Sokak hayvanlarını uyutma adı altında toplu kedi-köpek katliamı yapmaya hazırlanan AKP iktidarına ATA Parti çağrıda bulunarak;
“Her sorun gibi bu sorunun da uzmanlara danışıldıktan sonra, barışçıl ve akılcı bir biçimde çözülmesinden yanayız.
Aceleye getirilmesi ve hepimizi ilgilendirecek kötü sonuçlar doğurması taraftarı değiliz.
Tanrı’nın sessiz kullarının yaşam haklarının acımasızca ellerinden alınmasına gönlümüz razı değildir” mesajını iletti.
ATA Parti Genel Başkan Yardımcısı Ayşe Işık Pehlivanoğlu;
Türk’ün inancında bir hayvanı öldürenin hastalanacağına, hayvanın da bir ruhu olduğuna ve bu ruhun kendisini öldüren kişilerden intikam alacağına inanılır ve Doğa’daki tüm canlılara özenle davranılır duygusuna işaret ederek, eleştirilerimi ve önerilerini şöyle aktardı;
“Türk Milleti, Doğa’nın ve içindekilerin yaratılışındaki mükemmel dengeyi kavramış, yeryüzünde uygarlığı başlatmış, sayısız uygarlıklar kurarak gittiği her yere Tanrı-Doğa ve İnsan sevgisini taşımış, Doğa’daki tüm canların bekçisinin İnsan olduğunu anlamış ve Dünya’ya da bu yüksek anlayışı öğretmiş köklü bir millettir.
Türk’ün inancında bir hayvanı öldürenin hastalanacağına, hayvanın da bir ruhu olduğuna ve bu ruhun kendisini öldüren kişilerden intikam alacağına inanılır ve Doğa’daki tüm canlılara özenle davranılır.
Yaşlanmadıkça ağaçlar kesilmez, sular kirletilmez, kurdun-kuşun hakkı gözetilir. Kutlu Uyum Bilgisi olarak Türkçe’ ye çevrilen KUTADGU BİLİG adlı yapıtında YUSUF HAS HACİP de aynı şeyi söylüyor:
‘Tanrısal düzen gereği, Doğa’daki tüm canlı türleri birbirlerine görünmez ağlarla bağlıdır, bir türe yapılan, diğerlerine de yapılmış sayılır’
Elbette biz de başıboş sokak köpeklerinin insanlar ve özellikle de çocuklarımız için büyük bir tehlike oluşturduğunun bilincindeyiz.
Fakat her sorun gibi bu sorunun da uzmanlara danışıldıktan sonra, barışçıl ve akılcı bir biçimde çözülmesinden yanayız.
Aceleye getirilmesi ve hepimizi ilgilendirecek kötü sonuçlar doğurması taraftarı değiliz.
Tanrı’nın sessiz kullarının yaşam haklarının acımasızca ellerinden alınmasına gönlümüz razı değildir.
Yaradan’ın, tüm yaratılanların rızkına kefil olduğunu bile bile, nasıl onların rızkının insan eliyle kesilmesine razı olabiliriz?
Ya, biz insanlar onlara iyi davrandığımız ölçüde Gök katından rızıklandırılıyorsak?
Ya, onların rızkını kestiğimizde Gök de bizim rızkımızı keserse? Sayın hükümet yetkilileri, yoksa siz bu derin ayrıntıları hiç düşünmez misiniz?
Gerek hayvan edinmenin uzun süreli bir sözleşme olduğu bilincinde olmadan, anlık heveslerle hayvan edinip sıkılınca yeniden sokağa bırakan hayvan severlerin, gerekse de yerel yönetimlerin vurdumduymazlığı sonucu geldiğimiz bu noktada, ülkenin dört bir yanında sokaklarda güven içinde yürüyememekteyiz.
Köpeği olmayanlar, hatta köpeği olan aileler dahi bırakın okula, bakkala bile çocuklarını göndermeye korkuyorlar.
Bu önemli konuda ATA Parti olarak bizim çözüm önerimiz şudur;
Sert önlemler alınıp uygulamaya konulmadan önce, evcil hayvan edinmek isteyenler belirlenmeli ve belirlenen kişiler o hayvanlarla ilgili anatomiden, hastalıklara, hukuki ve sosyal sorumluluklardan, beslenme, eğitim ve bakım konularına kadar eğitim veren kurslara yönlendirilmelidir.
Kurs sonunda katılımcılar sınava tabi tutularak yeterlilik belgesi verilmelidir.
Sokakta kalan hayvanlar ise “İnsan’ın eşref-i mahlukat olduğunu” her fırsatta dile getiren diyanet bütçesinden pay ayrılarak kısırlaştırılmalı ve barınakta bakımları sağlanmalıdır.
Böylece hem kontrolsüz biçimde üreyip tehlike yaratmalarının, hem de “Doğa’daki Kutlu Uyum”un bozularak başımıza yeni felaketler açılmasının önüne geçilmiş olacaktır.
Ayrıca hani sizler sıkı, sıkıya Müslümandınız?
Allah Rasûlü ; canlı bir hayvanı bağlayıp, işkence etmeyi ve onları hedef tahtası yapmayı şiddetle yasaklamıştır. (Buhârî, Zebâih, 25)
Bu Haber 62041 Defa Okunmuştur