GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Yazımızın analizine önce AK Parti’den başlayalım.
Çünkü; aldığım net bilgilere göre; AK Parti Ağustos’un 25’inden başlayıp, Eylül ayı sonuna kadar tüm Belediye Başkan adaylarını belirleyecek..
Gerekçe; biran önce araziye insinler, vatandaşlara kendilerini tanıtıp, ne yapacaklarını anlatsınlar..
Dikkat edin.. “Kendilerini tanıtsınlar, halk adaylarımızı tanısın”..
Peki, bu ne anlama geliyor?
AK Parti mevcut Belediye Başkanlarının en azından yüzde 80’nini tekrar aday göstermeyecek ve yeni adaylar gösterecek.
Gerekçenin görünen yüzü bu..
Amma 2018 Kasım ayının ilk haftasına “Buyurun yerel seçimi yapalım, hodri meydan” denilir mi?
Denilir .. Hem de Adayların erken belirlenmesi de bunun gerekçesi.
Peki, Yerel seçimleri erkene çekmeyi kim dillendirip, isteyecek..
Tabi ki Devlet Bahçeli ..
GELELİM CHP’ye SERGİLENEN ÇİRKİNLİĞE
Yukarıda belirttiğimiz gibi AK Parti CHP’yi yerel seçimle vurmaya hazırlanıyor..
Zaten bu CHP yönetimi ile Yerel seçime gidilir ise AK Parti’nin, CHP’yi devirmek için ahım-şahım propagandalar yapmasına da gerek yok.
CHP’yi, CHP seçmeni sandığa gitmeyerek veya inadına AK Parti adaylarına oy vermekle vuracak..
Dedik ya; CHP’nin yeni lideri “Kemal Bahçeli” olmuştur.
Yanında ki tilkiler ile birlikte “Koltuklarımızı size vermeyiz” diyerek kurmadıkları oyunlar ve alicengiz oyunları kalmadı
Bunu da geçelim..
Partinin tepesinde büyük edepsizlikler sergileniyor, edepsizlikler açıkça kamuoyuna bizzat aktarılıyor ama her ne hikmetse “Kemal Bahçeli” bu edepsizlikler karşısında susuyor, tavrını koymuyor.
Düşünün.. Daha 1 ay öncesinde öve, öve milletin karşısına Cumhurbaşkanı adayı olarak koydukları Muharrem İnce’ye, CHP’nin bir Genel Başkan Yardımcısı açıkça hakaretler edip; “Ne kahramanı, Kaba-saba, tek adam heveslisi” diye twit atıyor.
Ve bu zat, yine bir yandaş medya ya diyor ki; “Bu sözlerimden dolayı pişman değilim”..
Bu rezaletin üzerinden 5 gün geçti, her ne hikmetse CHP’nin Genel Başkanı susuyor, bu haddini bilmez zat’a demiyor ki; “Yahu sen ne yapıyorsun, Cumhurbaşkanı adayı gösterdiğim kişiye ağır hakaret ediyorsun. Bu hakaret aynı zamanda bana, partimize sayılır, şimdi halk bize bundan sonra nasıl güvensin?”
Bu çirkinlikten sonra Muharrem İnce, esas rezilliğin bombasını bizzat canlı yayında kısmen patlatıyor..
Dedi ki; “bana seçim gecesi bazı iftiralar atıp, kumpas kuran da bu twiti atan adam.. Yani CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan” .
CHP’nin Genel Başkanı bu sözün ardından isyan edip, bu yardımcısına; “Derhal istifanı ver” demiyor, yine susuyor..
Bu da yetmiyor..
Oturduğu koltuğun ağırlığını bilmeyen ve özellikle yandaş medya ile çalışan bu zat, Muharrem İnce’nin bu sözünden sonra yine yandaş medyaya diyor ki;
“O sözleri yazdığım için pişmanlık duymuyorum. İnce, aynı zamanda yalancı imiş. İspat etsin. CHP’nin kültüründe yalan söylemek yoktur”..
Bu nasıl CHP kültürü ki; millete överek teslim ettiğiniz Cumhurbaşkanı adayına ağır hakaret etmek serbest.
Tabi, CHP Genel Başkanı bu yazımı yazdığım saate kadar yine sustu..
Anlıyorum ki, Muharrem İnce’ye bu hakarete çok sevinmiş ve açıkça destekliyor..
O zaman hepiniz kaba-saba ve saygısız adamlarsınız..
Yok, bu rezaleti kabullenmiyorsan, CHP’nin Genel Başkanı sana bir çağrım var;
“Eğer zerre kadar liderlik ağırlığın kalmış ise; gösterdiğiniz Cumhurbaşkanı adayına ağır hakaretler eden ve oyunlar oynayan, partinizin kilerinde ki bu fareyi derhal kovar, dışarı atarsın”
Siz bu yüce milletle alay mı ediyorsunuz?
“Partinin kilerinde ki fare” dedim..
Biraz eskilere gidin, bu farenin partinin muhasebesine nasıl girdiğini, milyonları nasıl kemirdiği ve oradan kilere nasıl daldığını görürsünüz..
Zaten herkes biliyor..
Bu Haber 519055 Defa Okunmuştur