SEVİLAY DAŞDEMİR yazdı
Devletin tüm imkânlarının seferber edilmesine ve her alanda siyasi rüşvetler dağıtılmasına rağmen halk; egemenliğinin yok edileceği bu Anayasa düzenlemesine resmen ‘HAYIR olmaz” dedi ama birileri mesleğinde ustalaşmış yankesiciler gibi milletin gözünün içine baka, baka irade hırsızlığı yapıp, dayatmalarla “EVET” hanesine eklemeler yaptırmıştır.
İftira etmiyoruz, boş konuşmuyoruz ve en önemlisi ‘iddia’ da etmiyoruz..
Oy hırsızlığını; maalesef soyadı “Güven” olan Yüksek Seçim Kurulu Başkanı da itiraf etmiş ve onaylamıştır.
YSK, halk oylamasına geçilmeden, “hangi oyların geçerli kılınacağı” yönünde vatandaşları uyaran genelge yayımlamadı mı? Yayınladı..
Sandık kurulu tarafından mühürlenmemiş zarfların ve oy pusulalarına kullanılacak oyların geçersiz sayılacağını kamuoyuna duyurdu mu? Duyurdu..
Vatandaşın kullanacağı oy sırasında sadece “Tercih” mührü olacağını vurgulandı mı? Vurgulandı..
En önemlisi TBMM’nin onayladığı ve herkesin uyması gereken seçim yasalarında hangi oyların geçerli olacağı açıkça belirtilmektedir..
Ne oldu?
Milyonlarca OY, mühürsüz zarf ve pusula ile kullanıldı..
Sandıklar açıldıktan sonra gayrimeşru olarak kullanılan bu oylara sandık kurulu mühür vurdu..
Oy sayımlarında tüm parti temsilcileri olması gerekirken, açıklanan oyların yüzde 70’i, parti temsilcileri zorla dışarı çıkartılarak, gizli şekilde sayılmıştır..
Yani ne yapılmıştır? Benim kullandığım “HAYIR” oyum, “EVET” e dönüştürülmüştür…
Bunlar hangi saatlerde yapılmıştır? Harbiden büyükşehir statüsünde olan illerimizde “HAYIR” oylarının önde olduğunun fark edilmesi ile..
Yakalanmışlardır, farkına varılmıştır, görüntüler çekilmiştir..
“Evet” mührü, YSK’nın mührü değildir.. YSK tüm sandık kurullarına “Tercih” mührünü göndermiş ve bu mühür ile oy kullanılacağını genelge ile bildirmiştir.
“Evet” mührünü YSK sandık kurullarına vermemiş ise demek ki birileri bu mührü yaptırıp, boş pusulaları mühürleyip, ayarladıkları sandık yöneticilerine getirip verdiler.
YSK ne yapmıştır? Yapılan bu oy hırsızlıklarının resmen kabul edilmesi için telaşla ayrı, ayrı 2 genelge yayımlamıştır.
Bu yüzden YSK Başkanı hırsızlığı ve yapılan usulsüzlükleri inkar yoluna dahi gidememiştir..
Ne diyor YSK Başkanı; “Sandık kurullarının yaptıkları hatalar yüzünden, vatandaşın oyları kaybolmasın diye genelgemize aykırı olan bu oyları da geçerli kıldık”
İyi o zaman.. Vatandaş oy kullanma kabinine girmiş ve oy pusulasının veya zarfının üzerine aşk şiiri yazdıktan sonra da adını, soyadını da yazdıktan sonra mühür vursun, bu oy geçerli sayılsın..
Nerede, ne zaman görülmüş bu oy kullanma şekli?
Eğer sandık kurulları hata yapmış ise veya genelgelere aykırı usulsüz hareketler etmiş ise yapılan tüm işlemler de yasadışıdır, geçersizdir, sorumlu da YSK yönetimidir..
YSK Başkanı da zaten açıkça söylüyor.. “Bu mühürsüz oyları AKP temsilcilerinin yaptıkları itirazlar sonucu ‘geçerli kılınması’ kararı aldık..
Oh ne ala… Vatandaşın iradesi bahane, hırsızlıklar şahane..
Ve yüze 1 oy farkı ile referandum da “Evet” çıktığı gayri resmi olarak ilan edilmiştir.
Bunun adı açıkça “seçim maskesi ile yönetime çeşitli dayatmalarla el koymaktır, siyasi darbedir”..
Zaten, YSK’nın resmi sonuçlarını beklemesi gereken ve gelecek resmi sonuçlara göre sonuç ğerlendirmesiyapması gereken Partili cumhurbaşkanı da çıkıp gece karalığında konuşma yaparak; “Boş, boş konuşmasınlar, kendilerini aç tavuk gibi ambarda zannetmesinler.. Atı alan Üsküdar’ı geçti”
Yani; “çalınan at ile Üsküdar geçilmiş, artık bundan sonra yapılacak hiçbir şey kalmamış” mesajı verildi.
Hani Türkiye hukuk devleti idi?
Siyasi partilerin, vatandaşların itirazları ne olacak?
Demek ki yapılacak itirazlarda çöpe atılacak…
Milletin iradesinin çalınmasına göz yuman, gölge düşüren YSK başkanı; eğer zerre kadar onurun ve millet iradesine saygın var ise durma, hemen istifa et…
Bu Haber 3069127 Defa Okunmuştur