GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Ankara’da sert siyasi rüzgarlar esmeye başladı..
Cumhur İttifakının adayı Ankara Büyükşehir Adayı Mehmet Özhaseki, neredeyse her konuşmasında Ankaralılara “bana oy vermeyin” dercesine sözler sarf ettiği gibi, karşı adayları ve onları destekleyenleri bu devletin “marabası” gibi ilan etmesi, sert siyasi fırtınaların esmesini tetikledi..
Meğerse, bu yüce millet 24 Haziran seçimlerinde Türkiye cumhuriyeti devletinin başına “Cumhurbaşkanı” değil de “Ağa” seçmiş haberimiz yokmuş..
Özhaseki’nin, “Bizim sıkıştığımız yerlerde gidip yardım alacağımız bir ağamız var.. Kimdir o ağa? Recep Tayyip Erdoğan.. Merak ediyorum, muhalefetin Belediye Başkanları kime gidecekler veya hangi yüzle gidip destek isteyecekler” demesi Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve cumhurbaşkanlığı makamına ağır bir hakarettir..
Bu hakaret aynı zamanda; Cumhur İttifakının karşısında, Millet İttifakının adaylarını destekleyen vatandaşlara yapılmıştır..
Ne demek, Sayın Erdoğan Cumhur İttifakının ağası da, Millet İttifakı ve destekçileri halkımız, bu devletin marabaları mı?
Ve vatandaşlara açıkça diyor ki; “bir tarafta iktidar partisinin imkanlarına sahip adaylar, bir tarafta da iktidarın destekleri ile projelerini gerçekleştirmeyi düşünen adaylar”..
Yani diyor ki; “elleri, kolları bağlanacak muhalefet Belediye başkanları size fayda sağlamaz, bizi seçin”
Devletin hazinesi, Cumhur ittifakının şahsi kasası mı?
Yasa gereği, devlet hazinesinden; Belediye Başkanı hangi siyasi partiye mensup olursa olsun, projelerine maddi destek verilmesi yükümlülüğü vardır.
Özhaseki’nin ilk sahaya çıkışında da iblis Fetullah ile ilgili itiraf gibi ifadeleri de göz önüne alınır ise; Özhaseki adeta Ankaralılara “Bana oy vermeyin” dercesine seçim propagandası yapıyor..
İşte “Parti devletinin” getirdiği dayatmalar ve ayrıştırmalar maalesef ülkeyi birçok huzursuzluklara sürüklemiştir..
Demokrasi şölenleri ile demokratik seçim yarışması var iken, bu tehlikeli ayrıştırma kimselere ne hayr getirir, ne de oy kazandırır..
MANSUR YAVAŞ’ın ETRAFINDA Kİ ZERZEVATLAR
Diğer taraftan Millet İttifakının adayı Mansur Yavaş kendi seçim propagandasına hakim olamadığını görüyoruz.. Birileri yönlendirmeye çalışıyor ve CHP teşkilat yöneticileri her yerde Mansur Yavaş’ın yanında görüntüler veremiyorlar.. Ve Gençlik Kolları hala; “İnadına Ankara bebesi diyoruz” tasarımlarını paylaşarak, bölge tartışmalarını unutturmuyorlar..
Güya Mansur Yavaş’ı destekleyen bir gazete ve yazarları da çeşitli senaryolar yazarak, “Cumhur ittifakı, Ankara’da provokasyon yaparak kaos çıkaracak.. Belediyenin ANFA güvenliğinde çalışan silahlı güvenlikçiler Mansur Yavaş’ın gezilerini, mitinglerinde kasten kargaşalıklar çıkaracaklar” gibi saçma iddialarla olumlu havayı, olumsuzlaştırmaktalar.
Bu saçma iddialar ile millet ittifakı seçmenlerinin Mansur Yavaş’ın gezi ve mitinglerine katılımlarını olumsuz yönde etkileyeceğinin farkında mısınız? Sizlerin de iktidar yalakası yandaş yazarlardan farkınız ne?
Yine aynı zatlar, cumhur İttifakının adayı Özhaseki’nin adaylıktan çekileceği saçma iddiaları ile Özhaseki’nin saffını sıklaştırdıklarının farkında bile değiller..
Mansur Yavaş’ın Basın ve propaganda işlerini yürüten ekip ise zaten evlere şenlik .. Eee kapatılan bir gazeteden bir muhabiri getirip, Ankara Büyükşehir adayının Basın ve propaganda danışmanı yaparsanız, hele- hele millet İttifakının medya kısıtlılığı çektiği bir ortamda, etkili olamazsınız..
Muhabirlik ayrı, Basın danışmanlığı ayrı.. Basın danışmanı bizzat adayı çeşitli taktikleri ile yönlendiren ve tüm medya kuruluşlarını küstürmeden, saygılı davranmasıdır..
Anladığım kadarı ile Mansur beyin basın ekibi İnternet Haber Sitelerini de küçümsüyor ve kale almıyorlar..
Zaten bizim Haber Sitesine karşı tavırlarını ise buradan anlatmak istemiyorum ama bu zerzevatların yüzünden “Oyumuzu vermeyi” düşündüğümüz Mansur Yavaş’ın faaliyet haberlerini bile artık Haber Sitemizde yayınlamama kararı aldık.. Nedenini de maille Basın bürosuna net bir şekilde ilettik..
Karşı tavırlarının da neden olduğunu da sezinliyorum..
Birincisi; geçmişte Mansur Yavaş’a karşı; Melih Gökçek’e destek vermemiz.. Evet. Bizzat ben defalarca yazdım.. Melih Gökçek’e her zaman, gizli- kapaklı değil, açıktan destek verdik ve asla da pişman değiliz.. Bu gün de Sayın Gökçek aday olsa idi yine aynı tavrımızı sergilerdik.. Ama şimdi Sayın Gökçek yok ve bu şansı değerlendirmeyi bilin.
İkincisi; Haber Sitemizde bir halk oylaması Anketi var.. Ankette Mehmet Özhaseki az Oy farkı ile de olsa önde gidiyor..
Biz Anket başlarken her iki adayın propaganda merkezlerine Haber verdik.. AK Parti’nin Gençlik ve Kadın Kolları Ankette Özhaseki’ye oy kullanma seferberliği ilan ederken, sizler; Anketi ve İnternet medyasını küçümseme mantığını güderseniz, tabi ki Oy sayısında geri kalırsın, karasız seçmene mesajlar iletemezsiniz..
Sonra siz kendinizi ne sanıyorsunuz da Haber Sitemizi küçümseme tavırları sergileyip, “önemsemiyoruz” havası vermeye çalışıyorsunuz.. Haddinizi bilin..
Sizin göreviniz iktidar yanlısı medyayı bile tarafınıza çekmek ve faaliyet haberlerinizi yayınlatmayı sağlamaktır..
Yoksa; asıl sizler bizim için hiçbir şey ifade etmiyorsunuz, bilesiniz .. Ve hiçte bir beklentimiz de yoktur..
Gelelim geçen hafta yazdığım “BAŞBUĞUN BOZKURTLARI, ANKARA BÜYÜKŞEHİR’DE HAGİ ADAYA DESTEK VERECEKLER?” başlıklı yazıma..
Bazı zerzevat zındıklar, bu Makaleyi kasten yazdığımı ve gizlice Mansur Yavaş propagandası yaparak, algı yarattığımı ileterek, tepki gösterdiler..
Evet.. Ben Ülkücü yapıya sahip Türk milliyetçisiyim.. Şunu da bilin ki bu harekette sembol olmuş, öncü isimler vardır.. Bunlar Başbuğ Türkeş’in de en yakın yol arkadaşlarıdır..
Kendilerine Ankara seçimlerinde tavırlarının ne olacağını sordum ve hepsi de “Mansur Yavaş” a oy vereceklerini açıkça ifade ettiler..
Niye zıplıyorsunuz? Kime oy verecekleri konusunda sizlerden mi izin alacaklardı? Yoksa biz mi sizlerden yayınlama izni mi alacaktık?
CHP ANKARA’DA KAZANACAK GÖRÜNTÜSÜNDE Kİ BÜYÜKŞEHİR SEÇİMİNİ, KILÇDAROĞLU’NUN ŞAHSİ TAVIRLARI İLE KAYBETME NOKTASINA GETİRİLDİ.. VE ŞİMDİDEN AÇIKÇA İLAN EDİLEN KURULTAY İSTEMLERİ
Birçok kamuoyu araştırmalarında, Ankara’da millet ittifakının adayı Mansur Yavaş; ya “önde gidiyor”, ya da başa baş bir yarışın olacağı belirtilmekte idi…
Fakat Kılıçdaroğlu şahsi tavırları ile Genel Merkez yöneticilerini isyan ettirdiği gibi, Ankara’da ki bu denklemi de olumsuz bir şekilde etkiledi..
CHP’nin Ankara’da garanti iki ilçesi var.. Çankaya ve Yenimahalle ilçeleri.. Peki ya diğer ilçeler ne olacak, kiminle ve nasıl kazanacak?
Mamak şuan açıkça kaybedilmiş durumda.. Altındağ’da zaten hiç ümit yok …
Keçiören yine aynı pozisyonda ..
CHP ve İYİ Parti tabanı Etimesgut ilçesi için büyük bir umut beslemekte idi..
Ve Aylin Nazlıaka ismi aday olarak ortaya atıldı.. Evet, Nazlıaka ile Etimesgut net bir şekilde kazanırdı ve Büyükşehir’in alınmasında da lokomotif olacaktı..
Kılıçdaroğlu, bazı yerlerde olduğu gibi Etimesgut ilçesi içinde PM’den atama yetkisi almıştı..
Yani istese Aylin Nazlıaka’yı veya ilçe teşkilatında emektar olan bir isimi aday olarak atayabilirdi.. Nazlıaka’nın cezasının da kaldırılmasını 1 saatte PM’den geçirtebilirdi ama yapmadı, daha doğrusu yapmak istemedi..
Ve Kılıçdaroğlu, herkesi şok edecek Etimesgut adayını açıkladı .. Kılçdaroğlu’nun yargılandığı bütün davaları kaybeden Avukatı Celal Çelik’i aday olarak gösterdi..
Etimesgut’ta gerek CHP, gerekse İYİ Parti tabanı isyanda.. İstifalar gerçekleşiyor ve sandığa gidilmeyeceği açıkça haykırılıyor..
Haklılar mı? Sonuna kadar haklılar ..
Açıkça belirteyim; Kılıçdaroğlu’na sürekli davalar kaybettiren bu avukatı, Etimesgut’ta da seçim kaybettirecektir…
Kılçdaroğlu bu tavrı ile Ankara Büyükşehir seçimini net bir şekilde riske atmıştır..
Zaten Kılçdaroğlu’nun hesapsız aday atamaları Genel Merkez yöneticilerini ve partide önemli isimleri olağanüstü bir şekilde rahatsız ettiği gibi, şimdiden açıkça Kurultay işaretleri vermişlerdir..
Bakın, İstanbul Büyükşehir’i rahat bir şekilde kazanacak tek isim vardı.. Gürsel Tekin.. Eğer Kılıçdaroğlu, Gürsel Tekin’i Büyükşehir adayı gösterseydi bu gün asla İstanbul seçiminden en ufak bir kazanma kuşkusu olmazdı ama Kılıçdaroğlu, sahada hiç emek vermeyen birisini getirip aday gösterdi..
Aday tespitlerinde Adaletsizler sergilendi, haklar yenildi..
Bu güne kadar sessiz kalan ve her yere aday olan Muharrem İnce bile bu fırsattan faydalanıp, ortaya çıktı ve “Parti merkezinin Ağrı dağı gibi hataları var” diyerek, seçim çalışmalarına katılıyormuş görüntüsü vererek, açıkça Kurultay çalışmalarına başladığı görülmektedir..
Yine CHP’nin Genel Sekreteri isyan ederek görevinden istifa etti ve seçim sonrası hesaplaşacağı mesajını verdi..
Özgür Özel ve Veli Ağbaba, Kılıçdaroğlu’nun aday atamasında ki ağır hataları dile getirmekten çekinmediler..
İstanbul il başkanı niye istifa etti?
Partinin en vefakar emektarı Gürsel Tekin niye sitem bayrağını açtı.. Birileri diyor ki “Gürsel Tekin isyan bayrağını açtı”.. Hayır Gürsel Tekin isyan etmedi, CHP’nin iktidara yürümesi için bir hareket başlatıyor ve çok geniş bir hareket olacağını düşünüyorum..
Gürsel Tekin, Pazartesi günü bu hareketin işaretini verecek ve çerçevesini çizecek..
Şimdiden hayırlı olsun, yerel seçimler sonrası CHP’nin yeni Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin’dir
Bu Haber 1449520 Defa Okunmuştur