http://www.haber2000.com
https://www.facebook.com/osmantopal.tr
» ALAATTİN ÇAKICI’dan, ERDOĞAN’a AF ÇAĞRISI : “BEN AF İSTEMİYORUM, YETER Kİ KADER MAHKUMLARINI SEVİNDİRİN”

ALAATTİN ÇAKICI’dan, ERDOĞAN’a AF ÇAĞRISI : “BEN AF İSTEMİYORUM, YETER Kİ KADER MAHKUMLARINI SEVİNDİRİN”

Alattin çakıcı'dan, Erdoğan'a : "Diyorsunuz ya “hep birlikte Türkiye'yiz”. Devletin direği olan adalet kavramı son yıllarda 10 şiddetinde bir depremle ve artçı depremlerle yıkılmanın eşiğine gelmiştir. Adalet yok olursa devlet paramparça olur. Eğer hep birlikte 81 milyon Türkiye olacaksak, parti, etnik grup din ve vicdan özgürlüğü ayrımı yapmadan lütfen adaleti sağlayınız"
Paylas
ALAATTİN ÇAKICI’dan, ERDOĞAN’a AF ÇAĞRISI : “BEN AF İSTEMİYORUM, YETER Kİ KADER MAHKUMLARINI SEVİNDİRİN”
Güncel - 29 Mayıs 2018, Salı 16:04:27
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

www.haber2000.com

 

Kırıkkale Keskin T Tipi Cezaevinde Kalan ve şu anda Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesinde Tedavi Gören Alaattin Çakıcı, hastaneden gönderdiği 10 sayfalık mektubunda; MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin gündeme getirdiği AF konusu ile ilgili çok önemli açıklamalar yaptı ve cumhurbaşkanı Erdoğan’a çağrıda bulunarak;

 

“İttifak ortağınız Bahçeli’yi yalnız bırakmayın, Ben Af istemiyorum, çıkaracağınız Afta da beni dışında tutun, yeter ki bu mübarek günlerde kader mahkumlarını ve ailelerini sevindirin”  mesajını gönderdi

 

Alaattin Çakıcı, mektubunda Bahçeli’nin Alevilerin sorunları ile yakından ilgilendiğini ve sonuç elde ettiğine işaret ederek, Bahçeli’ye övgüler ile ziyaretinden dolayı teşekkür ettiğini belirtti.

 

Bahçeli’nin ortaya attığı Kader mahkumlarına AF önerisini desteklediğini ama kendisinin bir beklentisi olamadığını vurgulayarak;

 

“Bakınız Sayın Cumhurbaşkanım, şahsım adına ve Türkiye'nin değişik yerlerinde almış olduğum kurul raporları gereği hiçbir AF Talebim yoktur. Belki Rabbim beni dört duvar arasında beni imtihan ediyor kim bilir ki belki geçmişte işlediğim suçlardan birisi ile ilgili haksız bir suç işlediğinden dolayı, onların aile yakınlarının sesleri kalbi olarak Rabbime ulaştığı için belki de uzun yıllardır, Allah katında cezam devam etmektedir.

Ömrümde kimseye yalakalık yapmadım, sizden kendi adıma hiç bir şey istemiyorum.

 

Babalarını bekleyen, eşlerine hasret olan hanımlarını, yaşlı baba ve annelerini, hani siz Annenizi hala unutmadınız ama acısı aklınıza geldiği an çok sinirli bir insansınız biraz da kinci, ama çok duygusal olduğunuzu da biliyorum. Küçük yaşta babasız kaldığınızı dünyanın değişik yerlerinde dile getirdiğiniz. O günkü Baba hasretiyle kavrulan beyin hücrelerini her zerresi şu anda bilinçaltındaysa bu sözlerim inşallah bir tetikleme olur.” dedi

 

ÇAKICI’NIN 10 SAYFALIK MEKTUBUNUN TAM METNİ ŞÖYLE;

 

Sıhhatimle yakından ilgilenen Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan’ı ülkücülerin ağabeyi olan, ömrünü devletimizin bekası için Bir ömür milleti için ülküsünden geri adım atmayan, sonucu ne olursa olsun bedenini ve ruhunu, Ölçü Devletin bekası ise hiç düşünmeden yanan kor ateşin içinde yeğleyen erdemli son Türkmen Beyine, ziyaretime geldiğinden dolayı kendilerine kalbi teşekkür eder saygılarımı sunarım.

 

Kendileri ziyaretime geldiğinde AK Parti Dönemindeki Alevi-Bektaşi çalıştayı ile ilgili kendilerine Cemevi sorunlarıyla ilgili 21 milyon Türkmen Alevisi 1 milyon Zaza ve Kürt Alevileriyle bu sorunu konuşmamızda kendilerinin Bodrum'da ve Türkiye'nin bir kaç yerinde birkaç Cem evinin biz zati kendi gayretleriyle açıldığını kendilerinin bu ifadesine Allah için yüz yüze şahit oldum.

 

Alevi- Bektaşi toplumunun üzerinde 2 asırdır uygulanan baskıdan dolayı rahatsız olduğunu bu konuya mutlaka el atacağını şahsıma ifade etti. Görüşmemizden 2 gün sonra, Sayın Cumhurbaşkanı Cemevleri ile ilgili seçim beyannamesi açıklamasında hukuki bir statü getireceğini kamuoyuna deklare etti.

 

Sayın Cumhurbaşkanımıza sorarım, geçmişteki gibi seçim süreci içinde söylenen bu söylem Cumhurbaşkanı seçilirseniz düşüncede mi kalacak yoksa yasal olarak eyleme mi dönüşecek?

 

“Sessizlerin sesiyim” diyorsunuz, 2 asırdır İslam'ın bahçesindeki, nadide çiçeklerden biri olan Müslüman ve Resulullah Efendimize gönülden bağlı Efendimizin Ehli Beyti'ne günümüze kadar koşulsuz gönül veren artık bu Müslüman kardeşlerimizin lütfen sesine kulak veriniz. Sizinle devletimizin bekası için Kader arkadaşınız son Türkmen Beyini, Alevi- Bektaşi kardeşlerimizle ilgili söylemine lütfen kulak veriniz. Hani diyorsunuz ya “hep birlikte Türkiye olalım”. Devleti'ne gönülden bağlı, vatan sathının her zerresi için şanlı Bayrağımız Hilal ve Yıldızına sevgi ile koklayarak öpen Şehitlik mertebesine koşan bölücü teröristlerle yaptıkları mücadelede şahadeti kucaklayan tabutunun üzerindeki Vatan ve Bayrak sevdalısı olan, Zaza ve Kürt kardeşlerimizi kucaklamak asli görevimizdir.

 

Daha evvel de yazılarımda dile getirmiş olduğum bazı yobaz takımların son yıllarda Cumhuriyetimizin ilk Bozkurt'u olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü televizyonlarda küçük düşürmeye çalışan o insanlara haddini bildirmek Cumhuriyete ve gerçek Atatürkçülere sahip çıkmaktır. Diyorsunuz ya hep birlikte Türkiye'yiz, Devletin direği olan adalet kavramı son yıllarda 10 şiddetinde bir depremle ve artçı depremlerle yıkılmanın eşiğine gelmiştir. Adalet yok olursa devlet paramparça olur. Eğer hep birlikte 81 milyon Türkiye olacaksak, parti, etnik grup din ve vicdan özgürlüğü ayrımı yapmadan lütfen adaleti sağlayınız.

 

Türkmen Beyi Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı ve Ülkücülerin abisi olan Sayın Devlet Bahçeli'nin AFFI basında gündeme getirdikten sonra devlet bekasında, Sayın Bahçeli'nin muhatabı siz misiniz yoksa daha evvel size “gündüz İmam, gece Papaz diyen Süleyman Soylu mu?”

 

Rahmetli cennet mekân Necmettin Erbakan Hoca'nın vefatından sonra koltuk için merhum Necmettin Erbakan’ı eski Başbakanlarımızdan rahmetli Necmettin hocanın mirasını birlikte ki kader arkadaşlarını satıp, bir makam için partinizde görev aldığını kendisi unutsa bile, bu millet unutmamıştır. Ve basın açıklamasında diyor ki; “ Sayın Bahçeli düşüncelerimiz farklı sadece seçim ittifakında birlikteyiz”.

 

Biliyorsunuz 15 Temmuz'da sokakta Türkiye'nin her yerinde ülkücü ve ülkücü kökenli ailelerin çocukları Şehitlik ve Gazilik makamına nail oldular. MHP ve Sayın Türkmen Bey'i AK Parti'nin her zorlu sürecinde meclisten geçiremediğiniz meclisin kilitlendiği dönemde toplumsal bir yara olan başörtüsü sorununu, Cumhurbaşkanını halk seçsin, referandum sorununu hocasının vefatından sonra geçmişini bir makam için değiştiren Numan kurtulmuş’la mı aştınız bu sorunları, yoksa MHP Genel Başkanı ve o dönemdeki ülkücü milletvekilleri mi?

 

Kendilerine Sayın Bahçeli'nin şahsımla ilgili ve yakın arkadaşımla ve kader kurbanı mahkûmlarla ilgili kısmi af talebini Süleyman Efendi mi, Numan Efendiler sizden icazet alarak mı konuştular, yoksa bu Cumhur ittifakını bozmak için her ikisi de içinizdeki Truva atı mıdır?

 

Bakınız Sayın Cumhurbaşkanım, şahsım adına ve Türkiye'nin değişik yerlerinde almış olduğum kurul raporları gereği hiçbir AF Talebim yoktur. Belki Rabbim beni dört duvar arasında beni imtihan ediyor kim bilir ki belki geçmişte işlediğim suçlardan birisi ile ilgili haksız bir suç işlediğinden dolayı, onların aile yakınlarının sesleri kalbi olarak Rabbime ulaştığı için belki de uzun yıllardır, Allah katında cezam devam etmektedir.

 

Ömrümde kimseye yalakalık yapmadım, sizden kendi adıma hiç bir şey istemiyorum.

 

Hani BM’de Dünyanın değişik yerlerindeki seyahatlerinizde 4 aylık mahkûmiyetinizi dile getirdiniz. Devlete ihanet eden, taciz ve ırz düşmanlığı yaparak kadınları katledenlerin dışındaki tüm kader mahkûmlarına, ailelerinin özlem ve hasretinin onların ruhunun derinliklerinde nasıl bir acıyı yaşadıklarını hissedebiliyor musunuz?

 

Babalarını bekleyen, eşlerine hasret olan hanımlarını, yaşlı baba ve annelerini, hani siz Annenizi hala unutmadınız ama acısı aklınıza geldiği an çok sinirli bir insansınız biraz da kinci, ama çok duygusal olduğunuzu da biliyorum. Küçük yaşta babasız kaldığınızı dünyanın değişik yerlerinde dile getirdiğiniz. O günkü Baba hasretiyle kavrulan beyin hücrelerini her zerresi şu anda bilinçaltındaysa bu sözlerim inşallah bir tetikleme olur.

 

Bir nostalji gibi o hasret duygusunu Rabbim size yaşatır. İki bayram arası Cumhurun başı olursanız, bu yıl babalı ve babasız yetimleri anne ve babalarına, çocuklar ve eşleri ne kavuşmasına vesile olursanız işte o zaman hep birlikte Türkiye oluruz. Unutmayınız ülkücü ve milliyetçi camiayı kaybederseniz Numan ve Süleyman Efendi gibi Efendiler mi Devletin bekası söz konusu olduğu zaman arkasında kitleler mi var ki ama onları tercih ederseniz, merak etmeyin gene zor durumunuzda genlerinin her zerresi devlet bekasına yönelik olan Ülkücüler hep devletin yanında olacaktır.

 

Sayın Cumhurbaşkanım beni sevmiyorsunuz, ben de sizi sevmiyorum ama devletin başında kaldığınız sürece makamınızı ve devletimizi sevmek onur ve benim için bir şereftir.

 

Ben öpülecek eli öperim, öpülmeyecek ele de tüküren bir adamım, kimseden rica dilemedim ömrümde, şu an kendi adıma hiçbir türlü AF istemiyorum,

 

Eğer çıkardığınız afta “Alaattin Çakıcı muaftır” ibaresini yasal olarak ekleyiniz. Ama bu konuyla ilgili sizden rica ediyorum milletin önünde Bürokraside rica, astın üste emridir, Lütfen bu rica kelimesini yanlış anlamayın teşekkür mahiyetinde Size rica ediyorum.

 

Rabbim yar ve yardımcınız olsun. Şu rahmet ayında anaların, babaların, çocukların ve annelerinin kapalı duvarlar arkasında aileleri için hasret ateşiyle yanıp kül olan bu insanları sevindirirsiniz, neden İlk turda seçimi kazanamayasınız. Rabbim İyi düşünüp kendine teslimiyet duygularıyla bağlı olanları yarı yolda bırakmaz.

Eğer teslimiyetini Yüce Rabbime ise sizin kimseye ihtiyacınız yok.

 

Sahibi Allah olanın bir dünya karşısında da olsa hangi tür size tuzak kursalar bile Allah kendisine şükran ve iman duygusuyla bağlı olan kulunu yarı yolda bırakmaz.

 

Başta Sayın Devlet Bahçeli'ye, Aziz Türk Milletimize, Devletimizin başı olan şahsınıza Saygılarımla arz ederim.

 Otomatik alternatif metin yok.

NOT: Seçimlere 15 gün kala geniş ve son bir yazı daha yazacağımı Aziz Türk milletimize bildirir

 

Sayın Cumhurbaşkanım, Süleyman Soylu ile ilgili kullandığım cümle sizin onurunuzu kırmak amacıyla değil, Soylu’nun söylemiş olduğu cümleyi unutursanız fetöcüleri de unutursunuz şahsınıza Saygılarımla arz ederim


Bu Haber 1556667 Defa Okunmuştur

OKUYUCU YORUMLARI

UYARI:Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.(Yorum Yapanın Taahütü)Yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Ad Soyad
E-Posta
Yorum

Haber Arşivi

ÇOK OKUNANLAR

Hava Durumu



İçerik Yükleniyor...
Ankara’ya 5 yıldır tek bir kalıcı eser yapamayan, “Çapsız” Mansur Yavaş; dünyanın en büyük tema parkı olan ANKAPARK’ı, siyasi kin ve ağır kıskançlık psikolojisi ile açıkça harabeye çevirtti. Parkta yapılan 83 hırsızlıklara göz yumduğu gibi şimdi de yerel seçimler arifesinde; parkta ki dinozor ve diğer oyuncakları kaldırıp, atacağını ve bu alanı yeşil alan yapacağını duyuruyor, güya Ankaralıların da görüşlerini aldığı anketi aktarıyor.. İşine geldiği zaman da; yıllardan beri “bu park 14- 16 milyar liraya yapıldı, parayı oyuncaklara gömdüler” gibi ciyaklayıp, siyasi itibar suikastları yaptı, yaptırdı.. Parkı harabeye çevirmesinin tek gerekçesi ise; Ağır siyasi kin.. Melih Gökçek yaptırdı diye.. Şimdi, halkı ücretsiz, otobüslerle parka getiriyor. Niye; Parkın kırılan oyuncakları, harabe görüntüsünü görmeleri için.. Zeka özürlüler, Ankaralı sormayacak mı, “Bu parkı kim bu hale getirdi?” diye Sayın İçişleri Bakanı, Sayın Ankara Valisi.. Bu parkı Melih Gökçek Belediyeye süper görüntülerle teslim etti mi? Etti? Park kimin denetimde idi? Ankara Büyükşehir Belediyesinin.. Başkanlar kimdi? Mustafa Tuna ve Mansur Yavaş.. Peki, 5 yılda bu büyük devasa parkı kim bu hale getirdi? Kim harabe olmasına göz yumdu? Mansur Yavaş.. Şimdi bu parkı tamamen kaldırıyor.. Bu park 14 milyara yapılmış ise, sen kimsin ki devletin bu parasını keyfine, kinine göre çöpe atıyorsun? Evet, Sayın İçişleri Bakanı ve Ankara Valisi. Lütfen, derhal parka görevlileri gönderip, zarar- ziyan tespitleri yapılmasını ve parkın şuan ki halinin tespitini ve gerekli soruşturma işlemlerinin yapılmasını Ankaralılar adına sizlerden rica ediyorum...
SAYIN, İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA ve ANKARA VALİSİNE “MANSUR YAVAŞ” ÇAĞRIMDIR.. “KAMUYA AĞIR ZARAR VERDİ, YAPILAN MEGA HİZMETİ; SİYASİ KİN İLE HARBEYE ÇEVİRDİ, ŞİMDİ DE ORTADAN KALDIRIYOR”

SON EKLENENLER

FaceBook

Haber Ara

Copyright ©2010 - Tüm hakları saklıdır.
PHP Haber Sitesi Türkiye Tasarım
Haber 2000- Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Ve kaynak gösterilmeden Alıntı Yapılamaz. Yayınlanan Tüm Haber Ve Açıklamalar İlk Kaynaktan Ulaştırılan Açıklamalardır. Sitemiz Bu Açıklamalara Ekleme Veya Müdahelede Bulunmadan Yayınlar. Yorum,Makale, Sizden Gelenler Bölümündeki Yazılardan Yazanlar Sorumludur. Harici Bilgiler Ayrı Bir Sayfada Açılır. Haber 2000 Bu Linkler Ve İçeriklerinden Sorumlu Değildir.Her Türlü Haber Ve İletişim İçin millitaraf@hotmail.com Adresini kullanabilirsiniz. Sitemizden Daha İyi Yararlanabilmek için Gizlilik İlekeleri Ve Yayın Prensiplerimzi Okuyunuz. Ekonomik Veriler Bilgilendirme Amaclidir.Kullanimindan Dogacak Sorunlardan Sitemiz Sorumlu Degildir. En İyi İnt Exp 8+ 1024x768 Görüntülenir