GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
Gerçekleri söylemek ve yazmak için, çalışanların ücretlerini asgari düzeyde tespit etmek için Müslüman olmaya gerek yok, sadece ve sadece insan olmak yeterli.
Eğer sokakta ki hayvanın çılgınca yiyecek aradığını görüyor ve bu zavallının yerinde; çocuğunuzun, torununuzun olacağını ve nasıl bir acı çekeceğinizi düşünmüyor, vicdan muhasebesini yapmıyorsanız; sizler ne Müslümansınız, ne de vicdanı, merhameti olan insansınız..
Hatta tekmeleyip, kovuyorsunuz değil mi? Yoksul olduğunuzu düşünün, evde ki çocuğunuzun, torununuzun durmadan yiyecek istediğini ve çaresiz karıldığınızı düşünün.. Sonuçlar; ruhi depresyonlar..
Ve toplumumuzda ki yaşamanın acı gerçekleri..
Kimler ne dersin, kimler ne kadar baskılar uygularsa uygulasın, hatta kodeslere tıksalar da gerçek şu;
“Türkiye her alanda kilitlenmiş durumda”…
Orta halli vatandaş ve aileler artık tek öğün yemeği bile zor yiyebiliyorlar.. Ev tutmak artık hayal oldu, vatandaşın barınma hakları resmen gasp edilmiş, devlet ise seyrediyor.. Hiçbir kontrol yok..
Ben yalnız yaşayan bir vatandaş olduğum için bütün işlerimi kendim görmekteyim.. Bir gün ne markette, ne de manavlarda; ne Ticaret bakanlığının, ne Tarım bakanlığının ve ne de Belediyelerin kontroller yapan, fahiş fiyatların hesabını soran elemanlar görmedim..
Hepsi “oy kaybederiz” hesabı yapıyorlar..
“Tarım ülkesiyiz, dünyada tarım da ilk ondayız” diye övünen yöneticilerimiz var..
Bu nasıl tarım ülkesi olmak arkadaş?
İncir; 700 lira.. Yeşil biber 113 lira, domates 90 lira, mandalina 60 lira, en kötü elma 50 lira, bir tek kabak 21 lira, ceviz 300 lira, kuru fasulye 90 lira.. Et fiyatları zaten ulaşılamaz rakamlarda..
Aileler çocuklarına, torunlarına istediklerini alamıyorlar.. Gençler artık evlenemiyorlar..
Sonra da “5 çocuk yapın” diye nasihat veriyorlar..
Yahu bırakın 1 çocuğu, gençler evlenemiyor arkadaş?
Diyeceksiniz ki; “150 Bin lira faizsiz evlenme kredi veriyoruz”..
150 bin lira düğün salonu parası değil..
Ev bile tutamaz.. Ev ilanlarını devletin kurumları bile inceleme lütfunda bulunmuyor..
Yahu baksanıza adam geçen yıl 2 bin liraya verdiği evin fiyatını 20 bin liraya çıkardığı gibi, birçok ağır şartlar ve dayatmalar yapıyor..
Neden yapabiliyor? Devletin toplumda gücü bitmiş, vatandaş devletin gücünü yanında hissedemiyor.. Haliyle vurguncular da bu sahipsizlikten yararlanıp, cirit atıyorlar..
Acınacak halimiz bu iken haftalardır bazı tipler çıkıp ekranlarda, sayfalarda “Asgari ücret şu kadar olmalı” ahkamları kesiyor..
Bildikleri bir halt ta yok… Sırf kendilerinin ve siyasi bağlantılarının propagandalarını yapmak adına rakamlar sallıyorlar..
Toplu İş sözleşmesi yapma da yetkili Sendika Konfederasyonlara bakıyorsun; adamların ne çalışanların ne de ülkenin halinden haberleri var..
Bu sahtekâr Sendikacıları bir gün markette, pazarda, bitpazarında görenler var mı? Yok..
6-7 ay da çıkıp bir iki kelime konuşuyorlar o kadar..
Zaten “devlet baba” dediğimiz sistem doğru işlese; çalışanları sömüren bu Sendikalara gerek kalmaz..
İşte asıl sosyal devlet budur..
Devletin yetkili kurumları Enflasyonu düşüremiyor, beceremiyor… Bu beceriksizliklerin üzerini kapatmak adına TUİK ne yapıyor? Gerçek enflasyonun en az yarısını kamuoyuna sallıyor..
Evet.. Bu Sendika Konfederasyonlarını bir gün TUİK’e gidip, “Ne yapıyorsunuz arkadaş” diye hesaplar sorduğunu gördünüz mü? Yok..
Ana muhalefet partisi CHP’ye bakıyorum.. Şovcu Genel Başkanı Kadırgalı eşref gibi naralar atıp;
“Asgari ücret 30 bin lira, yoksa biz bunun altında yokuz”..
Olmazsan ne olacak ulan? Ne halt yapacaksın? Senin yetkin ne?
Hani sen normalleşme propagandası yürütüyordun? Niye Sayın Cumhurbaşkanından randevu alıp, gidip ortaklaşa asgari ücret rakamı belirleme yolu seçmiyorsun?
Evet. Değerli okuyucular..
Asgari ücret konusunda rakamlar ahkâmı kesenlerin yüzde 99’u “30 bin lira” diyor..
Hadi.. Çıplak 30 Bin lira asgari ücreti verdiler..
Evi olmayan vatandaş nasıl ev tutacak? 2 Çocuğu olan aile nasıl geçinecek?
Çocuklarını nasıl sağlıklı besleyecek?
Muhalif partiler.. Bakın bu güne kadar iktidara “Enflasyonun düşürülmesi için, gidip görüşmeler yapıp, öneriler sunduğunu “ gördünüz mü?
Yok.. Sadece eleştiri sallamaları..
Değerli okuyucular..
Bakın Enflasyonun yukarılara sıçramaların en büyük sebebi.. Olumsuz Tarın politikalarıdır..
Tarım da üretilsin, üreticilere destekler verisin, ithalata son verilsin, bolca gıda ve sebze üretilsin, Hayvancılığa destekler verisin; bakın gıda da, sebze de, et ürünleri de nasıl ucuzlanıyor, enflasyon canavarı nasıl yerlerde sürünüyor..
PEKİ, ASGARİ ÜCRET “ŞU OLUMSUZ YAŞAM ORTAMLARINDA “ NE KADAR OLMALI?
30 Bin liramı? Güldürmeyin..
40 bin lira mı dalga geçmeyin..
50 Bin lira mı? Yetmez..
En az 60 bin lira olacak Asgari ücret, tek maaşlı 2 çocuklu bir aileyi sadece “yoksulluk sınırında” geçim mücadelesi verdirir..
Ha, iktidar yanlısı yalaka bazı ağızlar diyorlar ki; “Biz iktidara geldiğimiz de Asgari ücret şu kadardı, şimdi 300 katına çıkardık” falan..
Yahu arkadaş.. Sen uzayda mı yaşıyorsun.. Tarın ülkesi Türkiye, Türkiye olalı ilk kez 90 liraya domates, 113 liraya biber, 600-700 liraya et fiyatı görüyor.. siz hiç hayatınız da İncirin 700 liraya satıldığını gördünüz mü?
Bu fahiş fiyatların uçmasını engelleyemediğinizi niye söylemiyorsun…
Evet.. Şükretmek tabi yerinde ve güzel bir şey ama ailelerin insanca yaşamasında yetecek belirlenecek Asgari ücretin tespitinde Müslüman olmaya gerek yok..
Sadece ve sadece insan olmak, insan ve çocuk haklarını yürekten düşünmek yeterli..
Haa devlet sıkı takip yapsın.. Kilosunu 300 liradan aldığı etin fiyatının 600-700 lira olmasını engellesin, 10-15 liraya çiftçiden alınan domatesin 90 liraya satılmasını önlesin, vurguncuların fahiş fiyatlarca ev kiralamaları engellensin, 30 bin lira asgari ücret yeter..
Evet.. Sadece maliye bakanlığının mücadele etmesi yetmez.. Ticaret, Tarım, İçişleri, Adalet, Çalışma bakanlıkları top yekûn aynı noktalarla mücadele etmeleri gerekir..
Sert tedbirlerden başka çareler kalmadı..
Bu Haber 10820 Defa Okunmuştur