GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı

www.haber2000.com

Değerli okuyucular..

Bu gün sizlere, ilginç gelişmeler ile ilgili pasajlar sunacağım..

Önce; geçen Pazar günü Ankara’da gerçekleştirilen çok, çok büyük bir törenden bahsedeceğim..

Tören, Mansur Yavaş’ın 2,5 yıl sonra en büyük projesini gerçekleştirme töreni olduğu için, tabi liderlerde gelip, kurdele kestiler..

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, SP Genel Başkan yardımcısı, Alper Taşdelen ve Milletvekilleri katıldılar.. Sünnetçi gibi, hepsinin elinde makas.. Yalnız, gelen fotoğrafları inceledim, galiba Cemal katılamamış

Ne töreni? Trafiği tıkayıp, çekilmez hale getiren, trafiği rahatlatmak için alternatif yollar açmayı başaramayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, 85 yeni otobüs almış..

Niye almış? Ankaralılar, duraklarda fazla beklemesinler diye..

Bakın, kilitlenen trafikten bahsetmiyor, edemiyor..

Mansur Başkan… Bu 85 otobüs, vatandaşın durakta beklememesi için, kilitlenen trafiğin üzerinden mi uçacak?

Niye trafiği rahatlatacak alternatif yollar, güzergâhlar yapmadın?

Ve ekliyor… Mansur başkan.. “Şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkemiz oldu, bu yüzden bana Dünya Belediyecilik Başkent ödülü ile Şeffaflık ödülü verdiler”..

Yahu Mansur başkan.. Öyle bir algı ile anlatıyorsun ki, sanki sana dünyanın en iyi Başkent Belediye başkanı ödülü verilmiş gibi.. Kaçıncı sırada ve hangi kategoride ödül aldığını herkes biliyor ama iki liderini de kandırıyorsun..

Hangi konuda şeffaf oldun ve hesaplar veridin?. Bırak dışarıda ki insanları, Belediye Meclis üyelerine bile hesap vermiyor, konuşturmuyorsun, diktatörce davranışlar sergiliyorsun, mikrofonlarını kapatıyorsun, hakaretler ediyorsun…

Liderleri Kılıçdaroğlu ve Akşener’i kandırmada sadece bununla mı kaldı? Hayır..

Kılıçdaroğlu ve Akşener’in yaptığı konuşmalara göre, Mansur Başkan demiş ki, “Bu 85 otobüsü bir yerlerden para almadan, belediyenin parasıyla aldık”..

Ve Kılıçdaroğlu tabi ki övünüyor ve konuşmasında dedi ki; “Bu büyük hizmette önemli olan, bu otobüsleri krediler almadan, belediyenin kendi parası ile alma aklı ile becermektir”

Yahu Mansur başkan… Bak, koskoca liderini yalancı pozisyonuna düşürdün..

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasından, otobüs filosunu yenilemek için, EGO’ya 57 milyon avro kredi almadınız mı?

Sen Belediyenin bütün şirketlerini borçtan dolayı batır, ondan sonra kendi paramızla 85 otobüs aldık diye yuttur..

Tabi bu tören sırasında mutluluklar seğrilmesi gereken Mansur başkanın morali çok bozuktu..

Neden mi? Sayın Melih Gökçek yaptığı iki ekran operasyonu ile resmi belgelerle katakulli ihalelerde ki vurgunları, kamu zararlarını ve Belediyenin şirketlerini nasıl batırdığını ortaya koyduğu gibi, Sayıştay denetim raporlarında ki usulsüzlüklere dikkat çekmiş, “Mansur algı merkezini” çökertip, yerle bir etmişti..

Ee haklı, nasıl moralli olsun..

Ve Sayın Gökçek’in bu ekran operasyonları Mansur Yavaş ile ekibini çok panikletti..

Ve her ne hikmetse Mansur Yavaş dün ki meclis toplantısına katılmamış.. Galiba, muhalefet meclis üyelerinin Sayıştay denetim raporlarında vurguladığı usulsüzlükler ile Sayın Melih Gökçek’in ortaya sergilediği vurgunlar belgeleri ile sorulardan kaçmak için katılmamış..

Değerli okuyucular..  

Biliyorsunuz, “Geliyor, gelmekte olan” sloganı CHP lideri ve millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na ait..

Ama gelin görün ki CHP’li Mansur Yavaş ve ekibi bu sloganı içlerinde taşıyarak, kokuya kapıldılar..

Çünkü, Melih Gökçek’in bu çıkışları ile geri dönüp, geleceği paniğini yaşadılar ve yaşıyorlar..

İşte bu korkuyu hesaplarken, Melih Gökçek’ten üçüncü bir sert kroşe daha geldi..

Mansur algı merkezinin çapsızlıklarının üzerini kapatmak için sürekli algı malzemesi olarak kullandıkları ve devletin güvenlik gerekçesi ile Melih Gökçek’e vermiş olduğu  “Zırhlı cipi”, Sayın Gökçek Belediyeye geri teslim etme kararını duyurdu..

Eyvah ki, eyvah.. En önemli bir algı balonlarından birisi daha patlamıştı..

Ama gelin görün ki, Mansur ajansının muhbir medyası, hemen anında matbu haberleri patlattılar.

“Mansur Yavaş’ın ısrarlı takibi sonucu Melih Gökçek geri adım attı ve zırhlı cipi belediye geri veriyor”..

Bak, bak.. Şarlatanlara bak..

Değerli okuyucular..

Şimdi ben buradan bu akıl fukarası, medya yöneticilerine ve yazarlarına soruyorum… Adamlarsa, delikanlı iseler, kendilerini ve mantıklarını bir reset yapsınlar..

Melih Gökçek, Jipi teslim etme duyurusunda ne dedi?

Aynen şunu yazdı..

“BUGÜNE KADAR VALİLİĞİN GÜVENLİĞİM DOLAYISIYLA BANA VALİLİK KARARIYLA TAHSİS ETTİĞİ ZIRHLI ARACI, MANSUR YAVAŞ’IN ISRARLI YAYGARASI ÜZERİNE HAKKIM OLDUĞU HALDE İADE ETMEYE KARAR VERDİM.

YARIN ARACI TESLİM ETTİRİYORUM.

KAMUOYUNUN BİLGİSİNE SUNARIM…”

Neyi vurguluyor?

“Valiliğin bana güvenlik gerekçesi ile vermiş olduğu ve hakkım olan zırhlı aracı, Mansur Yavaş’ın ‘ısrarlı YAYGARASI’ üzerine, aracı iade etme kararını verdi”..

Evet… Akıllarına güvenenler tahlil etsinler..

Bu aracı sürekli algı yaratmak için, yaygaralar kopararak Melih Gökçek’ten kim istedi?

Mansur Yavaş ve tetikçileri..

Melih Gökçek bunlara ne diye cevap verdi?

“Güvenliğim gerekçesi ile Ankara valiliği bu aracı bana sürekli olmak kaydıyla tahsis etti”..

Peki… Mansur Yavaş bu aracı geri isterken, kimden istemesi gerekirdi?

Ankara Valiliğinden.. Çünkü, devletin aracını, devletin Valiliği vermişti..

Yahu siz işte bu kadar acizsiniz, çapsızsınız…

Aracı Melih Gökçek’ten niye geri istiyorsunuz?

Niye Ankara valiliğine resmi yazılar ile sorup, aracı geri isteyemiyorsunuz?

Çünkü bir algı oyuncağınız elden gider diye..

Değerli okuyucular..

Bakın, bildiğim kadarıyla, zaten Melih Gökçek bu aracı pek kullanmıyordu..

İşte şimdi, hakkı olan bu aracı geri iade etme kararı ile Mansur Yavaş’a sert bir kroşe daha indirip, nakavt etti..

Bakın… Sayın Gökçek’in, zırhlı aracı belediyeye geri iade etmesine inanın Mansur Yavaş ve tetikçi ekibi asla sevinmemiştir, aksine çok üzülmüşlerdir..

Ne yapsınlar.. Önemli bir algı balonlarını Gökçek ani bir hareketle patlatmıştı..

Evet.. Ankara Büyükşehir Belediyesinde şuan inanın, çok büyük bir telaşla, “Geliyor gelmekte olan” korkusu yaşanıyor..

Amma korkunun ecele faydası yok bunu kafanıza sokun..

Peki, bu olanlardan… Fındığın ve Muzun haberi var mı?

Vallahi ben bilmiyorum.. Bunu ilgililerine sormanız gerek..

Değerli okuyucular…

Yazımı son ufak bir notla sonlandırmak istiyorum..

Dün Mansur Yavaş’ı kurgulanmış bir robot gibi savunan ve birileri tarafından 2 kitap yazdırılan, akıl fukarası bir yazarının köşe yazısını okuyunca, inanın güldüm..

Kim mi bu yazar? Murat Ağırel..

Yeniçağ gazetesinde yazıyor…

“Üç belediye” başlıklı yazısında… Ankara Çubuk, Antalya Gazipaşa ve Kepez Belediyelerini yasaları işaret ederek  eleştiriyor..

Diyor ki; “yahu yasa gereği Belediyeler bir şeyler alırken veya yaptırırken, ihale yapmadan, yani doğrudan alımlar işleminde bütçesinin yüzde 10’nu aşamaz.. Ama sizler, doğrudan alım hakkınızı aşarak, yüzde 30, yüzde 40’lara varmışsınız.. Bak Sayıştay sizi uyarıyor”… Falan, filan..

Bahse konu bu belediyelerin durumunu bilmiyorum..

Evet doğru… Belediyeler, doğrudan alım masraflarında yüzde 10’u geçemezler..

Eee delikanlı kardeşim.. Sen hele bir iğneyi önce kendine ve Mansur başkanına batır ki, sonra hakkıyla başkasına çuvaldızı batır..

Hadi madem ki bu kadar hakkaniyetlisin.. Git Mansur başkanına sor, doğrudan alım işlem haklarını yüzde kaç geçmişler?

Sana ipucu vereyim.. Bildiğim kadarı ile yüzde 46 doğrudan alım işlemi gerçekleştirmişler..

Sen böyle mi kitap yazıyorsun hanzo?

BİRAZDA GÜLELİM... SOKAK RÖPORTAJI YAPAN MUHABİR ANKARALI GENCE SORUYOR... "MANSUR YAVAŞ'IN HİZMERLETİNİ BEĞENİYOR MUUNUZ?"... "EVET" DİYOR... MUHABİR; "PEKİ BEĞENDİĞİNİZ BİR İCRAATINI SÖYLERMİSİNİZ?"... GENÇ CEVAP VERİYOR "ANKAPARK"...