http://www.haber2000.com
» Akşener : "Bunların şahsi menfaatleri, Allah korkusunun önüne geçtiği için, günahta sınır tanımazlar"

Akşener : "Bunların şahsi menfaatleri, Allah korkusunun önüne geçtiği için, günahta sınır tanımazlar"

"Ayasofya'da AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı programda Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk'e "zalim ve kafir" diyen imam Mustafa Demirkan'a tepki gösteren Akşener, "Türkiye, cami açılışında bile milleti bölmeyi başaran bir zihniyet ile yönetiliyor" dedi. "Sırf sayın Erdoğan'a yaranacaklar diye AK Parti Mahalle Temsilcisi kılıklı sözde din adamları, kutsal mabedimizde Cumhuriyetimizin kurucusuna lanet okuyor" diyen Akşener, "Allah bunu yapanları da yapılmasına göz yumanları da ıslah etsin" ifadelerini kullandı.
Paylas
Akşener :
Siyaset - 02 Haziran 2021, Çarşamba 00:00:00
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

BUNLAR GÜNAHTA SINIR TANIMIYORLAR

 

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Ayasofya'da Mustafa Kemal Atatürk'e lanet okuyan imam Mustafa Demir'e tepki göstererek, "Sırf sayın Erdoğan'a yaranacaklar diye AK Parti Mahalle Temsilcisi kılıklı sözde din adamları, kutsal mabedimizde Cumhuriyetimizin kurucusuna lanet okuyor" dedi.

 

TÜİK'in büyüme oranı verilerine tepki gösteren Akşener, "Bir insanın şahsi menfaatleri, Allah korkusunun önüne geçerse, o insan her şeyi yapar, her yaptığını da mübah görür. Şahsi ikballeri için, nifaktan, gıybetten, kul hakkı yemekte çekinmeyenler günahta da sınır tanımaz" diye konuştu.

 

Rize İkizder'den, kendisine destek ziyaret de yapılan Meral Akşener, İYİ Parti'nin Meclis grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

 

Ayasofya'da AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı programda Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk'e "zalim ve kafir" diyen imam Mustafa Demirkan'a tepki gösteren Akşener,

 

"Türkiye, cami açılışında bile milleti bölmeyi başaran bir zihniyet ile yönetiliyor" dedi. "Sırf sayın Erdoğan'a yaranacaklar diye AK Parti Mahalle Temsilcisi kılıklı sözde din adamları, kutsal mabedimizde Cumhuriyetimizin kurucusuna lanet okuyor" diyen Akşener, "Allah bunu yapanları da yapılmasına göz yumanları da ıslah etsin" ifadelerini kullandı.

 

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı büyüme verilerine de değinen Akşener, "Mesela, yüzde 7 büyümeye rağmen, esnafımız, çiftçimiz neden hâlâ perişan? Kem küm. Mesela, son bir yılda işsiz sayımız neden 2 buçuk milyon kişi artarak 10 milyona ulaşmış? Cevap yok" diye konuştu.

 

'Kademeli normallaşme' takvimine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Akşener, "Bilim Kurulu, 'Saat 10’dan sonra dışarı çıkma yasağının getirilmesi, virüsün yayılmasını engeller' demiş midir? Yoksa, bu kararlar göz kararıyla, Sayın Erdoğan’ın kendi keyfine göre, 'dostlar alışverişte görsün' diye aldığı kararlar mıdır?" dedi.

 

Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle,

 

"Türkiye, cami açılışında bile milleti bölmeyi başaran bir zihniyet ile yönetiliyor. Bu kirli zihniyet ne zaman sıkışsa milletimizi değerleri üzerinden ayrıştırmaya çalışıyor. Nifak tohumları ekip, milletimizi birbirine düşürüyor. Tek önceliği koltuk olanlar kirli siyasi hesapları gereği bu toplumsal ayrışmadan, bu gerilimden besleniyorlar. Bunun son örneğini Taksim Cami açılışında yaşadık. Biz davet aldık, davet edenlere teşekkür ederim. Programımız vardı ama benim adıma sayın Grup Başkanımız İsmail Tatlıoğlu katıldı. İstanbul'umuza hayırlı olsun.

 

Ancak sayın Erdoğan ve ekibinin, Allah'ın evinde bile düşmanlık üretme hastalığını kabul edemeyiz. Sayın Erdoğan bir kez daha hatırlatayım, camiler müminler ibadet etsin diye yapılır. Taraftarına zafer, muhalefetine mağlubiyet yaşatacaksın diye yapılmaz. Allah'ın evi böyle kirli hesapların mekanı hale getirilemez. Camilerimiz hepimizindir. Taksim Cami'nde ibadet eden vatandaşlarımızı kendi hesaplarına alet edemezsin.

 

Sırf sayın Erdoğan'a yaranacaklar diye AK Parti Mahalle Temsilcisi kılıklı sözde din adamları, kutsal mabedimizde Cumhuriyetimizin kurucusuna lanet okuyor. Allah bunu yapanları da yapılmasına göz yumanları da ıslah etsin.

 

Zerre utanmadan Allah'ın huzurunda nefret kusanlara, gündem değiştirmek için ecdanına lanet okuyacak kadar küçülenlere inat, İstiklal ordularının başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü bir kez daha minnet ve saygıyla anıyorum.

 

TÜİK'E TEPKİ: GÖZÜMÜZ AYDIN, BÜYÜMÜŞÜZ!

 

"Bir insanın şahsi menfaatleri, Allah korkusunun önüne geçerse, o insan her şeyi yapar, her yaptığını da mübah görür. Şahsi ikballeri için, nifaktan, gıybetten, kul hakkı yemekte çekinmeyenler günahta da sınır tanımazlar. İhtiyaç olur iftira ederler, ihtiyaç olur istiskal ederler, ihtiyaç olur yalan söylerler. Nitekim, temel görevi, iktidarın yalanlarına gerçeklik uydurmak olan, Türkiye İstatistik Kurumu, hafta başında, aziz milletimize büyük bir müjde verdi.

 

Dedi ki; 'Türkiye, 2021’in ilk çeyreğinde, yüzde 7 büyüdü.' Gözümüz aydın, büyümüşüz! Açıklamayı yapan TÜİK olduğu için biz de doğal olarak, bu büyümeyi bir inceleyelim dedik. Açıklanan verilere göre, sabit sermaye yatırımları, büyümeye pozitif etki yapmış. Beş çeyrek negatiften sonra, net ihracat da az da olsa pozitif katkı yapmış. Buraya kadar her şey güzel. Elbette bunları sevindirici buluyoruz.

 

Ama bazı şeyleri sorgulamak zorundayız. Mesela, milletimiz bu büyümeyi hissedebilmiş mi? Hayır. Mesela, yüzde 7 büyümeye rağmen, esnafımız, çiftçimiz neden hâlâ perişan? Kem küm. Mesela, son bir yılda işsiz sayımız neden 2 buçuk milyon kişi artarak 10 milyona ulaşmış? Cevap yok.

 

Bizden çok daha düşük oranda büyüdükleri halde birçok ülke, pandeminin olumsuzluklarını, bizden çok daha hafif yaşıyor. Çünkü o ülkelerde, hükümetler ciddi hibe destekleri verdiler. Yani vatandaşlarının sağlık ve huzurunu, büyüme istatistiklerinin önüne koydular. Bizde ise iktidar, sırf büyüyeceğiz diye, hem yarım tedbirlerle insanlarımızın sağlığı tehlikeye attı, hem de direkt yardım yapmayarak insanlarımızı geçim sıkıntılarıyla baş başa bıraktı.

 

Sırf istatistikler yüksek gelsin diye sosyal devlet olmanın gereğini maalesef yapmadı. Bu çarpık anlayışın etkilerini, büyüme rakamlarını incelediğimizde görebiliyoruz. Milli gelirimizi, gelir yöntemiyle incelendiğimizde, ücret ödemelerinin, gayri safi yurt içi hasıla içindeki payının, 2014 yılının ilk çeyreğinden beri, en düşük seviyeye geldiğini görüyoruz. Bir başka deyişle, ücretli çalışanlar, pastadan son yedi yılın, en küçük payını almışlar.

 

Ayrıca bu büyümenin, krediyle finanse edildiğini de atlamamak gerekiyor. İlk çeyrek sonu itibarıyla, son bir yılda, toplam banka kredileri, 830 milyar lira, tüketici kredileri de, 223 milyar lira artmış. Yani, iktidarın dört elle sarıldığı bu büyüme, esasında borçla gerçekleşmiş. Yani, zenginleşmemişiz, tam tersine borçlanmışız. Sözüm ona beklentileri aşan, bu olağanüstü büyümenin, milletimizce hissedilememesinin sebebi işte budur. Sipariş istatistik destekli sözde büyüme ile, gerçek kalkınma arasındaki fark, işte budur.

 

'KADEMELİ NORMALLEŞME' DEĞERLENDİRMESİ

 

İktidarın, bu 'dostlar alışverişte görsün' siyasetinin sonuçlarını, ekonomiden pandemiye, eğitimden tarıma kadar her alanda yaşıyoruz. Geçtiğimiz pazartesi günü, sayın Erdoğan, pandemi tedbirlerindeki yeni dönem için kürsüdeydi. Milletçe cevabını beklediğimiz birçok soru vardı. Bu soruların çoğuna, artık adet olduğu üzere yine cevap bulamadık. Net bir aşı takvimi oluşturulmuş mu? Oluşturulmamış.

 

Turizm hareketliliği ve konaklamalarla ilgili ne gibi kısıtlamalar var? Belli değil. Yurt dışına çıkışlardan, 65 yaş üstü insanlarımızın durumundan, telafi eğitiminden bahsedildi mi? Hayır. Öğretmenlerin kadro beklentilerine bir cevap var mı? Yok. Toplu etkinlikler ve konserlerin bahsi geçti mi? Hayır. Süre ve sayılarla ilgili bir izahat var mı? O da yok. Ne var? Her zamanki gibi bolca hamaset, birkaç tane de yarım yamalak tedbir var. Mesela ben bir şeyi çok merak ediyorum:

 

Bu kapanma kararlarının bilimsel bir temeli var mıdır? Bilim Kurulu'nun bu konuda bir çalışması olmuş mudur? Yani Bilim Kurulu, 'Saat 10’dan sonra dışarı çıkma yasağının getirilmesi, virüsün yayılmasını engeller' demiş midir? Yoksa, bu kararlar göz kararıyla, Sayın Erdoğan’ın kendi keyfine göre, 'dostlar alışverişte görsün' diye aldığı kararlar mıdır?

 

İktidarın artık bir şeyin farkına varması gerekiyor. Bir karar alma yetkisine sahip olmak, alınan kararı, hiçbir açıklama yapmadan, hiçbir mantığa dayandırmadan, kafaya göre uygulamak anlamına gelmez. Modern bir devlette, her kararın rasyonel bir açıklaması olmak zorundadır. Türkiye Cumhuriyeti, göz kararı ile Sayın Erdoğan’ın paşa gönlüne göre yönetilecek bir devlet değildir.

 

Böyle iş bilmezlik olmaz. Böyle devlet insanlığı olmaz. Böyle pandemi yönetilmez. Sayın Erdoğan; iş yapıyor gibi görünmek için, şekilden şekile girmekten artık vazgeç. Aldığın abuk sabuk kararlarla, zor durumdaki insanlarımızı daha da zor duruma düşürme. Ya işini yap, ya da sandığı getir, biz de memleketi hak ettiği gibi yönetelim.

 

ERDOĞAN'A 'RİZE' TEPKİSİ

 

Biliyorsunuz, sayın Erdoğan geçen haftaki grup toplantısında Rize'deki provokasyonun azmettiricisi olduğunu itiraf etti. Daha başka planları da olacak ki 'Bu daha iyi günleriniz' diye ekledi. Bu vesile ile kendisine Rizeliliğini, Rizeli bir ailenin oğlu olduğunu da hatırlatmış olduk, çok gururluyum.

 

Sayın Erdoğan, madem Rizelisin o zaman Rize'ye sahip çıkacaksın kardeşim. İkizdere'yi korumak için canla başla mücadele edenlere destek olacaksın. Madem Rizelisin, gelin hanımın adım atmasını beklemeyeceksin, önce sen davranacaksın. 'Rize'nin doğasını birkaç rantçıya yedirmem' diyeceksin. Madem Rizelisin İstanbul'a ihanet ettiğin gibi Rize'ye ihanet etmeyeceksin.

 

Rizeli sayın Erdoğan, muhterem kayınbirader, İkizdere'nin güzelim ormanlarına taş ocağı açmaya çalışan hem de Rizeli olan malum müteahhite bir otoyoldan bir yıl için 2 milyar 150 milyon lira garanti ödemesi yaptı.

 

Buradan ilan ediyorum; Rizelilere sahip çıkmaya devam edeceğim, hiç kusura bakma milletimizin yanında durmaya devam edeceğim. Sen daha dur, senin deyiminle bunlar daha iyi günlerin. Milletin gerçekleriyle daha çok yüzleşeceksin. Kayınbirader, gelin hanımdan öğrenecek.

 

"İÇİŞLERİ BAKANI'NIN KENARA ÇEKİLMESİNDE FAYDA VAR"

 

İktidar için yolun sonu görünüyor. 5 bin yıllık geleneğimizin paçavra edildiği, dedikodu kazanlarının kaynayıp, kirli hesapların ortaya döküldüğü bu dönem bir iktidarın vedasına işarettir.

 

Son haftalarda yaşananları ibretle takip ediyoruz. Biz meseleye, devletin itibarı açısından bakıyoruz. Hem içeride hem dışarıda itibarı açısından bakıyoruz. Devlet insanlığından nasibini almamışların elinde zarar görmesine asla müsade etmeyiz. Yaşanan çirkinlikleri görmezden gelemeyiz.

 

Erdoğan, küçük ortağının gazına gelip gitti kefalet koydu. Toplum vicdanını rahatlatmak yerine, kendisini tartışmalarının tarafı ve odağı yaptı. Bu işler bir kişinin çıkıp kefalet koyması ile olmaz. Bu işler şeffaf bir şekilde yürütülen yargı süreci ile olur. Suçu olan cezasını çeker, suçsuz olan aklanır işinin başına geçer. Çalışma arkadaşlarına bir an önce çeki düzen ver. İçişleri Bakanı'nın, Adalet Bakanlığı ile Emniyet Genel Müdür Yardımcısı'nın da İçişleri Bakanı ile medya üzerinden atışması devlet geleneğimize yakışmaz. Bu nasıl bir devlet yönetme anlayışıdır? Bunu samimiyetimle söylüyorum. Durum tahmininizden vahim.

 

İçişleri Bakanı'nın kenara çekilmesinde fayda vardır. Yargının siyasi baskı hissetmeden görevini yerine getirebilmesi için bu şarttır."

Bir bir veya daha fazla kişi, ayakta duran insanlar ve şunu diyen bir yazı 'AKSENER'E İKİZDERE DESTEKZİYARETİ' görseli olabilir


Bu Haber 115926 Defa Okunmuştur

OKUYUCU YORUMLARI

UYARI:Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.(Yorum Yapanın Taahütü)Yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Ad Soyad
E-Posta
Yorum
SİZCE, 2024 YILININ EN İYİLERİ?
Liderler- KEMAL Kılıçdaroğlu
1835
ÖZGÜR ÖZEL
1128
DEVLET BAHÇELİ
452
D. MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
911
NAMIK KEMAL ZEYBEK
627
TEOMAN MUTLU
158
YAVUZ AĞIRALİOĞLU
286
ÜMİT ÖZDAĞ
422
FATİH ERBAKAN
573
Partiler- AK PARTİ
701
CHP
1583
MHP
235
İYİ PARTİ
986
ATA PARTİ
529
YERLİ ve MİLLİ PARTİ
137
ANAHTAR PARTİ
146
ZAFER PARTİSİ
441
Vekiller- OSMAN GÖKÇEK
2385
AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ
1218
OĞUZ KAAN SALICI
317
M.SALİH UZUN
94
ASU KAYA
398
ORHAN SARIBAL
58
KORAY AYDIN
311
Bld. Bşk.-MANSUR YAVAŞ
1783
EKREM İMAMOĞLU
1891
BURCU KÖKSAL
2328
VELİ GÜNDÜZ ŞAHİN
242
TANJU ÖZCAN
387
VEYSEL TİRYAKİ
170
ERDAL BEŞKİÇİOĞLU
26
Sanatçılar- HAKKI BULUT
1038
HÜLYA EVRENSEL
725
ÜNAL SARIKAYA
874
MÜNEVVER ÖZDEMİR
81
MARAL
96
DİCLE DİLGE
57
DAMLA ARICAN
25
STK-Em.Ast.Der. TEMAD
422
CHP İKTİDAR HAREKETİ
827
ÖZ Haber-İş SEN
642
BAROLAR BİRLİĞİ
432
HAYVAN Hakları Ferds.
461
ANKARA TİCARET ODASI
148

Toplam Oy:28586

Haber Arşivi

ÇOK OKUNANLAR

Hava Durumu



İçerik Yükleniyor...
Ankara’ya 5 yıldır tek bir kalıcı eser yapamayan, “Çapsız” Mansur Yavaş; dünyanın en büyük tema parkı olan ANKAPARK’ı, siyasi kin ve ağır kıskançlık psikolojisi ile açıkça harabeye çevirtti. Parkta yapılan 83 hırsızlıklara göz yumduğu gibi şimdi de yerel seçimler arifesinde; parkta ki dinozor ve diğer oyuncakları kaldırıp, atacağını ve bu alanı yeşil alan yapacağını duyuruyor, güya Ankaralıların da görüşlerini aldığı anketi aktarıyor.. İşine geldiği zaman da; yıllardan beri “bu park 14- 16 milyar liraya yapıldı, parayı oyuncaklara gömdüler” gibi ciyaklayıp, siyasi itibar suikastları yaptı, yaptırdı.. Parkı harabeye çevirmesinin tek gerekçesi ise; Ağır siyasi kin.. Melih Gökçek yaptırdı diye.. Şimdi, halkı ücretsiz, otobüslerle parka getiriyor. Niye; Parkın kırılan oyuncakları, harabe görüntüsünü görmeleri için.. Zeka özürlüler, Ankaralı sormayacak mı, “Bu parkı kim bu hale getirdi?” diye Sayın İçişleri Bakanı, Sayın Ankara Valisi.. Bu parkı Melih Gökçek Belediyeye süper görüntülerle teslim etti mi? Etti? Park kimin denetimde idi? Ankara Büyükşehir Belediyesinin.. Başkanlar kimdi? Mustafa Tuna ve Mansur Yavaş.. Peki, 5 yılda bu büyük devasa parkı kim bu hale getirdi? Kim harabe olmasına göz yumdu? Mansur Yavaş.. Şimdi bu parkı tamamen kaldırıyor.. Bu park 14 milyara yapılmış ise, sen kimsin ki devletin bu parasını keyfine, kinine göre çöpe atıyorsun? Evet, Sayın İçişleri Bakanı ve Ankara Valisi. Lütfen, derhal parka görevlileri gönderip, zarar- ziyan tespitleri yapılmasını ve parkın şuan ki halinin tespitini ve gerekli soruşturma işlemlerinin yapılmasını Ankaralılar adına sizlerden rica ediyorum...
SAYIN, İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA ve ANKARA VALİSİNE “MANSUR YAVAŞ” ÇAĞRIMDIR.. “KAMUYA AĞIR ZARAR VERDİ, YAPILAN MEGA HİZMETİ; SİYASİ KİN İLE HARBEYE ÇEVİRDİ, ŞİMDİ DE ORTADAN KALDIRIYOR”

SON EKLENENLER

FaceBook

Haber Ara

Copyright ©2010 - Tüm hakları saklıdır.
PHP Haber Sitesi Türkiye Tasarım
Haber 2000- Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Ve kaynak gösterilmeden Alıntı Yapılamaz. Yayınlanan Tüm Haber Ve Açıklamalar İlk Kaynaktan Ulaştırılan Açıklamalardır. Sitemiz Bu Açıklamalara Ekleme Veya Müdahelede Bulunmadan Yayınlar. Yorum,Makale, Sizden Gelenler Bölümündeki Yazılardan Yazanlar Sorumludur. Harici Bilgiler Ayrı Bir Sayfada Açılır. Haber 2000 Bu Linkler Ve İçeriklerinden Sorumlu Değildir.Her Türlü Haber Ve İletişim İçin millitaraf@hotmail.com Adresini kullanabilirsiniz. Sitemizden Daha İyi Yararlanabilmek için Gizlilik İlekeleri Ve Yayın Prensiplerimzi Okuyunuz. Ekonomik Veriler Bilgilendirme Amaclidir.Kullanimindan Dogacak Sorunlardan Sitemiz Sorumlu Degildir. En İyi İnt Exp 8+ 1024x768 Görüntülenir