Veliaht Prens Selman’ın en yakınındaki isimlerden Abdullah el-Kahtani, gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın katledildiği anlara Skype aracılığıyla şahitlik etti.
Suikast ekibiyle görüntülü olarak sürekli iletişim halinde kalan Kahtani, iddiaya göre ‘sorgu’ sırasında katillere şu emri verdi: “Bana o köpeğin kafasını getirin.” 18 kişinin tutuklandığını duyuran Riyad, Kahtani’ye henüz dokunmadı.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın en yakınındaki danışmanlarından Kraliyet Divanı Müsteşarı Suud bin Abdullah el-Kahtani’nin, gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesini internetten görüntülü görüşme programıyla kontrol ettiği ortaya çıktı.
İngiliz haber ajansı Reuters’ın ismini açıklamadığı iki Suudi yetkiliyi referans vererek yayımladığı habere göre, Kaşıkçı’nın öldürülmesi sonrası görevden alınan Kahtani, Suudi katillerle internet üzerinden Skype aracılığıyla iletişim halindeydi.
Suud istihbaratıyla irtibatlı olduğu belirtilen kaynaklardan biri, Kahtani’nin, Kaşıkçı’nın konsolosluk binasında tutulduğu odaya kamera aracılığıyla bağlandığını söyledi.
Bu bağlantı esnasında Kahtani, Cemal Kaşıkçı’yı aşağılamaya başladı ve hakaretler etti.
Reuters, haberin bundan sonraki kısmı için Türk istihbarat kaynaklarını da referans gönderdi. Cinayet ekibini Skype aracılığıyla yönlendiren Kahtani, iddiaya göre, odada bulunan katillere “Bana o köpeğin kafasını getirin” gibi sözler sarf etti. Kahtani’nin Kaşıkçı’nın öldürülme sürecini canlı olarak seyrettiği sanılıyor.
KAHTANİ HÂLÂ SERBEST
‘Suudi Kraliyet Mahkemesinden bir yetkili’ olarak belirtilen diğer bir kaynak ise “Kaşıkçı cinayetinde tüm sorumluluk sadece Kahtani’nin üzerine yıkılmak isteniyor” dedi.
İsmi belirtilmeyen Kraliyet Mahkemesi çalışanı bunun yanında, Suudi Arabistan’ın Kaşıkçı cinayeti sonrası yaptığı soruşturmada görevden alınan Kahtani’nin hapis cezası almadığına vurgu yaparak, sosyal medya üzerinden paylaşımlarını sürdürdüğü iddiasında bulundu.
Kahtani, 2017 yazında sosyal medyadan “Kimsenin yönlendirmesi olmaksızın kararlar aldığımı mı düşünüyorsunuz?” paylaşımında bulunmuş, özellikle Lübnan Başbakanı Saad Hariri’nin gözaltına alınmasında oynadığı rol ve Suudi Kraliyet ailesinde Veliaht Prens Muhammed bin Selman’a muhalif olabilecek isimleri susturmasıyla dikkatleri üzerine çekmişti.
Bu Haber 420359 Defa Okunmuştur