GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı

www.haber2000.com

Evet …. ABD ve diğer gelişmiş ülkeler Türkiye’nin en büyük açığını tespit etmişler ve bunu bize en ağır silah olarak kullanıyorlar.

Nedir bu açık?

Tamamen siyasallaştırmış Adalet, Evrensellik taşımayan Hukuk anlayışımız ve uygulamamalarımız.

Düşünün;  hem Türk hem de alman vatandaşı olan PKK’lı bir gazeteci ye “Ajanlık” iddianamesi hazırlanıyor, tutuklanıyor, sonra Hukukta bizim cıvık uygulamamızı bilen Almanya “ya bırakın bizim adamızı” diyor ve duruşmadan bir gün önce Merkel teyze bu ajanını kaçırmak için Türkiye’ye özel uçak gönderiyor.

Ajanın duruşması yapılıyor ve avukatları tahliye talebinde bulunuyor, Hakimde tahliye talebini ret ediyor ve duruşma tensip zatında da “Sanığın tahliye talebinin reddine, tutukluluk halinin devamına” .. diye yazdırıyor

Galiba hakimin pazarlıktan haberi yok.. Bu PKK’lı Ajan Deniz Yücel, hakimin bu sözlerini duyunca şok oluyor ama cezaevine gittikten 1 saat sonra gelip alıp, götürüyorlar ve bu ajan da duruma şaşırıp ağzından kaçırıveriyor..

Gazetecilere dedi ki; “Yahu ben de hala şaşkınım, hakim benim tahliye talebimi ret etti ve zabıta tutukluluk halimin devamına  diye yazdırdı”..

Ve çok İddianamesi kabarık olarak hazırlanan bu ajan biranda uçtu gitti.. Bir daha gelir mi buralara? Asla..

ABD ile biliyorsunuz İblis Fetullah ve şarlatan Reza’yı istemede anlaşmazlığımız var.

Vermediler ve asla da vermezler..

Bizimkiler ne yaptı?

Türkiye’de birçok Papaz var.. Veya rahip var.. Ama birisi var ABD ve özellikle için önem taşıyor..

Niye önem taşıyor? Bu papaz şuan ABD’yi yöneten “Haçlı sosyalistler” çetesinin önemli üyesi.. Seçmen sayıları 80 milyona varıyor..

Eee Trump soytarısı da yakınlarda seçime gidecek..

Ve bir baktık İzmir’de ki bu önemli Papaz, FETÖ’den ve Ajanlıktan gözaltına alındı ve tutuklandı..

Vahamete bakın… Geçen gün Dışişleri Bakanımız diyor ki; “İnanın papazın tutuklandığını bile biz sonradan öğrendik” 

Niye diyor bunu? “Türkiye’de ki yargı bağımsız, talimatsız çalışıyor.. Eğer talimat olsa idi bizim de haberimiz olurdu” mesajını ABD’ye vermek istiyor.

Yer mi Trump bunu? Ve yemedi de ..

Bakın bu Papazın iddianamesinde FETÖ ile ilgili işbirliği ve ajanlık suçları konusunda yok, yok.. Savcı öyle yazıp, çizmiş iddianameyi.. Ve bu ajan papazın tam 35 yıl hapsi isteniliyor “du”..

Papaz duruşmaya çıktı, tahliye istedi, mahkeme talebini ret etti ve Cezaevi’ne geri gönderildi..

Trump bir twit attı ve “Rezalet, bu iyi bir aile babası, derhal bırakın” dedi..

Bir baktık duruşmadan 1 hafta sonra bu ajan papaz hastalıkları dolayısı ile ev hapsi kontrolü şartı ile tahliye edildi..

Yani Türkiye şöyle düşündü; “yahu serbest bırakalım ama kozumuz bizim elimizde kalsın, o da ABD’ye uçmasın”..

Eee Trump biliyor bizim yargının talimatla çalıştığını.. Bastırdı da bastırdı; “Papazı bırakın, ABD’ye evine gönderin”..

Eee ABD’de ki güçlü çetede Papazı Trump’tan istiyor.. alamaz ise seçimi kesin kaybedecek.. 

Ne yaptı; “Ulan ben yanacağıma, Türkiye yansın” diyerek yavşaklık butonuna bastı..

Ve olanlar oldu..

Bakın, diyelim ki Hükumetin ve Cumhurbaşkanının bu Papazın ilk tutuklanmasından haberi yoktu..

Peki; 35 yıl hapsi istenen ve sağlığı çok, çok yerinde olan bu ajan Papaz niye tahliye edildi?

Böyle dengesiz yargı mı olur?

Bir tek Papaz iddianamesi mi? Yüzlerce böyle iddianame var. Savcı 25-30 yıl, müebbet ceza istiyor, bir bakıyorsunuz adamlar tahliye olmuş..

Yahu delil yoksa bu iddianameyi niye böyle balon gibi şişirip yazıyorsunuz?

Ee delil var ise savcı haklı ise Hakimler niye bunları serbest bırakıyor?

Kim inanır artık böyle Yargı sistemine…

Haçlılar hem bizim ülkemizde siyasallaştırılmış Adalet sitemi olduğunu biliyor ve bu gevşeklikten yararlanmak istiyor, hem de ekonomik yönden zayıf olduğumuzu bilerek bize hücum üstüne, hücum başlattılar..

Demek ki gevşek bir yargı anlayışımız bu Papazı başımıza bela etti.. Şimdi papazı bıraksak ta olmuyor, tehditlere boyun eğdik görüntüsü oluşacak..

Eee ne olacak?

Sayın Cumhurbaşkanı gariban milletten yastık altında ki (varsa tabi) dolarları, altınları bozdurmasını isteyerek şu ilginç savunmayı yapıyor;

“Telaşlanmayın, bunu da atlatacağız, onların Doları varsa bizim de Allah’ımız var”..

Şükür Allah’ımız var da bu dolar ile Allah benzetmesi ne iştir?

Tövbe, tövbe.. Allah para birimi mi?

Allah bize de akıl vermiş, o haçlılara da akıl vermiş..

Haçlılar akıllarını kullanmış, miskin, miskin oturmamış, biz ne yapmışız Allah’ın adaletini de yok etmişiz, siyasi emir ile çalışan bir yargı sistemi kurmuşuz, Yargıya güvenmeyen ve yarınlarda ne olacak korkusu yaşayan işadamlarını ve paraları yurt dışına kaçırmışız ve en ufak yelde bile sallanan bir ülke haline gelmişiz..

Bir şey oldu mu; hemen Allah’ı kalkan olarak kullanıyoruz..

Bakın ekonomik gelişmenin ve yatırım gücünün oluşmasının en büyük sermayesi o ülkede Adalete, yargıya olan güven oranıdır..

Biz de var mı bu sermaye? Yok..

Yargıçlar, yüksek Yargı başkanları, Barolar Birliği başkanları yıllardan beri bas, bas bağırıyorlar; “İçte de, dışta da Yargıya güven diplere vurdu”.

Kim dinliyor? Hiç kimse..

Bakın cezaevleri nüfusu en yüksek ülkeyiz, mahkemelerde dosyaları dağ gibi yığılmış tek ülkeyiz… Niye?

Çünkü bu işi çözmeye kafasını yoran ülke yöneticileri yok..

Şimdi ne olacağını söyleyeyim;

Bu çete papazının avukatları birkaç gün içinde ev hapsine ve yurt dışı çıkışı yasağına itiraz edecekler ve çok büyük ihtimalle ajan papazı kelepçe ile evine gönderen Hakimler, bu itiraz üzerine papazın ayağında ki kelepçelerin çözülmesine ve yurtdışı yasağının kaldırılmasına karar vereceklerdir.

Ve papaz da aynı gün ABD’ye uçacaktır..

Haa ABD veya Trump bizim orda ki “mal”larımız İblis Fetullah’ı ve şarlatan Zarrab’ı bize gönderir mi?

Çok zor.. Bize karşı kullandığı piçleri niye bize teslim etsin ki?

Belki suçsuz olduğu söylenen ve ABD tarafından koz olarak elde tutulan Hakan Atilla gönderilebilir..

Yani, maalesef Türkiye kozlar çatışmasının kurbanı edildi, ediliyor..

Bir kere daha gördük ki tarafsız ve talimatsız çalışmayan Yargı her derdin devası imiş..

Şu da biliniyor ki; Adaletin olmadığı yerde ot bitmez, ot..