Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı ortaklığıyla “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum” adlı Projesini (ÇEDES) sert ifadelerle eleştiren ATA Partisi Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek,
“Ebussuut kafalı tarikatlara, devlet olanakları peşkeş çekiliyor. ÇEDES projesi ile AKP, Diyanet İşleri Başkanlığı’na (DİB) Şeyhülislamlık konumu kazandırmış oluyor” dedi.
ATA Parti’den yapılan yazılı açıklamada;
ÇEDES olarak isimlendirilen projede, Millî Eğitim Bakanlığının okullardaki öğrencilere; ‘manevi danışman’ olarak atadığı; imam, vaiz, Din hizmetleri uzmanı ve Kur’an kursu öğretmenlerinin ‘değerler eğitimi’ vermesi hedeflendiğine dikkat çeken Genel Başkan Namık Kemal Zeybek, aslında ÇEDES projesi ile gençlerin hızlıca Dinden kopacağını vurgulayarak, eleştirilerini şöyle sürdürdü;
“Çağdaş bir devlet yurttaşlarına din dayatmaz. DİYANET İşleri Başkanlığı (DİB); bütçeden aldığı ‘bakanlıklar üstü’ ödenek ile toplumun üstünde çekilmez bir yük durumuna gelmiştir.
Diyanetin; Ebussuut Dini nin, bu Karşı Devrimci İktidar döneminde sayısı Beş bine yakın İHL ile din görevlisi adayı yetiştiriyor. Bunlara; sayısı Yüzü aşan İlahiyat Fakülteleri eklendi.
Okullarda; ilkokullardan başlayarak, orta öğretimde sürüp giden zorunlu din dersleri var.
Ebussuut kafalı tarikatlara devlet olanakları peşkeş çekiliyor.
Bütün bunlara karşılık, yetişen gençlerin büyük çoğunluğunun Tanrıtanımaz (Ateist) ya da Dintanımaz (Deist) olduğunu gören dinciler bu durumu geri çevireceklerini sanarak, şimdi de ÇEDES’i yürürlüğe koyuyor , bu gerekçeyle de DİB’e Şeyhülislamlık konumu kazandırmış oluyorlar.
İmam Hatip Liselerin de; Dintanımazlığın yaygınlaşmasını bile önleyemeyen Dinciler bu yolla, yeryüzünde üretilen bilimle iç içe yaşayan gençleri dincileştireceklerini sanıyorlar.
Görecekler ki; ÇEDES gençleri iyice dinden koparacak.
Bu işlerin çözümü din ile devletin keskin olarak ayrışmasındadır.
DİB Kamunun sırtından atılmalı, Diyanet Vakfı’nın’nın sırtına yüklenmelidir.
İsteyen mezhep; kendi Diyanet İşleri Başkanlığını, kendi olanaklarıyla, kamu denetimi altında kurup yürütebilmelidir.
İHL kapatılıp, üretime katkı sağlayacak Orta Uzmanlık Kurumlarına dönüştürülmelidir.
Okullardan din eğitimi dersleri kaldırılmalıdır.
Din bilgisi; evlerde, bir de tapınma yerlerinde verilir.
Devlet böyle gelişip, yükselir, din de, kendi alanında gelişir böylece, yok oluşa gidişten kurtulabilir”
Bu Haber 78562 Defa Okunmuştur