GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı

www.haber2000.com

Değerli okuyucular..

Malumunuz… CHP İstanbul İl başkanı Canan Kaftancıoğlu’na verilen 4 yıl 11 aylık ceza Yargıtay tarafından onaylandı..

Herkes başladı ileri- geri konuşmaya… Çoğunun da bir halt bildiği yok.. Bilgi para ile değil, öğrenmekle, akılda tutmakla, bilgi dağarcığında saklamakla olur..

Yahu madem ki herkes bir davanın devam eden sürecinde hem savcısı oluyor, hem de hakimi oluyorsa, herkes kafasına göre hüküm veriyorsa, toplumu bu yönde hareket etmeye sürüklüyorsa; o zaman tüm adliyeleri kapatalım arkadaş.

Neden oluyor bu bilgi kirliliği kargaşaları?

İlle de Hukukçu olmaya gerek yok.. Evrensel Hukuk ilklerine inanmayıp, hiçe saydığımızdan..

Ve en önemlisi “Hukuk devleti” sistemimize olan güvenimizi bazı siyasi davalar sonucu yitirmemizden..

Herkes verilen hükmü; kendi ideolojisine göre yorumlayıp, çekiştiriyor..

Değerli okuyucular..

Tanıdığım ve tanımadığım birçok okuyucularımızdan birkaç gündür bana “Canan Kaftancıoğlu ve aldığı cezalar sonucunu” neden değerlendirmediğimi soruyor..

Bakın.. Ben Canan hanımı özellikle Atatürk’e hitabeti konusunda çok ağır şekillerde eleştirdim ama üst kısımda ne dedim? “Evrensel Hukuk değerlerine, ilkelerine” inanmadığımız için bu kargaşaları yaşıyoruz..

Bir siyasi bu ilkeleri hiçe sayar, birisi siyasi yorum yapabilir ama herkes kendi ahlakından sorumludur…

Onlar inanmıyorlar ise sende bu ilkeleri çöpe mi atacaksın?

Ne diyor “Evrensel Hukuk ilkeleri?”

BİR… Devam eden bir yargı dosyası ile ilgili hiç kimse; kamuoyu huzurunda yorumlar yapamaz, eleştiri getiremez.. Hele hele yazılı ve görsel basın yolu ile asla..

Neden? Yargılama süreci devam eden davanın seyrine etki yapılabilir ve verilecek hükmü gerçeğinden uzaklaştırabilir diye…

Eğer bu sürece sözlü ve yazılı müdahale eden olur ise cezalandırılır… 

Ha diyeceksiniz ki; “Yahu kardeş zaten bizim yasalarımızda da bu uyarı var”..

İşte bu uyarıları sadece kağıt üzerinde görüp, hiçe saydığımız için ahkamlar kesmeye başlıyoruz ve Evrensel Hukuk ilkelerin de çöpe atıyoruz, başlıyoruz sallamaya ve toplum karpuz gibi ikiye ayrılıyor..

İKİ .. Canan Kaftancıoğlu’nun yargı süreçleri henüz bitmiş değil..

Ülkemizin imzaladığı sözleşmelere göre de iç Hukuk ve dış Hukuk süreçlerini değerlendirmek herkesin hakkıdır..

Şimdi; iktidara da, muhalefete de sorsan aynen şunu söyleyecekler;

“Biz evrensel Hukuk ilkelerine saygılıyız, uygulanması taraftarıyız ve bu ilkeleri savunuyoruz”..

Yalan.. İki cephe kurulmuş ve verilen karar üzerinden yaylım ateşi başlatılmış durumda..

Tabi ki yargı kararı eleştirilebilir ama iç ve dış Hukuk süreçleri sonlandığı zaman…

ÜÇ.. Dedik ya ahkam kesiyoruz.. Yasa maddeleri değişikliğe uğradığı için Canan Kaftancıoğlu’nun aldığı cezalarla siyasi yasak kapsamı işlevi “İl başkanlığını” asla etkilemez..

Bu yasa değişikliğine rağmen Sayın Kılıçdaroğlu dün akşam yaptığı gizli toplantısında vekillerine demiş ki;

“Ne olursa olsun, Canan hanımı bizim il başkanımız olarak görüp, tutacağız”..

Sayın Kılıçdaroğlu… Zaten yasa gereği il başkanlığını bırakacak bir hüküm yok.. Sadece 5 yıl Milletvekili seçilemeyecek…

Ayrıca yine aldığı üç ayrı cezadan dolayı herkes bir ahkam pazarı kurmuş gidiyor..

Yok, “cezaevine girmeyecek, yok şu olacak, bu olacak”..

Arkadaş… Üç ayrı suç vasfı ve ceza.. Tamam bu cezanın yasa gereği yatarı yok ama işlemi var.. Cezaevine girdi- çıktı işlemleri yapılacak..

Açık Cezaevine gitme işlemi yapılacak.. Oradan alacağı iyi hal yazısı ile tahliye edilecek…

Yani nereden baksanız, Canan hanım 3-5 gün cezaevi süreci yaşayacak…

AK PARTİ ÜST DÜZEY YÖNETİCİSİ FAHİŞELİK YAPMA, KİMSEN YİĞİTÇE ÇIK YA ADINLA KONUŞ, YA DA STİFA ET ORADA DURMA..

Değerli okuyucular..

Gelelim yazımın başlığına… Biraz açık ağır küfür ve hakaretler olsa da artık bunları bazı karaktersiz, ikiyüzlü siyasilere bu şekillerde hitap etmek gerekir diye düşünüyorum..

AK Parti iktidarda… Canan hanım cumhurbaşkanına hakaretten dolayı da ceza aldı.. İşte muhalefet kanadı bu suç vasfından dolayı “verilen ceza siyasidir” diye savunuyor kendini..

Savunuyor ama toplumda bu yönde düşman kitlesi oluşmasına neden oluyor…

Hadi muhalefetin içi yanmış, feryad ediyor diyelim..

Peki, AK Parti iktidarı kanadından bir yönetici çıkıp, bu düşman kitlesi oluşturma mantığını köpürtecek çok tehlikeli şeyler söyleyip, topluma nifak tohumları ekiyor ise bun adına “yangına benzin dökmek” denir..

Şimdi bu gün okuyoruz.. “Üst düzey bir AK Parti yöneticisi”, Halk tv’den İsmail Saymaz’a; Canan Kaftancıoğlu’na verilen cezaları yorumlayıp, değerlendirmiş..

Ama bu üst düzey AK Parti yöneticisinin adı ortada yok..

Bu AK Partili yönetici ne demiş?

"Yargıtay öyle ayarlamış ki terör suçlarından kurtarıyor ancak cumhurbaşkanıyla ilgili geri adım atamıyor. Ama orada da yedi ay düşürüyor. Ortaya karışık bir denge yapmış. Hukuk böyle olmaz. Eğer suçluysa suçlu, değilse değildir. İçeride yatırmayacak ama bak mahkum ettim diyecekler. Adamlar siyaset yapmış. Bu tamamen siyasi karar. Doğru değil.

Bu davaların siyasi yönü var. Siyaseten arkeolojik kazı yapacak olursak bunun nerede duracağı, nasıl olacağı belli olmaz. Bu hoş bir şey değil. Siyaseten intikam duygusunu ve kutuplaşmayı daha da derinleştirir.

10-15 sene önceki paylaşıma bakılacak olursa sadece Kaftancıoğlu değil, çok sayıda kişinin paylaşımlarının dava konusu olması gerekir. AK Parti dahil herkesi vurur”..

Tekrar yazıyorum… Belki de ortalığı karıştırmak için “bir AK Parti üst düzey yöneticisi” denilip, isim yazılmayıp, açıklamayı gizemli hale getirip, kargaşanın daha vahim hale gelmesi hesaplanıyor olabilir..  Yani belki de böyle bir yönetici yoktur…

Ama eğer var ise.. Ben O AK Parti üst düzey yöneticisine ikiyüzlü fahişe diyorum, siyasetin oruspusu diyorum..

Bre üst düzey yönetici.. Kimsen, delikanlı isen, ya çık ortaya adınla konuş, ya da istifa et orada durma…

Haa bir şeyler biliyor, toplum adına önereceğin, uyaracağın şeyler var ise senin görüşeceğin, bu bilgileri aktaracağın yer basın değil, direk çıkıp Genel başkanına ve Cumhurbaşkanına görüşlerini, uyarılarını, istemlerini aktarman gerekir..

Sen bu kızgın ortamı kullanan, kötü niyet hesapları olan bir siyasi fahişesin..

AK Parti’nin tüm merkez üst yöneticilerine sesleniyorum.. Bulun, içinizde ki bu siyasi fahişeyi..