GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı

www.haber2000.com

Değerli okuyucular..

Önce bir ifadeye açıklık getireyim.. Bazı yazılarımda; Mansur Yavaş’ı eleştirdiğimde “ÇAPSIZ” başkan tanımı yapıyorum..

Her yazımdan sonra birçok CHP’li, İYİ Partili dostlar beni arayarak, “Eleştir ama ‘ÇAPSIZ’ demen ağır hakaret oluyor” diye sitem ediyorlar..

Bu konuda ki sitemler sıklaşınca, bu “ÇAPSIZ”  tanımına açıklık getireyim dedim..

Birincisi; “ÇAPSIZ” tanımlaması hakaret değildir.. İşinde, görevinde başarısız, beceriksiz olanlara “ÇAPSIZ” denilir..

Ayrıca “Basın ve ifade özgürlüğünü” savunan CHP ve İYİ Parti, neden bu özgürlüklerimizi engellemek istiyor?

Şimdi gelin bakın, Mansur Yavaş’ın nasıl atıp, tuttuğunu, halkı nasıl kandırdığını net bir şekilde size aktarayım..

Değerli okuyucular..

Mansur Yavaş; Millet İttifakının adayı olarak seçildi mi?

Seçildi..

Milet İttifakında hangi partiler yer alıyor? CHP, İYİ Parti, DP ve Saadet Partisi.. Artı; Gelecek ve DEVA Partisi de omuz desteği veriyor mu? Veriyor..

Özetle bu partilerin liderleri ve yöneticileri Ekonomi konusunda; iktidara karşı yaptıkları eleştirilerde; neyi şikâyet ediyorlar?

“6-7 Bin lira geliri olan vatandaşlarımız artık geçinemiyor, emeklilerimiz zaten bitmiş durumda”..

Şimdi bu eleştirileri yapan partilerden seçilen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş; çıkıp sosyal yardım konularında atıp, tutuyor, ahkamlar kesip, yalan balonları uçurarak algı yaratıyor..

Tek bir emekli maaşı olan vatandaş; kömür desteği ve sosyal yardım için başvuruyor.. Veya eşi emekli olan işsiz bir vatandaş yardım için başvuruyor.. “ret” cevabı veriliyor..

Gerekçe; “evinize emekli maaşı giriyor”..

Şimdi söyleyin.. Nerede kaldı sizin liderlerinizin “emekli aç geziyor” eleştirileri? Bu mu sizin sosyal belediyecilik anlayışınız?

Yardım yapılan vatandaş sayısını 158 Binden, 220 bin çıkardığından dolayı övünüyor.. Ankara kartına 500 lira kömür parası yatırmasıyla övünüyor..

Bunların yüzde 90’ı da ittifak partilerin teşkilatlarından giden listeler..

Ankara’da 7 milyon insan yaşıyor.. Melih Gökçek zamanında ayrım yapılmaksızın emeklilere de sosyal yardım destekleri veriliyordu..

Mansur Yavaş geldiğinde kesti..

Vatandaş 153’e itiraz etse ne olacak? Hiçbir şey.. 153’te ki eleman; itirazda bulunan vatandaşı başından savmak için; “Osmanlı iş merkezine gidip, itiraz edin” diye yol gösteriyor.. İtiraz etse ne? Sonuç aynı..

Bakın bunları  boş yere yazmıyorum.. Bize gelen sitemli telefonlar sonucunda defalarca 153’ü arayıp, sorduk.. “Geliri var, olmaz” deniliyor.. “Gelir” dediği emekli maaşı..

Öte yandan, binlerce vatandaş resmiyette gözüken ikametinde oturmuyor.. Salgından dolayı veya işgüzarlığından dolayı gidip, ikamet adresini değiştirmemiş..

Vatandaş telefon ediyor veya müracaat ediyor. Diyor ki; “Yardımı alacak kişi olarak ben şuan, şu adreste ikamet ediyorum, bu adresime göre verilsin”..

“Olmaz” diyor ve çıkan yardımı yakıyor.. Yahu kardeşim; araştırdığında o yardıma muhtaç vatandaşın, orada zaten ikamet etmediğini tespit ediyorsun, ayrıca yardımı kimliğine bakıp veriyorsun.. Bu zora koşma, bu vicdansızlık niye?

Şimdi emeklilere bile sosyal yardımı çok gören Mansur başkan, çıkıp diyor ki; “evlere 1’er kilo et göndereceğiz”.. Yahu en az 20 kez çeşitli isimler altında yardımlar topladınız, kimlere ne gönderdiniz?

Görüntü adına birkaç yere gönderdiniz, sonra toplanan araları başka yerlerde kullandınız..

Çamur atmıyorum.. Hatırlayın… Salgın zamanı ortaları idid.. “Kavurma” yardım kampanyasını hatırlayın.. Denemek adına bende istekte bulundum ve olumlu cevap geldi..

Sonra telefonla “ay sonunda  kavurmanız teslim edilecek” denildi.. Tabi gelmedi, gelmez de…

17 Bin çiftçiye tohum desteği yaptık” diyor.. Hadi ben buradan sormayayım, bir CHP’li veya İYİ Partili yetkili isim gidi Mansur başkanına sorsun; 

“Başkan bu tohumları kaç ay önce; nereden, kimden ve kilosunu kaç liradan aldınız?”..

Cevap alamaz… Yok eğer cevap alırlar ise aldığı zaman ve  fiyat cevabını gidip, Tarım Kredi Kooperatifinde karşılaştırsınlar.. sonra da eğer vicdanlı, yiğit siyasetçiler ise kamuoyu ile bunları paylaşsınlar..

Tabi yakında bu tohum alım işinin altından neler çıkacak, neler? Biraz bekleyin..

Değerli okuyucular..

İşte bu Mansur başkan, her röportajında “en büyük projeniz nedir?” diye sorulunca değişik, değişik cevaplar veriyor..

Niye değişik, değişik cevaplar veriyor?

Çükü 2,5 yıldır gerçekleştirdiği tek bir projesi yok.. Atıyor.. Yerseniz..

Birisinde diyor ki; “En büyük projem, Ankaralıyı zengin etmek.. Dışardan ağaç falan almayacağız.. Ankaralıdan alacağız” falan, filan..

Yahu sen; emekliye gıda gönderemiyorsun, Ankaralıyı nasıl zengin edeceksin? Ayrıca sen Ticaret bakanımınsın, Maliye Bakanı mısın nesin arkadaş?

Diğer bir gazeteci, başka bir röportajda “En büyük projeniz nedir?” diye soruyor.. Ve atıyor..

“Benim en büyük projem huzur”..

Bak, bak… Söyleyecek veya gerçekleştirdiği bir projesi olmadığı için atıyor.. “huzur” diyor..

Yahu sen Belediye başkanı mısın, yoksa İçişleri bakanı mısın, huzuru tesis ediyorsun? 

500 liraya kaç kilo kömür alınır? Bu mu senin karakış fonun?

Atıyor da, atıyor..

Bu gün de Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk’e diyor ki; “153 hattına yapılan bütün şikayet ve isteklerin tamamını okuyorum”..

Yahu sen, zamanın olmadığı için mahallesine hizmet isteyen Muhtara randevu vermiyorsun, 153’e yapılan şikâyet ve istemleri nerden okuyacaksın?

Atma ÇAPSIZ başkan, din kardeşiyiz..

Değerli okuyucular..

Dünyanın en büyük parkı ANKAPARK’ı, sırf “partizanca, kara propaganda yaratmak” adına batırıp, rezil ettiler..

Melih Göçek’in Ankara’ya getirdiği Kızılırmak suyunu, “işe yaramaz, Ankaralıya içirmeyiz” diye havalar atarak kötüledi mi?

Kötüledi.. Ama Ankaralı 2 yıldır Kızılırmak suyunu içiyor.. Belediye de sık, sık rapor paylaşıyor.. “İçilebilir, temiz” diye..

Ya Kızılırmak suyu da olmasa idi Ankaralı ne içecekti?.. Aha oda bitiyor.. Mansur başkan su getirme alternatifi ortaya koydu mu? Koyamadı..

“Asfalt” diyor… Yahu bırakın bu algı yalanlarını… Köy yollarına asfalt diye betonlar döktünüz ve onlarda parçalandı..

Gidiyorsun, yapma Kitre bebeğin tanesine 11 bin lira veriyorsun, sonra da Emekliye yardımı kesiyorsun..

Bu mu senin Sosyal belediyecilik anlayışın?