GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
Sayın Melih Gökçek .. Ankara’ya, Ankaralılara ve dolayısı ile ülkeye 28,5 yıl Belediye Başkanlığı yaprak hizmet etmiş bir isim.. Artı; 20 yıllık iktidarın önemli bir ferdi..
Melih Gökçek’i yakinen tanıyanlar biliriler.. Bütün bu övücü vasıflara rağmen; ne insanlara tepeden bakar, ne de kimseleri küçümsemez ve en önemlisi “ne oldum delisi” kibirlini asla taşımaz..
“Vay ben 28,5 yıl Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptım, sen kimsin, siz kimsiniz? Muhatabım değilsiniz” gibi havalara girip, siyasi rakiplerine bu tür insanlık dışı tavırlar hiç sergilemedi..
Ve ne önemlisi Başkanlık yaptığı dönemlerde hiç “topal ördek” pozisyonunda görev yapmadı.. Meclis üyesi sayısı açısından da hep hakimiyetini sağladı.. Kimin desteği ile? Ankaralıların desteği ile….
Kendisini eleştirenlere de; hep kendisi cevaplar verdi..
Niye yazdım bu notları?
Şimdi geçen günü Sayın Melih Gökçek, CNN Türk televizyonunda, Ahmet Hakan’ın sunduğu Tarafsız Bölge programına katılıp, Mansur Yavaş ve ekibine en ağır eleştirileri sıraladığı gibi, birçok ihale yolsuzluğunu belgelerle açıklayıp, kendisine atılan iftiraları da yine belgelerle çürüttü..
Ve Mansur Yavaş’ın “çapsız” bir başkan olduğunu, yönetici olamadığını, birileri tarafından yönetildiğini belirtip, milletin huzurunda iddiaları tartışmak içinde ekrana çıkma meydanı okuyup; “Ama karşıma çıkamaz, çıkartmazlar” iddiasını da ekledi..
Şimdi gelelim Mansur Yavaş’ı birazcık tarif edelim..
Biliyorsunuz; Ankara Büyükşehir Belediyesine başkan olmadan önce, Beypazarı ilesinde Belediye Başkanlığı yaptı.. O sırlarda da şimdiki gibi hep algılar yaparak, sanki Beypazarı’nı, Paris yapmış gibi havalara soktu..
Hal bu ki; Beypazarı’nda evleri beyaza boyattırmaktan başka hiçbir şey yapmamıştı.. Ve tabi algı politikası sonucu; Ankara Büyükşehir başkanlığına aday olunduğunda da memleketi Beypazarı’ndan oy alamadı.. Bu gerçeği hepimiz biliyoruz..
Eğer muteber bir hizmeti olsa idi, Beypazarı’ndan silme oy alması gerektiği gibi, Beypazarı Belediye başkanlığını da; AK Parti’ye değil, kendi ittifakına kazandırırdı..
Ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi sonucu ortada.. Mansur Yavaş’ın; Ankaralılara sunduğu “Meclis üyeleri listesi” oy alamadı, kendisi de Belediye meclisinde çoğunluğu sağlayamadı, sadece Başkanlık koltuğunu kazanabildi, o da HDP oyları ile..
Yani “topal ördek” pozisyonunda kaldı..
2,5 yıldır da görevde.. Ankara’da tek bir eseri yok.. Sadece algı ve yalan haberlerle varlığını sürdürmeye çalıştı, halende böyle yapıyor..
Kendisine algılarlar yaratan bir ajansla çalışıyor.. Bir şey yapacağı zaman kendisi karar veremiyor.. Belediyeden milyonlarca lira alan Ajans ne diyor ise onu yapıyor.. Yani; resmen yönetiliyor..
Hatırlayın.. Seçim kazandığında basın mensupları; “Teşekkür ziyaretlerinizde HDP’ye de gidecek misiniz?” diye sorduğunda ne cevap vermişti?
“O’nu ajans bilir.. Ajans karar verir”
Ve hele bu cumhurbaşkanlığı Adaylığı konusunda ki şişirme anketlerinde ise acayip havalara girdi..
Siyasi rakiplerine, insanlara, meclis üyelerine havalardan bakıp, küçümser tavırlar sergiledi ve hakaretler savurdu..
Melih Gökçek hakkında, tek taraflı olarak yüzlerce iddia ortaya attı, karalama kampanyası sürdürdü.. Melih Gökçek, “Gel tv’de iddiaları tartışalım, kim haklı çıkarsa siyaseti bıraksın” gibi onlarca restine ise,
“Muhatabım değil, istifa etmiş, artık bir vasfı yok” gibi ahlak dışı cevaplar vererek, hesaplaşmaktan, tartışmaktan hep kaçtı ve halende kaçıyor..
Yahu Allah korusun… 2,5 yıl “topal ördek” olarak, hiçbir eserin olmadan görevdesin, bu kadar havalara da uçuyorsun, ya Melih Gökçek gibi 28,5 yıl Başkanlık yapsaydın, yüzlerde dev eserler ortaya koysa idin, bu Ankaralının, insanların, rakip meclis üyelerinin ve siyasi rakiplerin hali nice olurdu?
Havalarınızdan, hakaretlerinizden geçilmezdi..
Ve bu kadar çapsız başkanın yanında ki hadsiz memurlar..
Mansur başkanlarını yönettikleri için, başkanlarının kendisini yönetmesini istemiyorlar ve sık, sık telaşa kapılıyorlar..
Telaşa kapılınca da yerlerini ve hadlerini bilmeden halt işliyorlar..
Değerli okuyucular bakın ne oldu?
Sayın Melih Gökçek, CNN Türk Tv’de ki programda Mansur Yavaş’a ekranda tartışma, hesaplaşma meydanı okurken,
“Mansur Yavaş; yönetici değil, yönetilendir.. Bu yüzden karşıma çıkmasına müsaade etmezler” demişti..
Ve ertesi günü.. Sayın Gökçek’in bu iddiası, Mansur Yavaş’ın basın danışmanı tarafından, tam anlamı ile mühürlenip, doğrulandı..
Sayın Melih Gökçek programda onlarca yolsuzluğu belgelerle ortaya koymuş ve Mansur Yavaş’ın yalan algı haberlerle varlıklarını sürdürdüklerini belirtmişti..
Tabi her gün ekranlara çıkıp, “Melih Gökçek” adını ağzından düşürmeyen Mansur Yavaş’tan tık yok.. Daha doğrusu belgelere karşı cevap veremiyor…
Ve “yönetilen” Mansur Yavaş’ın, memuru olan Basın danışmanı bakın Melih Gökçek’in bu programına ve iddiaları üzerin Twitter’dan ne bakın yazdı;
“Sayın Cumhurbaşkanı tarafından görevinden istifa ettirilen ve bunun nedenini 4 yıldır açıklayamayan şahsı bugüne dek -dönemindeki yolsuzlukları takibimiz dışında- muhatap kabul etmedik, bundan sonra da etmeyeceğiz.
Bu şahsın bundan sonra da İTİRAF ve iftiralarının muhatabı kurumumuz değil Cumhuriyet Başsavcılığı olacaktır”
Haddini bil ulan papağan.. Sen kimsin? Ukala..
Sen kimsin ki; Başkent Ankara’da 28,5 yıl Belediye başkanlığı yaparak, yüzlerce hizmet kazandırmış olan ve Ankaralının da “efsane Başkan” olarak andığı Melih Gökçek’e, “Şahıs” diye küçümseyici tabirleri kullanıyorsun?
Haddini bileceksin hıyar.. Sen defol da; yüreği var ise başkanın çıkıp konuşsun..
Başkanın kim, siz kimsiniz? Melih Gökçek’in hizmet yaptığı yılların çöpü bile olamazsınız..
2,5 yılda bu kadar ne oldum delisi oldunuz, Allah korusun ya 10 yıl, 15 yıl görev yapsanız ne olurdu? Nasıl bir bozuk ruh haline girersiniz?
Sen sus, yerini ve haddini bil… Yiğitse o Hukukçu başkanın çıksın cevap versin..
Evet.. Değerli okuyucular.. Haddini ve yerini bilmeyen danışman, bu hadsiz cevabı ile başkanı Mansur Yavaş’ın; “yönetici” değil, “yönetilen” olduğunu resmen ispatlamıştır.
Açık veya üstü kapalı da cevap gönderimleri yapılacaksa , siyasi ahlak gereği Mansur Yavaş’ın cevap vermesi gerekir..
Hukuk diyorsunuz, adliye diyorsunuz, Savcılık diyorsunuz.
Ulan mademki Hukuka, Adalete bu kadar saygınız var da, niye her gün Melih Gökçek hakkında, soruşturmalı veya soruşturması olmayan iddialar, daha doğrusu iftiraları ortaya atıyorsunuz?
Haa eğer bu hadsiz danışman, attığı bu tweeti Mansur Yavaş bilgisi dahilinde yazmış ise; o da ayrı bir rezalet ve terbiyesizlik..
Evet Mansur başkan.. Melih Gökçek ile çekişmeli siyasi rakip olabilirsiniz ama bir memurunuzun, Ankara’ya 28,5 yıl hizmet vermiş bir Belediye Başkanına, bu kadar saygısızca hitaplar kullanmasına nasıl müsaade edersiniz?
Sizin siyasi ahlakınız bu mu?
Evet değerli okuyucular..
“Yöneten” değil, “yönetilen” durumunda ki bir başkan, Başkent Ankara’yı asla yönetmez… Zaten yönetemiyor
CHP Ankara teşkilatları mı?. Sadece seyrediyor.. Şimdi asıl acınacak hallerine değineceğim..
TÜRKEŞ VAKFI KAVGASI, MANSUR YAVAŞ VE ACINACAK HALDE Kİ CHP ANKARA TEŞKİLATLARI
Değerli okuyucular..
Ben yaşlandım.. Çok samimiyetle yazıyorum.. Benim ailemin ömrü; Milliyetçi ve Ülkücü Harekete hizmette geçti ve ben; iki kardeşim ile aynı anda işkence masalarında, Mamak zindanlarında çektiği acıyı, çileyi kimseler çekmedi.. Hem de olağanüstü bir yoksulluk ortamında..
Yıllarca haksız yere Mamak Askeri cezaevlerinde yattık.. Görevlerden alındık, kurşunlandık, ağır yaralar aldık..
Pişman olmadık ve halende; Allah’a şükür ben ailem Ülkücü yapıya sahip Türk milliyetçisiyiz..
Ve yoksulluklar içinde kıvranmamıza rağmen, tek bir an olsun “Ülkücülükten geçinmedik”..
İşte beni yakinen tanıyanlar, günlerdir telefon açıp bana Alparslan Türkeş Vakfı içerisinde yaşanan saldırı ve karşılıklı laf yetiştirmeleri sorup, “Abi bu konuda niye yazı yazıp, değerlendirmeler yapmıyorsun?” diye sitem ettiler..
Ve bu kavga öyle bir yere taşındı ki, Devlet Bahçeli ve Mansur Yavaş arasında hesaplaşmaya dönüştürüldü..
Eki asıl gerçek sebep ne idi?
Dedim ya.. Bizler çektiğimiz acılarla, çilelerle varlığın koruduğumuz davada, şimdiler de binlerce “Ülkücülükten geçinenler”, ceplerini dolduranlar var..
Haa şunu da net bir şekilde ekleyeyim.. Ben rahmetli Alparslan Türkeş’in oğullarını da asla sevmem..
“Sevmem” derken, düşmanca ifade değil, kızgınlık ifadesi..
Gariban, yoksul ailelerin Ülkücü evlatları, Alparslan Türkeş’in bayraklaştırdığı davasına sahip çıkarken, Türkeş’in oğulları ne 12 Eylül 1980 yılı öncesi, ne de sonrası babalarının davlarına sahip çıkmadılar, hep siyasi ikbal peşinde koştular..
Ayrıca; Vakıfta gerçekleştiren o anma törenini kim tertipletirmiş ise, kim hangi siyasi çatı altında olursa olsun, o toplantıyı düşmanca tavırlarla basıp, masaları devirmek ve Türkeş fotoğraflarını parçalamak, son derece ahlaksızlıktır, çakallıktır..
Gelelim Devlet Bahçeli ve Mansur Yavaş hesaplaşmasına..
O anma toplantısında “siyasi bir faaliyet yok, dualar var” denildi.
Devlet Bahçeli bu saldırıyı destekleyip, “Bu düzenlenen toplantı Mansur Yavaş’ın eli ile desteği ile gerçekleşmiş.. Budan sonra kendine dikkat etsin”..
Mansur Yavaş ne diyor? “İlgim olmadığı bir konu ile ilgili ithamlara siyasi cevaplar vermem.. Bu ilişkilendirme sadece Türkeş Vakfının Genel Sekreterinin Belediyemizde görev yapmasına dayandırılıyor.. Belediyemizde birçok Ülkücü çalışıyor, Ülkücü olduğu için çalıştırmayalım mı?”
Değerli okuyucular…
Şimdi gelelim bu işin asıl perde arkasına ve CHP’nin sergilediği gülünç tavırlara..
Devlet Bahçeli niye sert çıkış yapıp, “Mansur bey bundan sonra kendisine dikkat etsin” dedi?
Gerçek şu..
Şahsi fikrimi ve sezintilerimi yazıyorum..
CHP’den bileti kesilen Mansur Yavaş, yeni bir siyasi karargah arıyor..
Ve bu hesaplarla MHP’yi şimdiden ele geçirip, Bahçeli sonrası, MHP’nin başına geçmeyi planlıyor..
Yani bu Türkeş’i anma töreni aynı zamanda bir siyasi zemin hazırlığı …
Bunun farkına varan Bahçeli, işte bu kadar sert şekilde Mansur Yavaş’ı uyarıyor..
Mansur Yavaş, ilişkisi olmadığı intibasın vererek, işin içinden sıyrılmaya ve faturayı da; şuan Ankara Büyükşehir Belediyesi BELTAŞ A.Ş. Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürüten Alparslan Yılmaz’a yükleme kurnazlığını sergiliyor..
Ve savunmasına ne ekliyor?
“Vakfın Genel Sekreteri Belediyemizde çalışıyor, birçok Ülkücü de belediyemizde görev yapıyor”..
İşte bu ifadelerle aynı zamanda suçüstü yakalanıyor..
Alparslan Türkeş Vakfının Genel Sekreterliğini yapan ve aynı zamanda Ankara Büyükşehir belediyesi şirketinde Genel Müdür Yardımcılığını yapan Alparslan Yılmaz’ı merak edenler, Twitter sayfasına girip, bir inceleme yapsınlar..
Ve daha sonra… O saldırıdan sonra Alparslan Yılmaz’ın vakıf kürsüsünden yaptığı konuşmayı dikkatle dinlesinler..
O konuşma videosunun linki bu .. İsteyen izler..
https://twitter.com/i/status/1464999720192032785
Değerli okuyucular… Bakın ne diyorlar?
“Türkeş ailesinin tertiplediği bir anma töreni”..
Peki, Alparslan Türkeş’in ailesinden kim var? Hiç kimse..
Törene kim hâkim? Alparslan Yılmaz ve MHP’den atılan ali Uzunırmak…
Mansur Yavaş ne yapıyor? Uzak, uzak kaçıyor.. Nerede ise; “Yahu peşimi bırakın, ben artık Ülkücü değilim, alakam olmaz” diyerek kendisini sıyırmaya çalışacak.. Öyle bir hale geldi..
İşin en gülünç, hatta olayın zavallı fotoğrafı ne biliyor musunuz?
CHP Ankara teşkilatları ile diğer illerin teşkilatları, Bahçeli’nin sert uyarmasından sonra, “MHP’yi ele geçirmeye ve başına geçmeye çalışan” Mansur Yavaş’a sahip çıkarak;
“Mansur Yavaş başkanımız yalnız değildir.. Tehditlerinize boyun eğmeyiz”..
Vay, vay…
Sayın Ankara İl Başkanı … Bu olay karşısında Mansur Yavaş kendisini “Ülkücülük” adına nasıl savunuyor?
“Belediyemizde birçok Ülkücü çalışıyor.. Ülkücü oldular diye çalıştırmayalım mı?”
Evet.. Sayın CHP Ankara Başkanı Av. Ali Hikmet Akılı..
Allah aşkına yanına birkaç ilçe başkanını alarak gidip CHP’den Belediye Başkanı seçilen Mansur Yavaş’a sorun,
“Başkanım; belediye yönetiminde, şirketlerde ve personelinde kaç CHP’li çalışan var?”..
Alacağınız cevap .. Yüzde 1 veya 2 oranında..
Evet.. CHP’de olup, MHP’yi ele geçirmeye ve MHP’nin başına geçme planları içinde olan Mansur Yavaş.. Yalnız değilsin.. Arkanda CHP örgütleri var, korkma…
Bu Haber 284233 Defa Okunmuştur