyorduk.. Ama olmadı..
Ve AK Parti, Mehmet Özhaseki’yi Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adaylığını ilan ettikten yarım saat sonra Sayın Melih Gökçek’i telefonla arayarak;
“Başkanım tavrımız ne olacak?” diye sordum..
Çünkü, bende; hem Mustafa Tuna’ya, hem de Özhaseki’ye; Melih Gökçek’i kötüleyici, yıpratıcı sarf ettikleri sözlerinden dolayı kızıp, karşı tavır almayı planlamıştım..
Buna rağmen, şerefim üzerine yemin ederim ki, Melih başkan bana aynen şunu söyledi;
“Göktürk, Özhaseki’ye desteğe devam”…
Tabi ben ve önemli oranda ki Milliyetçi- Ülkücüler, Melih başkanın hatırı için Özhaseki’ye destek vermeyi sürdürdük..
Ama bir baktık ki, CHP’nin adayından çok, AKP’nin mevcut başkanı Mustafa Tuna ve aday Mehmet Özhaseki, Melih Gökçek’i itibarsızlaştırmaya varan sözlerini sürdürmekteler..
Ve Tuna ile Özhaseki’ye bu tavırlarından dolayı, tepki yazısını yazarak, yanlış yaptıklarını vurgulayıp, artık kendilerine Ülkücüler grubu olarak destek vermeyeceğimizi net şekilde ilan ettim..
Evet.. Değerli okuyucular…
Şunu da tarihi gerçek olarak aktarmak gerekir ise; AK Parti’nin Ankara Büyükşehir’de başkanlık koltuğunu kaybetmesinde Melih Gökçek’in kasti etkisi olamıştır ama Mustafa Tuna ile Mehmet Özhaseki’nin söylemlerine kızan Melih Gökçek’i sevenlerinin seçim kaybetmede etkileri oldu..
Binlerce Milliyetçi- Ülkücü ile Gökçek sevenlerinin bir kısmı sandığa gitmediği gibi, bir kısmı da tepki adına gidip oyunu Mansur Yavaş’a verdi..
Tarihi gerçek budur..
Peki, AK Parti’ye çok uzun süre Ankara’da Belediye Başkanlığı kazandıran Melih Gökçek, neden yeniden aday gösterilmedi?
Sayın Gökçek’in programda anlattığına göre, AK Parti içinde birileri Anket Grubu oluşturmuşlar..
Bu Anket grubunun içinde FETÖ ile flört edenlerde var..
İşte bunlar… Yani, Melih Gökçek’in adaylığına engel olmak, parti dışında tutma emeli taşıyan bu grup, Genel Başkan Erdoğan’a rapor götürüyorlar..
Diyorlar ki; “Efendim, Melih Gökçek kızgınlığı yüzünden oylarımız epeyce aşağılarda.. Yeni bir aday isim koymamız gerekir” falan..
Hal bu ki gerçek böyle değil… Bu bozguncuların yaptıkları anketlerde hep Melih Gökçek adı öne çıkmış..
Hatta o zaman AK Parti genel merkezinde seçim işleri ile yanken ilgilenen bir yönetici Melih Gökçek’i arayarak;
“Başkan, gerçekten senin çok sevenin varmış.. Yaptırdığımız Anketlerde hep senin adın öne çıkıyor”..
Eee bu yetkili yönetici ne yapıyor?
Diğer bozgunculara uyup, Sayın Erdoğan’a gidip, Melih Gökçek’e söylediğinin tam tersini söylüyor..
Ve şuna inanıyorum ki; Ankaralılar, AK Parti’ye meclis üyeleri listesinde çoğunluğu kazandırıp, başkanlık koltuğunda bir tepki mesajı vererek, koltuğu Mansur Yavaş’a bırakma taktiğini uyguladılar..
Peki, bu kadar haksızlıklara uğrayan Sayın Melih Gökçek, partisine kırgın mı?
Gökçek bu soruya şu cevabı verdi;
“Sayın liderime asla kırgın değilim ama kırgın olduğum bazı arkadaşlar var”..
Peki, Gökçek siyasete devam edecek mi? Geri dönecek mi?
Cevap; “Benim hayatım siyaset.. Şuanda da siyaset yapıyorum”..
Mesaj anlaşılmıştır..
Ve Sayın Gökçek şu önemli harekete dikkat çekiyor..
“Bana, Ankara’yı parsel, parsel sattı iftirasını atanlar, bu gün her gün Ankara’yı parsel, parsel satıyorlar.. Hem de ucuz ihalelerle… Mansur Yavaş geldiği andan beri durmadan arsaları ve binaları satıyor”
Değerli okuyucular…
Bu arada; “Melih Gökçek, İthal ağaç alımında yolsuzluk yaptı” diye sık, sık gündem oluşturan Mansur Yavaş’ın, meğerse bu konuda, İzmir’de bir firma ile işbirliği yaparak sahte fatura tanzim ettiğini ve bunu fark eden Melih Gökçek’in de, Mansur Yavaş’ı sahte evrak tanzim etmekten mahkemeye verdiğini öğreniyoruz..
Bu Haber 338697 Defa Okunmuştur