AV. YUSUF ERİKEL yazdı
5 nisan avukatlar günü.. Elbette kutlu olsun...
Avukatlık;
Adaletin olmadığı ve zulüm olduğunun mutlak ispatı... Lüzumsuz... Yani olmaması gereken zaruret hali mesleği..
Çünkü bir sistemde Avukat varsa, Zulüm vardır da ondan...
Zaten bu meslek zulmün rahmi olan eski yunandan kalma bir ucube..
Size soruyorum;
Kasaba et almaya giderken, yanınızda hiç hayvancılık veya veteriner mesleğinden bir uzmana gerek var mı?
Ya da kasap size kuzu diye öküz satıyor mu?
Ya da manava giderken yanınıza ziraat mühendisi alıp hiç gittiniz mi, başınıza geldi mi?
Manav size, “buyur abim” diye salatalık yerine kabağı verdi mi?
Ya da bakkala giderken bulgur almak istediğinizde yanınızda hiç gıda mühendisi oldu mu?
Aklınıza gelir mi ki; bakkal size bulgur yerine pirinci koysun çantanıza...
Ama bu ülkede ve bu dünyada adalet almaya gittiğinizde mutlaka yanınızda bir avukat, yetmedi bilirkişi, yetmez bir tanıdık.. İş ciddiye binerse nakit bulundurmak çok faydalı..
Tüm bunlara rağmen adalet yerine çoğunlukla zulüm alır dönersiniz..
Siz “elma” dersiniz avukatınız “evet elma” der ama karşı tarafın avukatı “hayııır bu armut” der...
Uyuyan savcı veya hakim bir ara uyanır karar verir bu AYVA.. Ve ayvayı yer çıkarsınız... Çare biter mi Yargıtay var.. Tay, tay, tay.. Sonunda vay..
Bir sistemde avukata ihtiyaç olmamalı adalet düzeninde?
Bu sadece Hazreti Muhammed ve sonrası dört halife döneminde oldu...
Çünkü hazreti Muhammed döneminde hakimler adil idi, kendisi de aynı zamanda hakim idi ve elbette adildi...
Gelen kim olursa onun, avukatı ve olayın savcısı gibi en yüksek enginlikte olayı inceler ve karar verirdi..
Kim onun huzurunda mahkeme olsa;
“EN DOĞRUSUNU HZ.. MUHAMMED BUYURDU” der ve giderdi..
Gayemiz ülkemizi ve cumhuriyetimizi Hz. Muhammedin dönemindeki adalete taşımaktır..
Ve bu olmadan biz ölmeyeceğiz, bu imanı taşıyanlar ölmez..
Ölen hayvan imiş, aşıklar ölmez... Biz bu aşkın hasretinde yaşıyoruz ve ölmeyeceğiz...
Filozof platon için isnat edilir ki; “bir ülkede doktorluk ve avukatlık yaygınsa; o ülke batıyordur...
Evet, biz samimi avukatlar bu batışa engel olmayız...
Tek çare avukata ihtiyaç olmayan adalet ve doktora ihtiyaç olmayan sağlık ortamı veya adliyeye gidince avukata gerek kalmadan, hukuk; hastaneye gidince aracıya gerek kalmadan tedavi...
Allah; Türkiye’de mutlaka adaletin var olduğu, aynen bugün cemaatin sabah namazına girmediği için imamın evinde yattığı gibi !.. ( üzücü durum) kimsenin adliyeye gitmediği için hakimlerin evinde oturduğu .. (sevinecek ortam)
Avukatların; adaletin erdemini ve eski yani bugünkü mikrop durumla o günkü erdem halini kıyaslayan akademik çalışmalar yaptığı ve kimse olmasa ve kimsen olmasa bile adaletin mutlaka olduğu bir Türkiye ve dünya...(hedef ideal)
Eğer bir ülkede hakimler; namuslu, şerefli, adil olursa avukat gereksizdir...
İnsan kaybıdır... Ne lüzumu var?
Eğer zulüm olmazsa böyle bir yetişmiş insan gurubunu bu sektörde yormaya ne gerek var ve ne gerek olabilir?
İnşallah bu dünya yakında kurulacak..
Belki bunlar kimi hayatından memnunlar için hayal gelebilir, 1915 de aynen cumhuriyet hayal idi ama 1923 de padişahlık hayal oldu...
İnşallah yakında adalet gerçek ve bugünkü devam eden bu zulüm düzeni hayal olacak...
Bunun İçin yaşıyoruz ve bunu yapıp öleceğiz... Yapamazsak ölmeyeceğiz, ruhumuz ebede kadar bekleyecek...
Tüm bu hasret ve adalet duygusu ile bugün zulüm ve haksızlara çare olmak için çalışan değerli meslektaşlarımın gününü kutlarım..
Bu Haber 718326 Defa Okunmuştur