http://www.haber2000.com
» Akşener'den, iktidara ilginç öneri : "Ayasofya imamı faiz fetvası vererek, Merkez Bankası Başkanlığına göz kırptı.. Bari bu kez onu başkanlığa atayın"

Akşener'den, iktidara ilginç öneri : "Ayasofya imamı faiz fetvası vererek, Merkez Bankası Başkanlığına göz kırptı.. Bari bu kez onu başkanlığa atayın"

* Sırf canları istedi diye, gecenin bir yarısı, itibarı bağımsızlığından gelen Merkez Bankası'nın, bir başkanını daha görevden alabiliyorlar. Sırf canları istedi diye, Türk Milleti'nin kutlu iradesini hiçe sayıp, demokrasinin, hukuk
Paylas
Akşener'den, iktidara ilginç öneri :
Siyaset - 23 Mart 2021, Salı 11:09:27
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Partisinin grup toplantısında konuşan İYİ Parti lideri Meral Akşener, İstanbul Sözleşmesinden Cumhurbaşkanı Erdoğan'a verilen kanunsuz yetkiyle çıkıldığını vurguladı

 

Meral Akşener, "Bu yetki aşımı, milletimiz için hak gaspıdır. Mesela, mülkiyet hakkı da, aynı yöntemle gasp edilebilir. Mesela, memuriyetten doğan tüm haklar da, aynı yöntemle gasp edilebilir. Mesela, çalışanlarımızın tüm yasal hak ve güvenceleri de, aynı yöntemle gasp edilebilir. Bu gaspın bir kez önü açıldı mı, nerede duracağını kestirmek zordur.

 

Yarın, “emekli maaşları artık ödenmeyecek.” diye, bir Cumhurbaşkanlığı kararının, çıkmayacağını bilemezsiniz. Yarın, “çiftçilere anayasal hakları olan, destekleme primini ödemeyeceğim” diye, bir Cumhurbaşkanlığı kararının, verilmeyeceğini bilemezsiniz. Yarın, “Seçme ve seçilme hakkını iptal ediyorum.” diye, bir Cumhurbaşkanlığı kararına, uyanmayacağımız bilemezsiniz." dedi

 

Akşener'in konuşmasından satır başları şunlar;

 

*Geçtiğimiz Cumartesi günü, biliyorsunuz Nevruz Bayramı'ydı. Nevruz, Türkler'de, yeniden doğuşu, zorlukları yenip refaha erişi simgeler.Kışın sonunu, baharın gelişini simgeler.

 

*Ergenekon'dan çıkışı, Türk'ün demir dağları delen, o büyük kararlılığını simgeler. Bu vesileyle, bir kez de buradan, Nevruz'un, Zor zamanlardan geçen, türlü sıkıntılarla uğraşan aziz milletimize, Mutluluk, huzur ve refah getirmesini diliyorum. Bu günler elbette geçecek, ve aynı büyük kararlılıkla, o güneşli baharları hep birlikte mutlaka göreceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

 

* Türkiye, bir yönetim kriziyle karşı karşıya. Türkiye, hukuksuzlukla, adaletsizlikle karşı karşıya.Türkiye, milli iradeye yapılan saygısızlıklarla karşı karşıya.

 

*Cumartesi sabahı itibariyle yaşananlar, beş bin yıllık devlet geleneğimizin, başımıza bela edilen bu ucube sistemde,ne büyük bir tehdit altında olduğunun göstergesidir.

 

* “Devlet Ebed Müddet” diyen bizler, Varlığımızın teminatı olan devletimizin, Sayın Erdoğan'ın elinde, oyuncak olduğu gerçeğine, sessiz kalamayız. Devleti, şahıs şirketi zannettiklerini biliyorduk.

 

* Devleti, gelin, görümce ve damatlar için, makam kapısı gördüklerini biliyorduk. Devletin malını deniz, yemeyeni de keriz gördüklerini de biliyorduk.

*Ama bugün artık öyle bir noktaya geldiler ki; Devletmiş, anayasaymış, kanunmuş, artık hepsi önemiz birer detay haline geldi. Kendilerini, saray sefasına öyle kaptırdılar ki; Millet iradesini umursayan, memleketin geleceğini düşünen kalmadı.

 

*Bu anlayışla yönettikleri Türkiye'de Sayın Erdoğan'ın paşa gönlü ne istiyorsa, o oluyor, o yapılıyor. Sırf canları istedi diye, uluslararası bir anlaşmayı feshedebiliyorlar.

 

* Sırf canları istedi diye, gecenin bir yarısı, itibarı bağımsızlığından gelen Merkez Bankası'nın, bir başkanını daha görevden alabiliyorlar.
Sırf canları istedi diye, Türk Milleti'nin kutlu iradesini hiçe sayıp, demokrasinin, hukukun, devlet insanlığının gereklerini yerle bir ediyorlar.

 

* Anayasamız diyor ki;“ Anayasada, kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Kanunda açıkça düzenlenen konularda, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz.”

 

“BU YETKİ AŞIMI, HAK GASPIDIR”

 

* Yani diyor ki; “Cumhurbaşkanı'nın karar ve işlemleri, Anayasa'nın ve kanunların üzerinde değildir, onlara tabidir.” Oysa bir bakıyoruz, Bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle, kendisine ek yetkiler verilmiş, ve Sayın Erdoğan, Millet iradesini hiçe sayan o kanunsuz yetkiyle, gece yarısı aklına esmiş, ve İstanbul Sözleşmesi'ni feshetmiş…

 

*Bu yetki aşımı, milletimiz için hak gaspıdır. Mesela, mülkiyet hakkı da, aynı yöntemle gasp edilebilir. Mesela, memuriyetten doğan tüm haklar da, aynı yöntemle gasp edilebilir.

 

*Mesela, çalışanlarımızın tüm yasal hak ve güvenceleri de, aynı yöntemle gasp edilebilir. Bu gaspın bir kez önü açıldı mı, nerede duracağını kestirmek zordur.

* Yarın, “emekli maaşları artık ödenmeyecek.” diye, bir Cumhurbaşkanlığı kararının, çıkmayacağını bilemezsiniz. Yarın, “çiftçilere anayasal hakları olan, destekleme primini ödemeyeceğim” diye, bir Cumhurbaşkanlığı kararının, verilmeyeceğini bilemezsiniz. Yarın, “Seçme ve seçilme hakkını iptal ediyorum.” diye, bir Cumhurbaşkanlığı kararına, uyanmayacağımız bilemezsiniz.

 

*Sayın Erdoğan; Bu gittiğin yol, yol değil. Böyle olmaz. Böyle devlet yönetilmez. Cumhurbaşkanı dahil hiç kimse, Millet İradesi'nin, Anayasa'nın ve kanunların üzerinde değildir.

 

*Aldığın abuk sabuk kararlarla, hukuksuzluğu normalleştirmekten vazgeç. Şimdiden uyarıyorum; Seni, o makamlara getiren Türk Milleti'nin iradesine, Türk devletinin hukukuna, Türk demokrasisinin ruhuna, halel getirecek herhangi bir hesabın içindeysen, Yol yakınken geri dön.

 

* Bugün, uluslararası sözleşmeyi hukuka aykırı bir şekilde, yetkini ve haddini aşarak iptal edip, Yarın da aynı hukuksuzluğu, başka alanlarda kullanmayı hesaplıyorsan, şimdiden söyleyeyim, “yanlış hesap, Bağdat'tan döner.

 

* Bugün, kendin için açtığın bu dolambaçlı yollar, yarın döner dolaşır karşına çıkar. Dünün vesayetçilerinin yaptıklarının ötesini, bugün çıkıp, sen kendin yaparsan, Yarın aynısıyla karşılaştığında, dün yanında dimdik duranları, o gün yanında bulamazsın. Bunu böyle bilesin.

*Türkiye Büyük Millet Meclisi, İstanbul Sözleşmesi'ni, 2011 yılında, tüm partilerin onayıyla, milli bir uzlaşıyla kabul etmiştir. AK Parti iktidarının, milletimiz için yaptığı, ender iyi işlerden biridir. O zaman, gelinen bu noktada, sizce de bir gariplik yok mu?

 

*Bunca yıldır, bu sözleşmeyi iç siyasete malzeme yapıp, kadınlardan, çocuklarımızdan, aile yapımızdan dem vurup, siyasi rant kovalayan Sayın Erdoğan'ın, bugün çıkıp, aynı sözleşmeyi feshetmeye kalkması sizce de garip değil mi? Elbette garip, ama şaşırtıcı değil.

 

*Neden mi? Çünkü, arkadaşlar zorda. Çünkü, oylar eriyor. O nedenle Sayın Erdoğan, panik içerisinde, “kimin gözüne nasıl girerim?”, “kimden nasıl siyaset devşiririm?” diye çırpınıyor.

 

* Sırf, çarpık zihniyetli bir azınlığa şirinlik yapacağım diye, Türkiye'de, şiddet gören, istismar edilen, tacize, tecavüze uğrayan, kadınların, çocuklarımızın güvenliğini, kutsal aile yapımızı kurban ediyor. İşin özü işte budur.

 

* “Şu madde şu anlama gelir”, “bu madde şöyle sakıncalıdır.” gibi, Hamasi ve samimiyetsiz tartışmalara gerek yok. İstanbul Sözleşmesi'nin hedefi belli: Kadınları, çocukları ve aileyi koruyup kollamak.

 

* Bu kadar net. Ya kadınları korumayı seçeceksiniz, ya da kadın katillerine cesaret vereceksiniz. Ya çocuklarınızı kollamayı seçeceksiniz, ya da çocuk tacizcilerine yol vereceksiniz. Ya ailelerinize sahip çıkacaksınız, ya da yuvaların yıkılmasına göz yumacaksınız.

 

* Bu kadar basit. Ne var ki, Sayın Erdoğan'ın siyaset anlayışı, korumak ve kollamaktan anlamaz. Onun zihniyeti, kavgadan, kargaşadan anlar.
Onun siyaseti, nefretten, düşmanlıktan beslenir. Kimseyi bulamazsa, kendiyle ve kendi icraatlarıyla kavga eder. Nitekim, İstanbul Sözleşmesi konusunda da, durum aslında budur.

 

“KENDİ ELLERİYLE İMZALADIKLARI SÖZLEŞMEYE KARŞI ÇIKIYORLAR”

 

* Bu arkadaşlar, sözleşmenin gereğini yapmak için, en küçük adımı bile atmamışlar, Şimdiyse çıkıp, kendi elleriyle imzaladıkları sözleşmeye karşı, mücadele ediyorlar.

 

* Bizim de bu tiyatroyu, onaylamamızı bekliyorlar. Çok beklerler. Kardeşim; Madem, kafanızı karıştıran maddeler vardı, O zaman sözleşmeyi neden imzaladınız?

 

* Madem, şüpheleriniz vardı, O zaman neden, bir de adını İstanbul Sözleşmesi koydunuz? Madem kadınların, çocuklarımızın iyiliği umurunuzda değildi, O zaman kime şirinlik yapma peşindeydiniz?

 

* Bu işler, öyle gece yarısı kararnameleriyle, abuk sabuk konuşan vekillerle, tabela kovalayan trollerle olmaz. Çıkacaksın, devlet yönetmenin ciddiyetiyle, bunların cevabını vereceksin.

 

-Niye imzaladın, şimdi niye vazgeçiyorsun, bu millete, kadınlara anlatacaksın. Öyle haksız, hukuksuz, oldu bittilerle, bu işin içinden sıyrılmazsın Sayın Erdoğan

 

MERKEZ BANKASI BAŞKANI’NIN DEĞİŞMESİ

 

* Türkiye’yi yönetenler ne içeride ne dışarıda yatırımcıya güven vermiyor. İşinizle, aşınızla zerre ilgilenmeyen bu iktidar ömrünü tamamlamıştır. Piyasalar için istikrar ve güvenin adresi olması beklenen Merkez Bankası’nı yap-boz tablosuna çevirmelerinin nedeni budur.

 

* Merkez Bankası Başkanı’nı 4,5 ay sonra bir gece yarısı görevden almak ekonomiyi uçuruma sürükleyen bir adımdır. Şuursuz kararlar sonucuda Türkiye yüksek faizin acı reçetesi, yüksek kur ve enflasyonla boğulmaya devam ediyor.

 

*2001 krizinde Türkiye dünyanın en büyük 18’nci ekonomisiyken bugün son sırada tutunmaya çalışıyoruz. Faizler son 4 yılın da zirvesine çıktı. Kendisi faiz düşmanı ama faizi artıran da kendisi.

 

Cuma sabahı iktidara yakın bir gazete faiz artırımına ‘tezgah’ dedi, aynı gazetenin yazarı yeni başkan oldu. ‘Gazete manşetleriyle bize istikamet veremez’ diyordun, onlar manşet atıyor, sen gereğini yapıyorsun. Nereden nereye. Manşetlerle vuruş vuruşa geliyordunuz, manşetlere eğile eğile gidiyorsunuz.

 

*Merkez Bankası Başkanı’nı uyarmak istiyorum, o koltuğa yeni talipler var. Ayasofya İmamı Twitter’dan ayar verip, başkanlığa göz kırptı. Sayın Başkan siz siz olun o koltuğa alışmayın.


Bu Haber 165052 Defa Okunmuştur

OKUYUCU YORUMLARI

UYARI:Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.(Yorum Yapanın Taahütü)Yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Ad Soyad
E-Posta
Yorum
SİZCE, 2024 YILININ EN İYİLERİ?
Liderler- KEMAL Kılıçdaroğlu
1835
ÖZGÜR ÖZEL
1128
DEVLET BAHÇELİ
452
D. MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
911
NAMIK KEMAL ZEYBEK
627
TEOMAN MUTLU
158
YAVUZ AĞIRALİOĞLU
286
ÜMİT ÖZDAĞ
422
FATİH ERBAKAN
573
Partiler- AK PARTİ
701
CHP
1583
MHP
235
İYİ PARTİ
986
ATA PARTİ
529
YERLİ ve MİLLİ PARTİ
137
ANAHTAR PARTİ
146
ZAFER PARTİSİ
441
Vekiller- OSMAN GÖKÇEK
2385
AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ
1218
OĞUZ KAAN SALICI
317
M.SALİH UZUN
94
ASU KAYA
398
ORHAN SARIBAL
58
KORAY AYDIN
311
Bld. Bşk.-MANSUR YAVAŞ
1783
EKREM İMAMOĞLU
1891
BURCU KÖKSAL
2328
VELİ GÜNDÜZ ŞAHİN
242
TANJU ÖZCAN
387
VEYSEL TİRYAKİ
170
ERDAL BEŞKİÇİOĞLU
26
Sanatçılar- HAKKI BULUT
1038
HÜLYA EVRENSEL
725
ÜNAL SARIKAYA
874
MÜNEVVER ÖZDEMİR
81
MARAL
96
DİCLE DİLGE
57
DAMLA ARICAN
25
STK-Em.Ast.Der. TEMAD
422
CHP İKTİDAR HAREKETİ
827
ÖZ Haber-İş SEN
642
BAROLAR BİRLİĞİ
432
HAYVAN Hakları Ferds.
461
ANKARA TİCARET ODASI
148

Toplam Oy:28586

Haber Arşivi

ÇOK OKUNANLAR

Hava Durumu



İçerik Yükleniyor...
Ankara’ya 5 yıldır tek bir kalıcı eser yapamayan, “Çapsız” Mansur Yavaş; dünyanın en büyük tema parkı olan ANKAPARK’ı, siyasi kin ve ağır kıskançlık psikolojisi ile açıkça harabeye çevirtti. Parkta yapılan 83 hırsızlıklara göz yumduğu gibi şimdi de yerel seçimler arifesinde; parkta ki dinozor ve diğer oyuncakları kaldırıp, atacağını ve bu alanı yeşil alan yapacağını duyuruyor, güya Ankaralıların da görüşlerini aldığı anketi aktarıyor.. İşine geldiği zaman da; yıllardan beri “bu park 14- 16 milyar liraya yapıldı, parayı oyuncaklara gömdüler” gibi ciyaklayıp, siyasi itibar suikastları yaptı, yaptırdı.. Parkı harabeye çevirmesinin tek gerekçesi ise; Ağır siyasi kin.. Melih Gökçek yaptırdı diye.. Şimdi, halkı ücretsiz, otobüslerle parka getiriyor. Niye; Parkın kırılan oyuncakları, harabe görüntüsünü görmeleri için.. Zeka özürlüler, Ankaralı sormayacak mı, “Bu parkı kim bu hale getirdi?” diye Sayın İçişleri Bakanı, Sayın Ankara Valisi.. Bu parkı Melih Gökçek Belediyeye süper görüntülerle teslim etti mi? Etti? Park kimin denetimde idi? Ankara Büyükşehir Belediyesinin.. Başkanlar kimdi? Mustafa Tuna ve Mansur Yavaş.. Peki, 5 yılda bu büyük devasa parkı kim bu hale getirdi? Kim harabe olmasına göz yumdu? Mansur Yavaş.. Şimdi bu parkı tamamen kaldırıyor.. Bu park 14 milyara yapılmış ise, sen kimsin ki devletin bu parasını keyfine, kinine göre çöpe atıyorsun? Evet, Sayın İçişleri Bakanı ve Ankara Valisi. Lütfen, derhal parka görevlileri gönderip, zarar- ziyan tespitleri yapılmasını ve parkın şuan ki halinin tespitini ve gerekli soruşturma işlemlerinin yapılmasını Ankaralılar adına sizlerden rica ediyorum...
SAYIN, İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA ve ANKARA VALİSİNE “MANSUR YAVAŞ” ÇAĞRIMDIR.. “KAMUYA AĞIR ZARAR VERDİ, YAPILAN MEGA HİZMETİ; SİYASİ KİN İLE HARBEYE ÇEVİRDİ, ŞİMDİ DE ORTADAN KALDIRIYOR”

SON EKLENENLER

FaceBook

Haber Ara

Copyright ©2010 - Tüm hakları saklıdır.
PHP Haber Sitesi Türkiye Tasarım
Haber 2000- Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Ve kaynak gösterilmeden Alıntı Yapılamaz. Yayınlanan Tüm Haber Ve Açıklamalar İlk Kaynaktan Ulaştırılan Açıklamalardır. Sitemiz Bu Açıklamalara Ekleme Veya Müdahelede Bulunmadan Yayınlar. Yorum,Makale, Sizden Gelenler Bölümündeki Yazılardan Yazanlar Sorumludur. Harici Bilgiler Ayrı Bir Sayfada Açılır. Haber 2000 Bu Linkler Ve İçeriklerinden Sorumlu Değildir.Her Türlü Haber Ve İletişim İçin millitaraf@hotmail.com Adresini kullanabilirsiniz. Sitemizden Daha İyi Yararlanabilmek için Gizlilik İlekeleri Ve Yayın Prensiplerimzi Okuyunuz. Ekonomik Veriler Bilgilendirme Amaclidir.Kullanimindan Dogacak Sorunlardan Sitemiz Sorumlu Degildir. En İyi İnt Exp 8+ 1024x768 Görüntülenir