GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
Baba ve oğul Esad’ların işkence hanelerini, ölüm hapishanelerini çok ayrıntılı şekillerde inceledim ve kendimce yorumladım..
En ağır darbe düzenlerinde bile bu vahşetler yok..
Bakın ben; 12 Eylül 1980 Askeri darbesi sırasında Ankara Emniyet müdürlüğünde 18 gün anadan üryan işkence masasında kaldım..
Ellerim ve ayaklarım bağlı idi.. Ayak parmaklarıma yüksek Manyetizma elektrik kablosu bağlı idi..
Kabloların birisi de; işkenceci polislerden birisinin elinde idi, o kabloyu rast gele kullanıyordu..
İfade yoktu.. İşkence sonrası ayaklarım odunlaşmıştı.. Parmaklar yine uyuşmuş şekilde.. Yazdıkları ifade metnini elimizden tutup, imzalattırıyorlardı..
Ve ben 6 ay sonra.. Bazı görevlilerin vasıtası ile neleri imzaladığımı Mamak Cezaevi’nde öğrenebildim..
Ama 10 ay sonrası da olsa, Askeri Mahkemeye çıktık ve kendimizi savunduk.. Duruşmalar 2,5 yıl devam etti, sonra Ülkücü Gençlik Derneği Ankara- Bahçelievler ekibi olarak beraat ettik..
Değerli okuyucular..
Çok ağır zulümler geçirilen bir zamanlar değil mi?
Peki, şimdi ben bunları niye yazdım?
Evet.. Esad rejiminin işkence hanelerini ve yargısız ölüm cezaevlerini görünce, inanın; Askeri darbe sırasında gördüğüm işkencelere, çektiğim zulme şükür ettim..
Esad rejiminde ne insanlık varmış, ne Müslümanlık, ne merhamet ve ne de adalet varmış..
Muhaliflerin operasyonlarından sonra öğreniyoruz bu vahşetleri..
Evet.. Bu vahşet ve zulüm düzenini kim yıktı?
Muhaliflerin oluşturduğu Suriye Milli Ordusu..
Bu orduyu yöneten kimdi? Geçmişte DEAŞ’ı; terör ve zulüm yollarını takip ettiği için terk eden HTŞ lideri Colani..
Yani.. Ebu Muhammed Colani..
Colani aynı zamdan şuan ki Suriye’yi de yönetecek bir numaralı isim..
MİT Başkanı İbrahim Kalın bu zafer üzerine Suriye’ye gidip, muhaliflerle görüştükten sonra Emevi Cammi’nde namaz kılmak için çıktı..
Güvenlik açısından otomobille Camii’ye gitti..
Otomobili ise şuan Suriye’yi yönetecek olan bir numaralı isim Colani sürdü..
Yani, Türkiye’nin İstihbarat Başkanına özel şoförlük yaptı..
Bunun ayıbı ne, aykırılığı ne?
Aksine gurur duymamız gerekirken; içlerinde haset tarlası olan birçok gruplar “vay MİT Başkanı terör lider ile nasıl görüşür, nasıl aynı arabaya biner? Devlet geleneğimize aykırı” falan ahkamları kesmeye başladılar..
Yahu arkadaş.. Bu ne cahillik? Bu ne haset?
MİT ve Başkanı, devletinin ve ülkesinin güvenliği için her türlü gruplarla veya kişilerle görüşür, işbirliği yapar..
Evet.. Güvenlik açısından devlet genelliğinde bu taktikler vardır..
Bakın, bugün Suriye’de bizim için büyük tehlike arz eden PKK/YPG grupları bozguna uğratılıp, silahsız bırakılmıştır.
Elbette ki devlettin ve İstihbarat teşkilatının yönlendirmesi ve katkıları, desteği olacaktır..
Yahu arkadaş sahi sizler ne ayaksınız?
Hem “Esad’ın gittiği yol, yol değildi” diye ahkam keseceksiniz, hem de bu düzeni yıkanları ayıplayıp, çamurlar atacaksınız..
Bu ne ikiyüzlülük?
ÖZGÜRE ÖZEL.. BİRAZ DA OLSA DİN DERSİ ALMALISIN..
Çünkü.. Konuşmalarında ve yorumlarında “kazalar” yapıyorsun..
Değerli okuyucular..
Biliyorsunuz Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce Suriye’de ki bu zulüm düzenini yıkıp, gidip Emevi Cami’sinde namaz kılacağını ifade etmişti.
Yani; Emevi Camii’sin de namaz kılmayı “niyet” etmişti..
Şimdi Suriye’de Esad rejimi yıkıldı.. MİT Başkanı bazı görüşmeler için Suriye’ye gitti ve orada Emevi Camii’nde namaz kıldı..
Suriye’de ki milli başarıyı içine sindiremeyen CHP genel Başkanı Özgür Özel, evvelsi akşam TV’de şöyle diyor;
“Sayın Erdoğan, Emevi Camisi’nde namaz kılacaktı, şimdi kılamadı, kaza namazını MİT Başkanına kıldırdı..
Bu namaz; kaza namazı kılması olmaz” falan..
Aşık Mahsuni Şerif’in dediği gibi; “Zevzek e bak”..
Özgür Efendi..
Birincisi; kaza namazı, vaktinde kılınmamış olan beş vakit farz namazın kazasıdır. Vakit namazlarını vaktinin dışında kılmaya ‘kaza’ denir.
İkincisi; Bir kişinin kılamadığı vakit namazını, bir başkası O’nun adına ve yerine ‘kaza namazı’ kılamaz.. Dinen ve usulen bu mümkün değildir..
Üçüncüsü; Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan; vaktinde kılınacak namazı kaçırmamıştır, gelecek zaman için “niyet” etmiştir..
Zaten İbrahim Kalın’da “Söz vermiştik, Emevi Camii’sin de namaz kılacaktık, işte ben; o sözü yerine getirdim” de demedi..
Ve yakın zamanlarda Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da gidip Emevi Camii’sin de namaz kılmayacağını nereden biliyorsun?
Özgür Özel bey..
Sen, MİT Başkanına şoförlük yapan Colani’iy bırak;
Gökhan Günaydın’ın, İBB’li özel şoförüne bak…!
Bu Haber 25913 Defa Okunmuştur