GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
Uzun zamandır “fondaş” medyayı izliyorum.. AK Parti’den kovulan, dışlanan birisi gaz çıkarsa, hemen koşup bu gaz çıkarmayı haber yaparak, akılları sıra tetikçilik görevlerini yerine getirip, övünüyorlar.
Ve yaptıkları bu haberlerin hemen, hemen hepsinin başlığına da şu kalıplaştırdıkları ifadeleri başlık olarak atıyorlar.
“AKP’nin ağır toplarından (falan-filandan)iktidara sert sözler” falan..
Tabi bu şeklilerde “eleman” olarak kullandıkları üç-dört isim var..
Bunlardan birisi de Bülent Arınç..
Hatta Arınç’a “ağır top” ifadesinin yanında bir de gaz vererek “AKP’nin vicdanı” diye unvan ekliyorlar..
Bakın, CHP’nin yeni Genel Başkanı Özgür Özel ile birbirlerine karşılıklı övgüler dizen bu Arınç zat’ı, bir zamanlar iblis FETÖ’nün; görevden alınan, hapislere atılan elemanlarına gözyaşı döktüğü ve ailelerini ziyaret ettiği gibi şimdi de organize rüşvet ve vurgun işlerini yöneten Ekrem İmamoğlu ve tutuklu diğer başkanlarına sahip çıkarak, “tutuksuz yargılanmalıdırlar” falan diye ahkam kesiyor..
Tesadüfe bakın.. Özgür Özel’de; FETÖ’ye karşı operasyon yapıldığı sıralarda ekranlara çıkıp, “Bu kadar da olmaz. Bir inanç grubuna, bir cemaat grubuna terörist muamelesi yapıp, hapse atıyorlar” diyerek iktidarı eleştirmişti.
Hele o Mahmut Tanal artisti.. Resmen masada FETÖ’ye operasyon yapıldığı için ağlamıştı..
Ve bu Arınç zat’ı aynı zamanda da Hukukçuluğu ile de övünüyor..
Eyy Hukukçu Arınç bey.. Tutuksuz yargılanacak şüpheliler; yargılandıkları suç isnatları ile dosyada deliller, emareler yoksa veya zayıf ise mahkeme heyeti bu kişi veya kişileri kanaatleri ile tutuksuz yargılarlar..
Senin sahip çıktığın Eko ve işbirlikçi eleman başkanları hakkındaki dosyalar delillerle, itiraflarla, tanıklarla dolu olduğu gibi ses kayıtları, görüntüler ve en önemlisi MASAK raporları var..
Ve senin Eko, sahte diplomadan 2 yıl üzeri hapis cezası aldı..
Şimdi bu suçlar treni makinisti Eko’yu sen yargıç olsan serbest bırakıp, tutuksuz yargılar mısın?
Haa madem ki bunlara üzülüyorsun, Avukatsın, git Eko’dan vekaletname al ve O’nu savun.. Tabi böylece dosyada ki delilleri de görmüş olursun..
Dosyalar öyle hemşerin Özgür’ün salladığı gibi “bir tane delil yok” dosyalar değil..
ÖNCE İFTİRA ATTTIN, KISA ZMAN SONRA KIVIRIP- İNKÂR ETTİN AMA ŞİMDİ DE CHP’YE GÖZ KIRPMAK İÇİN ATTIĞIN İFTİRAYI; İTİRAF EDİP, ÖVÜNÜP, KENDİNİ AVUTUYORSUN.
Değerli okuyucular..
Siyaset arenasında herkes bilir.. İblis Fetullah, yani FETÖ.. Hain kalkışmasından sonra kendisine kul olan elemanları hapse atılmış, görevlerinden alınmışlardı.
İşte o zaman, AK Parti içinde normal partili olarak dolaşan bu Bülent Arınç, ekranlarda resmen hapiste ki, görevden alınan FETÖ’cüler için gözyaşları dökmüştü.
Yetmedi.. Bunları ve ailelerini ziyaret edip, onlara aklı sıra sahip çıkıp, moraller veriyordu..
Kendisi iblis FETÖ’ye bu kadar ruhen bağlı iken, bu zat seçim ortamında daha önceden kin beslediği Sayın Melih Gökçek hakkında ne diye bir çamur serpmişti?
“Ankara’yı FETÖ’cülere parsel-parsel sattı”..
Gerçek mi idi? Asla.. “Çamur at izi kalsın” taktiği uygulamıştı Arınç.. Daha doğrusu direk olarak iftira atıp, Sayın Melih Gökçek’e itibar suikastı hedeflemişti.
Amacına ulaşamadı..
Çünkü Sayın Melih Gökçek, o zaman adı cemaat olan vakıflar; Ankara’da yardım amaçlı ne almış isler hepsini onlardan geri aldığı gibi, Ankara’da kendisi ve oğlu Osman, FETÖ’cülerin kalkışmasına en büyü darbeyi vuran isimlerdi.
Tabi seçim bitti Arınç amacına ulaşamayınca kendisine soran gazetecilerin karşısında resmen attığı iftirayı kıvırıp, inkar etti..
“Ben böyle bir şeyler demedim, bu anlamlarda söylemedim” dedi.
Demek ki Sayın Gökçek ve oğlu Osman, Arınç gibi hapisteki ve görevden alınan FETÖ’cüler için gözyaşları dökse idiler, o zaman ne iftiralar, ne çamurlar sallayacaktı?
Evet Değerli okuyucular..
O zamanlar Sayın Melih Gökçek’e attığı bu iftirayı kıvırıp, inkâr eden Bülent Arınç’ı biliyorsunuz Cumhurbaşkanlığı danışma meclisi üyesi iken bizzat partinin lideri Sayın Erdoğan tarafından kendisine yüksek sesle mesaj vererek;
“Parti içinde nifak ateşleri yakıyorsun” diyerek, kibarca partiden kovmuştu..
Şimdi bu zat, yeni birtakım intikam serüvenleri peşinde..
Bakın CHP’ye selamlar çakıp, göz kırpan bu zat, şimdi üstü kapalı laf cambazlıkları yaparak, yıllar önce attığı ve sonradan kıvırıp inkâr ettiği o “parsel” iftirasını yeniden gündeme taşıdığı gibi açıkça attığı iftirayı da övünerek itiraf etmiş oldu.
Geçen günü fondaş medyanın yine haber gülü olan bu zat, bakın bu konuda nasıl bir avuntu ile ahkâm kesti?
“Ben aslında o defteri kapattım. Onlar benim sakalımı kestiler, ben onların kolunu kopardım. Kesilen sakal yerine gelir, kesilen kol geriye gelmiyor. Ben bütün Türkiye'yi dolaşıyorum, halkın içindeyim.
Halk koşup geliyor. 'Allah senden razı olsun' diyor. Başkalarına da dilerim bir sokağa çıksınlar bakalım. Halk ne diyecek?”..
Bakın çok kurnazca, cambazlıkla yine laf ebelikleri yaparak, hem Sayın Melih Gökçek’e, hem de AK Parti’ye taşlar atarak, CHP’ye şirin gözüküyor..
Ve iftirasını çok net şekilde itiraf ediyor..
Ben Arınç’tan akıllı olduğum için, kurnazca sarf ettiği ifadelerini açayım..
Diyor ki; “Onlar beni partiden uzaklaştırdılar, yani sakalımı kestiler.. Sakal uzar.. Ben partisiz kalmam bir partiye geçerim ama onlara attığım parsel-parsel iftirasını hala rakipleri malzeme olarak kullanıyor. Aslında ben de onların kolunu kestim. Sakal biter ama kesilen kol bitmez.. Bunlar benim iftiramdan daha uzun süre kurtulamayacaklar”..
Bak, bak.. Bir de halk bunu görünce koşup, “Allah senden razı olsun” diyorlarmış? Kimmiş ulan bu halk? Olsa, olsa senin bir zaman gözyaşları döktüğün FETÖ elemanlarından başkaları değildir..
Birçok nimetlerinden faydalandığı AK Parti’ye ve yöneticilerine ne diye mesaj veriyor?
“Hadi, ben sokağa çıkıyorum, çıkabiliyorlarsa onlarda sokağa çıksınlar”..
Evet.. CHP’ye ve karşılıklı övgüler döktürdükleri Özgür’e resmen selamlar çakıyor..
Zaten siyasi kulislerde de Arınç’ın CHP’ye geçeceği yoğun bir şekilde konuşuluyor..
Ama son yılların CHP modasına Arınç’ta katıldığı için CHP’nin onu alacağı kesin bence..
Evet.. Kim gündeme gelmek ve CHP’ye şirin gözükmek istiyor ise; bir numaralı propaganda ve dikkat çekme taktiği, Sayın Melih Gökçek’e çatmak ve çamurlar atma işlemini yerine getirmek.
Ee Arınç’ta bir zamanlar attığı ve kısa zaman sonra kıvırıp, inkâr ettiği o çamuru, iftirayı yeniden üstü kapalı olarak gündeme getirip, iftirası ile de övünüp, avuntu yaşandığını dile getirdiği için CHP’ye gitmesi bence kesinleşti.
CHP’ye şimdiden geçmiş olsun…
Haa bir de bu propaganda taktiğine şunu ekliyor..
Fondaş gazeteciye diyor ki; "Bahsettiğiniz insana Allah akıl, ruh sağlığı versin. İsminden bile bahsetmek istemiyorum.”
Yahu Arınç bey.. Sen kendini sahi ne zannediyorsun? Sayın Melih Gökçek’in aklı da, ruh sağlığı da bin tane Bülent Arınç’tan daha sağlıklı ve düzgün..
Sen kendine bak.. Ve Sayın Melih Gökçek istediği zaman da sokaklara çıkıyor, kendisini hala “efsane başkan” diye anan Ankaralılar ile kucaklaşıyor..
Bu Haber 20298 Defa Okunmuştur