AV. ŞEVKET CAN ÖZBAY yazdı
ABDULLAH ÇATLI RUHU
Bugün Büyük Reis Abdullah Çatlı'ya Nevşehir’de mezarı başında dualar okuduk, Fatihalar gönderdik. Nur içinde yatsın, mekânı Cennet olsun.
Bugün binlerce has ülkücü, gerçek bozkurt ve Asenalar, hakiki MHP'liler yurdun dört tarafından ülkü seli olup Nevşehir’e, Abdullah Çatlı'nın manevi huzuruna aktı. Ülkücü ruh ve kadro dimdik ayakta, çelik gibi sağlam ve kemik gibi kaynaşmıştı.
Mezarlıktan sonra Nevşehir Ticaret Borsası Salonuna geçildi. Abdullah Çatlı'nın kızları Gökçen ve Selcen, özellikle de Gökçen, kahraman babasının anma töreni için babasına lâyık bir evlat olarak, OHAL’e rağmen mükemmel bir anma töreni organize etti.
Sırayla Gökçen Çatlı, Yılma Durak, Mahir Damatlar , Hasan Çağlayan ve Haluk Kırcı birbirinden güzel konuşmalar yaptı.
12 Eylülde dördünün de avukatlığını yapmıştım. 36 yıl geriye gittim, konuşmacı ülküdaşlarımın ne eziyetler, işkenceler çektiği film şeridi gibi gözümün önünden geçti.
Yüzümde acı bir tebessümle MHP kuruluşunda 7 bölgeyi, dağları, ovaları, yaylaları bazen at sırtında, bazen da traktör arkasında , motosiklet selesinde bıkmadan usanmadan tüm gençliğim boyunca nasıl dolaştığım, bin bir güçlükle bulup bir araya getirdiğim kandaşlarımla parti veya ocak kurana kadar neler çektiğimi, ne akla gelmez eziyetlere katlandığımı düşündüm.
Şehit olan ülküdaşlarım, Dursun Önkuzu'nun cenazesini Ankara Tıp Fakültesi Hastanesi morgunda imamın suyu, benim gözlerimden ipli, iplik akan gözyaşlarıyla yıkadığım, İdam sehpasına koşarken ‘Tanrı Türkü Korusun’ narasıyla yeri göğü inleten Ali Bülent Orkan'ın dakikalarca can çekişirken gözlerime huzur ve mutluluk dolu bakışı, Abdullah Çatlı ile Sedat Bucağın ofisinde karşılaşmamız, İsa Armağanın, İbrahim Çiftçinin, Mustafa Pehlivanoğlu’nun, Ali Bülent Orkun'un acı ve çaresizlik içinde büromda geçirdikleri günler vs , vs. Daha sayısız anı gözlerimde tek tek canlandı. Bedenim salonda, kendim 1963 den başlayıp 1980’lerdeydim.
MHP bereketli toprağa ekilen tohumlar gibi yeşermiş, fışkırmış ve parmak kadar fidanken koca bir çınar olmuştu. Çok şükür Büyük Türk Milleti için verdiğim ve verdiğimiz amansız mücadele boşa gitmemiş , ülkücü, türkücü ülkümüz; Türk Meclisinde MHP adıyla şerefli yerini almıştı. Artık ölsem de gam yemem.
Ülkücü hareketin ne OHAL’de, ne de bu halde durdurulamayacağını, engellenemeyeceğini, Ülkücülerin Büyük Reisi Abdullah Çatlı'nın Nevşehir’de ki mezarı başında bir kere daha gördüm.
Nevşehir’de ülkü vardı, ülkücü vardı, inanç vardı, iman vardı, ülkücülerin sembol isimleri vardı, ülkücü ruh vardı
Olmayan tek şey ise halâ utanmadan ülkücülerin partisinde oturan ve tam bir ülkücü düşmanı olan Devlet Bahçeli isimli yaratıktan bir baş sağlığı mesajı idi.
Partimize karanlık güçlerin soktuğu bu ajan, başsağlığı mesajı çekmek şöyle dursun, büyük reis Çatlı'nın ülkücü Asena kızı Gökçen Çatlı'nın MHP'den milletvekili adaylığını kabul etmedi.
Bu korkak zekâ özürlüsü istediği kadar hainlik yapsın ve MHP'yi bitirmeye çalışsın. MHP'nin hiçbir hain tarafından bitirilemeyeceği ve ülkücü hareketin engellenemeyeceği bugün Nevşehir’de kesin olarak görüldü ve anlaşıldı.
Tüm ülkücü camiaya müjdeler olsun.
Bu Haber 2329402 Defa Okunmuştur