GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular.
Bırakın Türk dünyasını, dünyada gelişmiş tüm ülkelerin liderlinin hayranlığını kazanmış olan, Türk Milletinin Atası, Başbuğların Başbuğu gazi Mustafa Kemal Atatürk, 86 yıl önce rahmetli oldu..
Saygı ve rahmetle anıyorum..
DEĞİL 86 YIL, BİN 86 YIL DA GEÇSEDE;
SEN GÖNÜLLLERDE ÇINARSIN ATAM..!
Değerli okuyucular..
Yaşadığımız yıllarda ve özellikle Türkiye’mizde bazı bağnaz çevrelerin Atatürk’ün İslam düşmanı olduğunu yaymağa çalışmaları; en büyük gaflettir, en büyük kara iftiradır.
Bu yüzden bu yazımda Atatürk’ün nasıl gerçek bir Müslüman olduğundan bahsedeceğim..
Bakın.. Gazi Atatürk son saatlerinde takatsiz bir şekilde uyuyordu..
Doktoru Neşet Ömer İrdelp gelip Ata’ya seslenerek, dilini kontrol edeceğini söyledi..
Atatürk gözlerini açtı “Ve aleyküm Selam Neşet hoca” (Allah'ın selamı üzerinize olsun) dedi ve hayata gözlerini yumdu..
Ve Başbuğların Başbuğu gazi Mustafa Kemal Atatürk; Hz. Muhammed’i son peygamber, örnek önder insan, yenilikçi ve deha çapında büyük komutan kabul etmekte idi.
Türkiye Büyük Millet Meclisinde saltanatın kaldırılması ile ilgili 30 Ekim 1922 tarihli oturumda Atatürk; Allah’ın peygamber gönderme ve Hz. Muhammed’i Hatemü’l Enbiya olarak görevlendirme hikmetini şöyle açıklamıştı;
“Ey Arkadaşlar! Tanrı birdir, büyüktür. Adât-ı İlâhiyenin tecelliyatına bakarak diyebiliriz ki, insanlar iki sınıfta, iki devirde mütalaa olunabilir. İlk devir, beşeriyetin sabâvet ve şebabet devridir. İkinci devir, beşeriyetin rüşd ve kemal devridir. Beşeriyetin, birinci devrede tıpkı bir çocuk gibi, tıpkı bir genç gibi, yakından maddî vasıtalarla kendisiyle iştigal edilmeyi istilzam eder.
Allah, kullarının lâzım olan nokta-i tekâmüle vüsülüne kadar, içlerinden vasıtalarla dahi kullarıyla, iştigali, lâzime-i ulühiyetten addeylemiştir Onlara Hz. Adem aleyhisselamdan itibaren mazbut ve gayr-ı mazbut bildirilen ve bildirilmeyen namütenahi denecek kadar çok nebiler, peygamberler ve resuller göndermiştir. Fakat Peygamberimiz (sav) vasıtasıyla en son dinin ve medeniyetin hakikatlerini verdikten sonra artık beşeriyetle bilvasıta temasta bulunmağa lüzum görmemiştir.
Beşeriyetin derece-i idrak, tenevvür ve tekemmülü, her kulun doğrudan doğruya ilhamat-ı ilâhîye ile temas kabiliyetine vasıl olduğunu kabul buyurmuştur. Ve bu sebepledir ki, Cenab-ı Peygamber, Hâtemü’l Enbiya olmuştur ve kitabı, Kitâb-ı Ekmel’dir.”
Atatürk; ölümünden kısa süre önce yayınladığı son mesajında da Hz. Muhammed’in ender niteliğini şöyle anlatmıştı;
“Bütün dünyanın Müslümanları Allah’ın son peygamberi Hz. Muhammed’in (sav) gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli.
Tüm Müslümanlar Hz. Muhammed’i örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli, İslâmiyet’in hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli. Zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilirler”
Buyurun ey yüce milletim..
Bu Atatürk’e din düşmanı, kafir diyenler; aslında kendileri külliyen kafirdirler..
Ve Atatürk, Müslümanlığın daha hızlı yayılması ve anlaşılması için tüm camilere Türkçe Kuran-ı Kerim göndermiştir..
Şimdilerde Atatürk’e bu kara iftiraları atanları yüce Allah’a havale ediyorum..
“Arı Türkçe konuşuyorsak,
Türkçe düşünüyorsak bugün,
Her işimizde O'nun gücü,
Büyük öğretmeni Türk'ün”…!
Bu Haber 26080 Defa Okunmuştur