GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Cümle alem biliyor.. Ben; Ülkücü yapıya sahip Türk milliyetçiyim ve hakiki, organik MHP’liyim..
Ve bu yolda ailemle birlikte zindanlarda, kurşunların hedefinde çok ağır bedeller ödedik..
Bir an olsun pişman olan da şerefsizdir..
Şimdi bu gün sizlere iki “eski Ülkücüden” değil de iki eski “MHP’li den” bahsedeceğim ve onlara iğneler vurup, sorular soracağım..
Bunlardan birisi ANAP döneminin eski Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan ..
Yaşar Okuyan’ı sadece ANAP hükümeti döneminden tanımıyorum..
12 Eylül 1980 öncesinden çok iyi tanırım.
Biliyorsunuz; Ankara- Bahçelievler semti, o zamanlar MHP ve Ülkü Ocakları için çok önemli bir nokta arz ediyordu..
Çünkü MHP ve Ülkü Ocakları Genel Merkezi Bahçelievler’de idi..
Ben de o bölgenin Ülkücü Ocakları ve Ülkücü Gençlik Derneği yöneticisi idim..
Yaşar Okuyan; o zamanlar MHP Genel Sekreter Yardımcısı ve aynı zamanda Ülkücü Gazeteciler Cemiyeti’nin Genel Başkanı idi ama kendisi “Ülkücü” değildi.
Ve o zamanlar Yaşar Okuyan’ın Ülkücü olmadığını çok iyi çakmıştım.. Daha 21 yaşında idim.. Kars’tan, saldırılardan kaçıp, Ankara’ya sığınmışım.. Herkesin detayını bilmiyordum ama inceliyordum..
Bir gün Bahçelievler 22. Sokak civarında bir çay ocağında rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ile çay içerken dayanamadım sordum;
“Başkanım, bu Yaşar Okuyan’ı ben de, bizim çocukların hiç birisi de sevmiyoruz, Bu adam kim, niye başbuğun yanında?”
Rahmetli çayı yudumlarken gülerek; “Karslı, takma bunları. Takarsan zaman gelir başına iş açarsın ama şunu bilin ve ona göre hareket edin.. Yaşar Okuyan, Başbuğun akrabası, yani eşinin yakın akrabası”..
Anladım ki rahmetli Muhsin Başkan da bunu sevmiyor..
Yüce Allah’ın hikmeti .. 12 Eylül 1980 askeri darbesinde iki sevmediğim siyasi ile Mamak Cezaevi’nde aynı koğuşa düştüm.
Birisi Yaşar Okuyan, birsi de Doğu Perinçek’ti..
Ve Yaşar Okuyan bizim koğuş başkanı idi..
Benimle birlikte rahmetli ağabeyim ve küçük kardeşim de vardı.
Koğuşumuz da başka kimler vardı?
“Namık Kemal Zeybek, Taha Akyol, şuan AK Parti Grup Başkan vekili olan Mehmet Naci Bostancı, rahmetli Avni Çarsancaklı, filim şirketi sahibi Berker İnanoğlu ve Dr. Ahmet Teyfik Ozan”..
Karşı taraftan; Perinçek ile birlikte Oral Çalışlar, TÖB-DER yöneticileri, DEV-YOL’un sözde askeri kanadı, Gün Zileli falan..
Tabi orada da bunları sevmemeyi sürdürdüm..
Her akşam toplanıp sohbet edilirdi.. Fakat dikkati mi çeken bir şey vardı; Yaşar Okuyan’ın bir kere dahi ağzından “ülkücüyüm” ifadesini duymadım.
Bu zat Cezaevi’nden çıktıktan sonra şirketler falan kurdu, sonra Özal’ın ANAP’ına geçti..
Tv’lere çıkardı.. Hep milliyetçilikten dem vururdu ama inanın bir kez dahi ağzından “Ben ülkücüyüm” demedi.
Ve halen ulusal yayın yapan bir gazete bir konudan dolayı Mamak cezaevlerini ve Yaşar Okuyan’ı bana sordu.. O haber de Yaşar Okuyan’a çağrı yaptım; “Ülkücü müsün, değil misin?” .. Tık yok ..
Adam; ANAP’tan işi bitince bir parti kurdu, sonra birkaç partiye geçti falan..
Yine herkes bilir.. Devlet Bahçeli’yi en ağır şekilde eleştiren de benim.. Ve tabi ki 24 Haziran seçimlerinde Bahçeli’nin başında olduğu MHP’nin barajı aşamayacağını defalarca bende yazdım..
Ama “Bahçeli veya MHP barajı aşar ise şöyle olurum, böyle yaparım” demedim, denilmez de..
Şimdi bu Yaşar Okuyan; 24 Haziran seçimleri öncesi, iki ayrı Tv’de ki canlı yayınlarda;
“MHP barajı aşsın Tandoğan meydanında Eşşek gibi anırmayan Yaşar Okuyan şerefsizdir.. Hadi ulan, anırtın beni” fala - filan..
Sonra; “Erdoğan 50’nin üzerinde oy alsın, seçilsin kafama sıkarım. Sıkmazsam şerefsizim” falan, filan… Naraları..
Yani; aynı Kadırgalı Eşref gibi narlar attı ..
Seçim sonuçları açıklandı .. MHP yüzde 11 aldı, R. Tayyip Erdoğan birinci turda seçildi..
Eee .. Melih Gökçek, Yaşar Okuyan’ın peşini bırakır mı?
Twitter’dan, Yaşar Okuyan’a her gün “Anırması” için çağrı yaptı, kafasına sıkmasını da istemeyip, su tabancası ile kafasına sıkmayı önerdi..
Tabi çamurlara yatan Yaşar Okuyan yine aynı tv’lere çıkıp, Melih Gökçek’e çamurlar atmaya başladı.
Yok, “İngiliz ajanı, yok kaçacaksın, yok benin dediklerimi hala anlamadınız” gibilerden savunmalara geçti.
Ben de rahatsızım, Yaşar Okuyan’da yeni ameliyat masasından çıktı ama onlar malı götürmüş, bizim gibi gariban değiller, detaylı şekilde şifalar elde ediyorlar..
Yani; hasta diye bu söylemlerine karşı yazı yazmak istemedim..
Amma; kendisini bu konuda eleştirenlere “geri zekalılar” deyinceye ve Melih Gökçek’e çamurlar atmaya başlayınca “buna bir iğne de benim vurmam şart oldu” dedim.
Bir kere şunu kafana sok Yaşar Okuyan .. Sen, yıllarca Ülkücülere sahip çıkan Melih Gökçek’in tırnağı bile olamazsın..
Çook geçmişte için de kalan Melih Gökçek hırsını ve intikam duygunu da biliyorum..
Ama her kesin bilmesi için kısaca yazalım..
ANAP Hükümeti döneminde Melih Gökçek Keçiören’e Belediye Başkan Aday Adayı oldu. Tabi Yaşar Okuyan’da bu makam için orayı-burayı zorladı ama başaramadı.
Bütün ülkücüler Melih Gökçek ve Ülkücü ekibini desteklediği Başkan adaylığı için Gökçek tercih edildi..
Acının noktası buradan başlıyor..
Şimdi bu Yaşar Okuyan “Anırmamak” için yaptığı savunma da ise şöyle diyor;
“Ulan geri zekalılar.. Ben ‘MHP tek başına seçime girsin ve barajı aşsın ben anıracağım’ dedim, ittifakla değil”
Yaşar Okuyan, harbiden zeka özürlüsün sen.. MHP ittifak ile seçime girdi ama BBP gibi değil, oyları ayrı şekilde kullanıldı ve hesaplandı. Yani alınan oy sadece MHP’ye aitti. AK Parti ve Erdoğan faktörü yoktu..
Yahu tamam anırma da bari birilerine “Geri zekalı” çamuru atma..
Eee Melih Gökçek’e de “İngiliz ajanı” çamuru atarsan O’da hala senin peşini bırakmaz ve her gün senin Anırmanın çağrısını yeniler…
Yapacağın iş mi?
Özür dile bitsin bu anırma, sıkma işi, Gökçek’te senin peşini bıraksın..
KEDİCİKLER İLE MECLİSTE Kİ ODASINDA FETÖ SOHBETİ YAPAN, AK PARTİ ESKİ VEKİLİ SELÇUK ÖZDAĞ’a CEVABIM VAR.. : “SEN, AVUKATLIK DİPLOMANI, KIRTASİYECİLER ODASI’ndan mı ALDIN?”
Gelelim ikinci “eski” zat’a..
Av. Selçuk Özdağ ..
BBP kurulmadan önce MHP saflarında geziyordu, mahkemelerde Ülkücülerin avukatlığını yapıyordu, sonra rahmetli Muhsin Başkanın yanına geçti..
Tabi AK Parti’ye geçip, Manisa milletvekili oldu.. 24 Haziran seçimlerinde listeye konulmadığı için şimdi milletvekili değil..
Şimdi bu hukukçu eski milletvekili öyle bir skandala veya ihanete imza attı ki farkında değil ..
Kendisini “Mehdi” ilan eden ve yüzünde “İslamiyet” maskesi olan İsrail ajanı olduğu iyice belirlenen Adnan Oktar örgütüne operasyon yapıldıktan sonra, bu Hukukçu milletvekili arkadaş, dün sözcü Gazetesinde Saygı Öztürk ağabeyimize bu konuda bazı bilgiler aktarmış..
Av. Selçuk Özdağ, Saygı abiye diyor ki;
“15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra Meclis odamda otururken 2 güzel kız geldi.. Adnan Oktar’ın kitaplarını getirdiler ve bana “Selçuk bey, gelin biz Fetullah Gülen ile Tayyip bey arasında aracı olalım, işi tatlıya bağlatalım. Fetullah Gülen bildiğiniz gibi hain değil, milliyetçi- muhafazakar bir kişidir” falan..
Bakın; bu hayasız kedicikler resmen FETÖ’nün bilgisi dahilinde aracı olmuşlar..
Ve iblis Fetullah’ı övmüşler..
Peki, bizim Hukukçu milletvekili arkadaş ne yapmış?
Diyor ki; “Ben bunlara “olmaz” dedim. Ve FETÖ’nün nasıl bir hain örgüt olduğunu anlattım ve geri gönderdim..
Yahu; FETÖ’ye uzaklardan bulaşanları hemen tutukluyorsunuz, ihraç ediyorsunuz. Ailelerini de yaptırımlar uyguluyorsunuz da bu İblis Fetullah’ın barışma aracılarının niye hemen orada yakasına yapışmıyorsunuz, polise teslim etmiyorsunuz?
Üstelik te sen Avukatsın…
O hayasızları hemen meclis polisine teslim edecektin ve kimlerin onları aracı olarak gönderdiği ortaya çıkacaktı..
Bu nasıl hukukçuluk Selçuk Bey?
Yoksa siz, Avukatlık diplomanızı Kırtasiyeciler Odası’nda mı aldınız?
Siz, hain FETÖ’nün elemanlarını salarak suç işlediniz farkında mısınız?
Resmen suçu ve suçluyu görmezden gelip, saklamışsınız.
Allah size akıl versin..
Şimdi bu zat’ın Manisa Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak gösterileceği söyleniyor..
Bu Haber 492492 Defa Okunmuştur