Mustafa Kemal Atatürk hakkında, değişik siyasi görüşleri benimseyen insanlar arasında, gece ile gündüz kadar; siyahla beyaz kadar fark vardır.
Bir kesim onun kurduğu Cumhuriyet'e olan düşmanlığını, Atatürk'e inanılmaz iftiralar atarak, hakaretler ederek, onun zaferlerini, eşsiz komutanlığını, devlet adamlığını, dahiliğini, bilim adamlığını, öngörülerini inkar ederek, görmezden gelerek yansıtır.
Diğer bir kesim ise onu kendi siyasi görüşlerine yakınlaştırmak adına yalan ve iftiralara sığınır.
Eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek, bu kitabında Atatürk ile ilgili en tartışmalı konuları Mustafa Kemal Atatürk ve onun yaşadığı döneme ilişkin olaylara sağdan ya da soldan değil, ortadan bakarak, olduğu gibi yazmış.
BÜTÜN KİTAPÇILARDA .. İşte Kitap içinde ki konular...
Atatürk Gibi Okumak, Atatürk Gibi Yazmak, Atatürk ve Bilim, Atatürk ve Türklük, Atatürk ve Türkçe, Atatürk ve Turan, Atatürk ve Din, Atatürk İslam Akıl ve Bilim, Atatürk'ün İslam'a Bakışı, Türkçe İbadet, Türkçe Ezan, Atatürk ve Ekonomi, Atatürk ve Dış Politika, Atatürk ve Hatay, Atatürk ve Sanat, Atatürk ve Edebiyat, Atatürk ve Kadın Hakları, Atatürk ve İnsan
Kitabın son bölümünde yer '' Atatürkçüler Yenildi Çünkü Atatürkçü Değillerdi'' başlığı adı altında yazdığı bölümde; Atatürkçülerin niçin yenildiğini anlatıyor. İşte Atatürkçülerin niçin yenildiğini anlatan ve günümüz sorunları ile çözümlerine ışık tutan işte o yazının tamamı.
ATATÜRKÇÜLER YENİLDİ,ÇÜNKÜ ATATÜRKÇÜ DEĞİLLERDİ...
Atatürkçüler yenildi mi? Evet yenildiler! Atatürk karşıtlarının düşüncelerini gizlemedikleri bugünün Türkiye’sinde halkın yarısının oylarını alarak iktidar olduklarını görünce başka ne diyebiliriz.
Peki ama Atatürkçülük iyi ise Atatürkçüler neden yenildiler? Çünkü Atatürkçüyüm diyenler veya böyle olduğuna inananlar gerçekte Atatürkçü değildirler.
Atatürk Türkçüydü… Atatürk akılcıydı… Atatürk bilimciydi. Atatürk “benim yolumdan gidenler akıl ve bilim yolundan gidenlerdir, bir gün benim görüşlerimle bilimin görüşleri ters düşerse siz bilimi seçin” demişti.
Atatürk Türkiye’yi Türklük, akıl ve bilim yolunda diriltmişti.
Atatürk’ten sonra Türkçülükten dönüldü. Atatürk’ten sonra akıl ve bilim yolundan “Atatürk İlke ve Devrimleri” adı verilen bir bağnazlığa sapıldı.
Atatürk ilkeleri doğruydu. Atatürk devrimleri denilen değişimlerde gerekli ve yararlıydı. Yanlış olan “İlke ve Devrimler” diye bir din uydurup onu putlaştırmak ve bekçiliğini kutsallaştırmaktı, böyle yapıldı.
Önce İnönü başladı. Türkçülük yolundan sapıldı, batıcılık batağına batıldı. Atatürk İlke ve Devrimleri denilen putçuluk ile insanların düşüncelerine kalıplar döküldü. Özgür düşünce dışlandı, derin kuyulara atıldı. İnönü’nün izleyicileri de aynı yollarda yürüdüler.
Bayar-Menderes ve izleyicileri de aynı yolu sürdürdüler.
Bir yandan akıl ve bilim yolu yerine “İlke ve Devrimler” bekçiliğinde çağdaşlığı bulduğunu sananlar; öte yandan Osmanlıyı da çökerten nakilci Müslümanlık yorumlarının yeşermesinin tohumlarını attılar. Kızları da öğrenci olarak alan böylece daha baştan işe yalancılıkla başlayan “İmam Hatip Okulları”, Üniversiteler içinde beslenen adlarına İlahiyat Fakülteleri denilen gerçekte Yüksek İmam Hatip Okulları, bütçesi şişirildikçe şişirilen Diyanet İşleri Başkanlığı, okullardaki din dersleri hep o uydurulmuş dinin toplumda yaygınlaşmasını sağladılar. Ankara İlahiyat Fakültesi gibi bilim bilincinden başlayanlar ise gölün üzerinde sandallar gibi kaldılar.
Bütün bunları kendilerine “Atatürkçü” diyenler yaptı.
Atatürkçü olmayan Atatürkçüler bir elleriyle başörtü yasağı gibi saplantılarla özgürlüklerin önüne engeller koyarken, öteki elleriyle bu engelleri kullanarak ezilmişlik görüntüsüyle yandaşlar derleyenleri beslediler.
Sonunda bugünlere gelindi.
Evet Atatürkçüler yenildi. Çünkü Atatürkçü değillerdi.
Her yenilenin karşıtı yenenlerdir.
Yenenler kendilerine İslamcı diyen dincilerdir.
Kuşkum yok. Onlar da yenilecek. Çünkü kendilerine İslamcı deseler de gerçekte onlar da İslam değiller.
Eğer bugünküler gerçekte İslam olsalar, adaletli olurlardı, yandaş kayırmaya değil yeteneğe göre atama yaparlardı, kamu malına el sürmez devlet gücüyle zenginleşme yoluna sapmazlardı, geldikleri servetle kalırlardı, yolsuzluğa bulaşmaz, insanlara bağırıp çağırarak devlet gücünü zulüm aracı yapmazlardı, özgür düşünceyi ortadan kaldırmaya çalışmaz, akıl ve bilim yolunu büsbütün kapatmazlardı.
Olmadı!
Olmayacak ve bu yüzden bunlarda yenilecek ve çok kötü gidecekler.
Bunlar gidince yeniler gelecek ve onlar gerçekten Atatürk çizgisine yönelirlerse Türkiye’yi yeniden olması gereken yere getirecekler.
Çıkış yolu mu?
Türklük, akıl ve bilim yolu. Yani Atatürk yolu.
Eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek, bu kitabında Atatürk ile ilgili en tartışmalı konuları Mustafa Kemal Atatürk ve onun yaşadığı döneme ilişkin olaylara sağdan ya da soldan değil, ortadan bakarak, olduğu gibi yazmış.
Zeybek; ''ATATÜRK'ÜN İZİ'' adlı eserinde ''Atatürk Gibi Okumak, Atatürk Gibi Yazmak, Atatürk ve Bilim, Atatürk ve Türklük, Atatürk ve Türkçe, Atatürk ve Turan, Atatürk ve Din, Atatürk İslam Akıl ve Bilim, Atatürk'ün İslam'a Bakışı, Türkçe İbadet, Türkçe Ezan, Atatürk ve Ekonomi, Atatürk ve Dış Politika, Atatürk ve Hatay, Atatürk ve Sanat, Atatürk ve Edebiyat, Atatürk ve Kadın Hakları, Atatürk ve İnsan'' bölümlerine yer veriyor ve Atatürk hakkında çarpıcı açıklamalarda bulunuyor.Atatürk'ü daha iyi tanımak ve anlamak için bu eseri tüm okuyucularımıza tavsiye ediyoruz...
Bu Haber 2572098 Defa Okunmuştur