2023’te GSYH’nin 2 trilyon dolara, kişi başına milli gelir 25 bin dolar, ihracat 500 milyar dolar, işsizlik yüzde 5 olacaktı. Yeni plana göre ise milli gelir1.08 trilyon dolara, kişi başına gelir 12 bin 484 dolara, ihracatın ise 226.6 milyar dolara düştüğü görüldü. İşsizlik yüzde 9,9 olarak belirlendi.
Hükümetin On Birinci Kalkınma Planı’nı açıklamasıyla birlikte 2023 hedeflerinin saptığı görüldü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Meclis’e sunulan planda hedeflerin düştüğü 2023’e göre belli oldu. Kişi başına milli gelirin 12 bin 484 dolara çekildiği yeni planla birlikte ortaya çıktı. Daha önce 2023 hedeflerinde bu rakam 25 bin dolardı. Hedeflere göre, o dönemde milli gelir konusunda şu açıklama yapılmıştı:
“Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da mali disiplini kararlılıkla sürdürecek, enflasyonla ciddi biçimde mücadele edecek ve 82 milyonu aşan bir nüfusla, kişi başı geliri 25 bin dolara çıkaracağız.”
2001 krizinden sonra Ak Parti’nin akılcı ve sürdürülebilir tedbirlerinden bahsedilen 2023 raporunda “Küresel krizin etkilerini en az hisseden Türkiye ekonomisi, GSYH açısından 2023’te dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girecek” denildi. Milli gelirinde 2 trilyon dolar olacağı hedefler arasında yer alıyordu.
On Birinci Kalkınma Planı’nda ise bu hedefin 1.08 trilyon dolara düştüğü açıklandı. İhracat tarafında da hedefler saptı. Geçtiğimiz günlerde ekonominin lokomotifi olan ihracatta da düşüş sinyalleri yapılan anketlerle ortaya konuldu.
2002 sonunda Türkiye’nin ihracatı 36 milyar dolardı. Küresel kriz öncesinde bu rakam 132 milyar dolara kadar çıktı. 2023 hedefinde de toplam ihracat hedefi 500 milyar dolardı. 50 bin ihracatçı sayısının da 100 bine çıkartılması hedefleniyordu. On Birinci Kalkınma Planı’nda da ihracatta yeni hedef 226.6 milyar dolar olarak hesaplandı.
Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri olan işsizlikte de yeni hedef belli oldu. 2023 hedeflerinde işsizliğin yüzde 5’e indirilmesi planlanıyordu. Şimdiyse yeni plana göre işsizlik yüzde 9.9’a düşecek. Ayrıca 4.3 milyon ek istihdam yaratılacak. Onuncu Kalkınma Planı’nda ihracat hedefi 2018’de 277 milyar dolar, işsizlik oranı ise yüzde 7,2 olarak belirlenmişti.
BORÇLANARAK HARCAMANIN ÖNÜNE GEÇİLECEK
İkinci ve sonraki konut alımlarında vergileme ve kredi kullanımına ilişkin düzenleme ve uygulamalar gözden geçirilecek. İmar değişikliklerinden kaynaklanan değer artışlarının vergilendirilmesine ilişkin mevzuat ve uygulama güçlendirilecek. Hane halkı tasarruflarının artırılmasını temin için, borçlanarak harcama yerine harcama öncesinde tasarruf etme davranışı desteklenecek. Dayanıklı tüketim mallarıyla eğitim, tatil gibi harcama kalemleri için bankalarda harcama kalemi grubuna özel birikim hesapları oluşturulacak ve bu birikimler kullanılarak gerçekleştirilen harcamalarda ilgili ürünler için vergisel teşvikler uygulanacak.
DOĞURGANLIK ORANI DÜŞÜYOR
Gençler ve yaşlılara yönelik toplumun tüm kesimlerini kapsayıcı hedeflerin yer aldığı planda, hayata geçirilecek çalışmalar sıralandı. Bu kapsamda, uzun süreli bakıma gereksinim duyan yaşlılar için hizmetler çeşitlendirilecek. Yaşlıların belirli şartlarda çalışma hayatında kalabilmesini sağlayacak mekanizmalar oluşturularak, yaşlıların tecrübelerinden faydalanabilmek için toplumsal karar alma süreçlerine aktif katılımları sağlanacak.
Nesiller arası kültür paylaşımı ve dayanışmanın artırılması amacıyla yaşlıların aile içinde bakımının desteklenmesi amaçlanırken, yaşlanan nüfusa yönelik hizmet ve politikalar veriye dayalı olarak geliştirilecek ve bu kapsamda ‘Türkiye Bakım ve Yaşlılık Araştırması’ yapılacak Kalkınma Planı’nda nüfus hedeflerine de yer verilerek, TÜİK’e göre 2018’de 1,99 olan kadın başına çocuk sayısı (toplam doğurganlık hızı) 2023 için 2,15 olarak belirlendi.
Doğurğanlığın hızla düştüğü bu dönemde nasıl artacağı kafada soru işaretleri bıraktı. Ayrıca 2015-2017 döneminde 65 yaşındakilerin hayatta kalma beklentisinin erkekler için 16, kadınlar içinse 19,2 yıl olduğu belirtilirken, 2023 hedefi erkekler için 16,3 kadınlar için de 19,5 yıl olarak tahmin edildi. TÜİK’e göre 2017’de yüzde 12,2 olan yaşlı nüfusun iş gücüne katılma oranı ise 2023 için yüzde 13,7 olarak hedeflendi.
KIDEM TAZMİNATINDA YENİ REFORM
Planda kıdem tazminatı reformuna da yer verildi. Reformda sosyal tarafların mutabakatı dikkate alınacak. Bireysel hesaplara dayalı kurulacak kıdem tazminatı fonu, sistemde kalış süresi yeniden ele alınarak Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ile entegre edilecek.
Geçen yıl yüzde 47,4 olan istihdam oranının 2023’te yüzde 50,8’e çıkarılması ile yüzde 11 olan işsizlik oranının yüzde 9,9’a düşürülmesi hedeflenen planda, yüzde 33 düzeyindeki kayıt dışı istihdam oranının ise yüzde 28,5’e indirilmesi amaçlanıyor.
Plana göre, sosyal sigorta prim tabanı genişletilecek, sisteme giriş kolaylaştırılacak ve denetimler yoluyla sistem etkinleştirilecek. Esnek istihdam imkanlarının artırılması amacıyla çalışanların kayıt altına alınmasında kolay işverenlikuygulamaları yaygınlaştırılacak. Çiftçiler ve mevsimlik çalışan tarım isçileri gibi yılın belirli aylarında gelir elde edenlere yöneliközel prim ödeme dönemleri belirlenecek.
İŞ GÜCÜ İÇİN EĞİTİME YOĞUNLAŞILACAK
Sanayinin ihtiyaç duyduğu iş gücü profili belirlenecek. Bu ihtiyaca dönük mesleki ve teknik eğitim ortaöğretim, fen liseleri ve yükseköğretim kurumlarının öğretim programları güncellenecek. İstihdam teşvikleri öncelikli sektörlerde nitelikli istihdamı daha fazla teşvik edecek şekilde geliştirilecek.
“Turkuaz Kart“a ilave olarak nitelikli ve yüksek deneyimli yabancı iş gücünü teşvik edecek mekanizma oluşturulacak. OSB’lerdeki mesleki ve teknik liselerin sayısı ve çeşitliliği artırılacak, teknolojik donanımı güçlendirilecek. İş gücü piyasasının ihtiyaçlarına yönelik esnek çalışma biçimleri etkinleştirilecek ve konuya ilişkin denetimler artırılacak. Çalışma saatleri üzerindeki denetimin etkinliği fazlalaştırılacak. Kısmi ve esnek çalışanların sosyal güvenceye erişimini artırmak üzere gerekli değişiklikler yapılacak. Esnek çalışma biçimleri konusunda tüm sosyal taraflara yönelik farkındalık faaliyetleri artırılacak.
YEŞİL ENERJİYE AĞIRLIK VERİLECEK
Türkiye’nin geçen yıl 303,3 teravat saat olan elektrik enerjisi talebinin 2023’te 375,8 teravat saate ulaşması öngörülüyor. Doğal gazın elektrik üretimindeki payının 2018’de yüzde 29,85’ten yüzde 20,7’ye indirilmesi hedeflenen plana göre, yenilenebilir kaynakların elektrik üretimindeki payı da 2018’deki yüzde 32,5’lik seviyeden 2023’te yüzde 38,8’e yükseltilecek.
Geçen yıl 150 teravat saat olan yerli kaynaklardan elektrik tüketimi de On Birinci Kalkınma Planı çerçevesinde 2023 itibarıyla 219,5 teravat saate yükseltilecek. Söz konusu plan çerçevesinde, 2018’de 88 bin 551 megavat olan elektrikteki kurulu güç, 2023 itibarıyla 109 bin 474 megavata çıkarılacak. Enerjide artan talebin karşılanmasında rekabete dayalı yatırım ortamı geliştirilecek ve mali açıdan güçlü, istikrarlı, şeffaf, öngörülebilir, tüketicinin korunduğu ve sürdürülebilirliği de dikkate alan bir enerji piyasasının sürekliliği gözetilecek.
AKKUYU’NUN ELEKTRİK ÜRETİMİ 5 YIL İÇİNDE HAZIR
Nükleer güç santrallerinin (NGS) elektrik enerjisi üretim portföyüne dahil edileceği dönemde, Akkuyu NGS’nin ilkünitesinin inşaatı 2023’te tamamlanarak elektrik üretimine başlanacak.
Ayrıca, iki NGS’nin daha kurulumuna yönelik çalışmalar devam edecek. NGS’lerde teknoloji transferi sayesinde nükleer teknolojide dışa bağımlılığı azaltacak önlemler alınacak. Nükleer Düzenleme Kurumu’nun ihtiyaç duyacağı teknik destek, analiz, danışmanlık, denetim, eğitim ve sertifikalandırma gibi hizmetleri yapmak üzere Nükleer Teknik Destek Anonim Şirketi faaliyete geçirilecek.
İRAN İLE ENERJİ TİCARETİ
Uluslararası elektrik enterkoneksiyon kapasitesi artırılarak sınır ötesi ticaret imkanları geliştirilecek. Türkiye ve İran arasında elektrik ticaretine imkan verecek ‘Van Back to Back Sistemi’ ve bağlantı hatları hayata geçirilecek. Ayrıca, Tortum-Gürcistan enerji iletim hattı projesi tamamlanacak. Elektrikte dış ticaretin artırılması için gerekli teknik altyapı ve piyasa altyapısının kapasitesi yükseltilecek.
MERKEZ BANKASINDAN DİJİTAL PARA ATAĞI
2019-2023’ü kapsayan On Birinci Kalkınma Planı’nda Merkez Bankası‘nın dijital para üreteceği hedefler arasında yerini aldı. Türkiye’de kurumsal yapısı güçlü bir finansal sektörün oluşması için enstrüman çeşitliliğine gidilmesi için böyle bir uygulamanın faaliyete geçirileceği belirtiliyor. Konu hakkında yapılan değerlendirilmelerde aşağıdaki ifadelere ver verildi:
"Ülke işbirliklerinin daha üst noktalara taşınması için uluslararası ticaret sisteminde kabul görecek alternatif para ve ödeme sistemleri geliştirilmesi hayata geçirilecek. Küresel rezerv para alternatifi oluşturmaya yönelik işbirlikleri kapsamında ülke merkez bankaları arasında ortak çalışmalar yürütülecek. İkili anlaşmalar sayesinde yerel para cinslerinden ticaret imkanları artırılacak. Finansal aktörlerin reel sektörün finansmanındaki etkinliği artırılacak. Aynı zamanda sektörün sermaye piyasasından ve BDDK gözetimindeki banka dışı finansal kuruluşlardan fon kullanması özendirilecek."
Bu Haber 359960 Defa Okunmuştur