ATA PARTİ, KAMUOYUNA SORDU : “DİYANET Mİ? 200 FABRİKA MI?”
Din kurumu Diyanet’in yükünün kamunun sırtından mutlaka indirilmesi gerektiğini yeniden vurgulayan, ATA Parti Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, devletin din dayatması yüzünden 5 milyon gencimizin Deist, Ateist, Panteist olduğunu açıklaması dikkat çekti.
Ülkemizde Ebussuut çizgisinde olmayan Sünnilerin, Alevilerin, Şiilerin ve başka inançlarda olanların varlığı mevcutken, çağdaş/laik bir devletin bu yanlıştan dönmemekte direnmesinin düşünülemez olduğunu ve Diyanetin kurumun unda kesinlikle yeniden örgütlenmesi gerektiğini belirten,
ATA Parti Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek; düşünce ve önerilerini şöyle aktardı;
“Diyanet İşleri Başkanlığı ile onu destekleyen İmam Hatip Okulları, İlahiyat Fakülteleri, zorunlu din dersleri halkımızın sırtına yüklenen gereksiz bir yük olmuştur.
Kamu bütçesi bu yükten kurtulursa; Genel Başkan başyardımcımız Sayın Feyzullah Budak’ın araştırmalarına göre devlet yılda 200 fabrika yapabilir..
Devlet yurttaşlarına din dayatmamalıdır. Devletin dayattığın din olursa o din çürür devleti de çökertir.
Devlet bütün dinler, inançlar karışında eşit uzaklıkta olmalıdır. Bugün ülkemizde özellikle gençler arasında dinsizliğin yaygınlaşmasının nedeni iktidarın dinciliği, Diyanet'in zorunlu din derslerinin tarikatların anlatıp anlattığı "Muaviye-Ebu Suud" dinidir.
Din ile devlet keskin olarak ayrışmalıdır. Bu devlet için de din için de en doğru olandır.
Ortaya koyduğumuz bu görüşleri destekleyenlere sağ olun var olun diyorum.
Bu görüşlerimizi saldırma konusu yapanlara da, erdem sizce yazanlara "Sizin inandığınız din; size, bu erdemsizliği mi öğretiyor?" diyorum.
Bütün saldıranlara da saldırılarınızı sürdürün daha da çoğaltın böylece görüşlerimiz daha çok yurttaşımızın bilgisine ulaşsın diyorum.
Bu arada yasal haklarımızı kullanacağımız da doğaldır.
Ülkemizde Ebussuut çizgisinde olmayan Sünniler, Aleviler, Şiiler, başka inançlarda olanlar varken çağdaş/laik bir devletin bu yanlıştan dönmemekte direnmesi düşünülemez.
Doğrusu Diyanetin yeniden örgütlenmesindedir.
Bunun için,
Din İşleri Yüksek Kurumu kurulmalıdır.
Bugünkü Diyanet bu kuruma bağlı olarak Diyanet Vakfı’nın desteğiyle varlığını sürdürür. Gerek duyduğu sayıda Din Görevlisi okulu açar.
Bu okullar kamu açısından denetlenir ancak Devlet okullarıyla denklikleri söz konusu olmaz.
Yüksek Kuruma bağlı olarak ayrıca,
Alevi İslam Din İşleri Başkanlığı,
Caferi İslam Din İşleri Başkanlığı
Ortodoks Din İşleri Başkanlığı(Türk Ortodoks Patrikhanesi),
Karay İnancı Başkanlığı,
Tanrı İnancı Başkanlığı
gibi başkanlıklar kurulur.
Yeryüzündeki Türk Ortodoksların, Karayların ilgili başkanlıklara bağlanması için destek verilir.
İbadet yerlerinde çalışanların aylıklarını ilgili başkanlıklar sağlar.
Bunun için onların da vakıf kurmaları çözüm sağlar.
Bugünün Diyanetin dışındaki öteki kuruluşlar da görevli yetiştirmek için benzer okullar açabilir.
Bütün bu işlerde kamu yasaları bakımından sıkı denetim altında olur.
Örgütlenip boğazlarına dek siyasete, ticarete bulaşan suç örgütü durumuna düşmüş tarikatlar kapatılır.
Böylece sanıldığı gibi din zarar görmez, belki diri tartışmalarla eriyip yok olmaktan kurtulur.
Şu anda bugünkü uygulamalar, dayatılan din yüzünden, 2000’den sonra doğan gençlerimizin yüzde yetmişinin(beş milyon) Deist, Ateist, Panteist olduğu unutulmamalıdır.
Önemli oranda ise Ümmetçi Şeriatçı İşit kafalı gençlik oluşmaktadır.
Tarikatlar ise siyasetin yeni Vesayet Makamı olmuşlardır.”
Bu Haber 39270 Defa Okunmuştur