http://www.haber2000.com
» CHP ANKARA ESKİ KADIN KOLLARI BAŞKANINDAN, 'EVET' DİYECEĞİNİ AÇIKLAYAN CHP ESKİ KADIN KOLLARI GENEL BAŞKANINA : "SEN SİYASİ DÜŞKÜNSÜN"

CHP ANKARA ESKİ KADIN KOLLARI BAŞKANINDAN, 'EVET' DİYECEĞİNİ AÇIKLAYAN CHP ESKİ KADIN KOLLARI GENEL BAŞKANINA : "SEN SİYASİ DÜŞKÜNSÜN"

Deniz Atılgan, bu anlamda dibe vuran, kimliğini, kişiliğini tamamen ayaklar altına alan, zaten kırıntıları ile ayakta kaldığı saygınlığını bir anda tamamen kaybeden ilk insan değil.
Paylas
CHP ANKARA ESKİ KADIN KOLLARI BAŞKANINDAN, 'EVET' DİYECEĞİNİ AÇIKLAYAN CHP ESKİ KADIN KOLLARI GENEL BAŞKANINA :
Siyaset - 11 Nisan 2017, Salı 03:54:43
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

NEVİN UYGURER yazdı

(CHP Ankara İl Teşkilatı eski Kadın Kolları Başkanı)

 

www.haber2000.com

 

Bir dönem CHP Kadın kolları Genel Başkanlığı görevini yürüten Deniz Pınar ATILGAN, 16 Nisan Referandumunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanında durmak gerektiğini, o nedenle de yakın arkadaşları ile birlikte “evet” oyu vereceğini açıkladı.

 

Aynı ATILGAN, Kadın Kolları Genel Başkanlığına aday olduğunda şöyle demişti; “…CHP’nin ilkelerini ve evrensel değerlerini özümsemiş, benimsemiş bir partili olarak Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde, parti politikalarımızın doğrultusunda verimli çalışmalar yaparak Cumhuriyet Halk Partisi’ne hizmet etmek biz kadınların görevidir. Bugün her bir üyemizle bir araya gelerek, yüzümüze gülerek ekmeğimizi çalanlara gözlerinin içine baka baka, ne Cumhuriyet’ten ne de ülkemizi savunmaktan vazgeçemeyeceğimizi göstermek zorundayız...”

 

Deniz Pınar ATILGAN, ekmeğimizi çalanların gözlerinin içine nasıl uzun uzun baktıysa ve üzüm gibi karardıysa, kendi sarfettiği şu sözlerinde onun için artık mazide kaldığı belli;

 

“…Kadınlarımız şiddete maruz kalıyor, çalışma hayatında ötekileştiriliyorsa, eğitimde geri planda kalıyorsa, her gün kadın cinayetlerinin işlendiği, tecavüze uğradığı, çocuk yaştaki kızlarımızın evliliğe zorlandığı bir ülkede, gereken çözümleri üretmek noktasında da biz kadınlara çok iş düşmektedir…”

 

Atılgan üzerine düşen bütün görevleri yerine getirmiş olacak ki, çocuk evliliklerinin, kadın istismarının, kadının ikinci sınıf insan muamelesi görmesinin, kadına yönelik baskı ve şiddetin politik kaynağına daha da yakın olma, hatta bu gericiliğin bir parçası olma yolunda radikal bir değişim yaşamakta hiçbir sakınca görmüyor.

 

Peki neden? Ya da daha doğru bir ifadeyle ne uğruna?

 

Siyasetin öncelikle gönül işi olduğu söylenir. Kısmen doğrudur da.

 

Uygar insan, bilgi birikiminin, fikri donanımının, içinde yaşadığı ülkenin ve dünyanın gidişatına dair duygu ve düşüncelerinin benzerlik gösterdiği kişi veya kurumlara yakınlık duyar ve daha da ileriye giderek, ortaya bir toplum projesi sunabilmek adına bu kişi veya kurumlarla aynı çatı altında biraraya gelmek isteyebilir.

 

Bu durum, sosyal hayatımızın bir kısmından fedakarlık etmemizi, gezmek, tatile çıkmak, ailemiz ve sevdiklerimizle vakit geçirmek yerine örgütlü mücadeleye daha fazla vakit ayırmamızı gerektirebilir.

 

Bu yönüyle siyaset elbette bir gönül işidir ve ülkenizi, insanları, doğayı veya başka bir çok şeyi ne kadar sevdiğinizle, ne kadar kaygı duyduğunuz ile doğrudan ilişkilidir. Siyasete gönül vermek başka şey, o gönlü her önüne gelene kaptırmak, yani ayran gönüllü olmak başka şeydir.

 

Atılgan, bu anlamda dibe vuran, kimliğini, kişiliğini tamamen ayaklar altına alan, zaten kırıntıları ile ayakta kaldığı saygınlığını bir anda tamamen kaybeden ilk insan değil.

 

Televizyon ekranlarına, üniversite kürsülerine veya gazete köşelerine baktığınızda, saygınlığını yitiren, dün beyaz dediğine bugün kara diyen, bir dönem taparcasına savunduğu herhangi bir fikri veya insanı acımasızca eleştirebilen, bu uğurda yalan ve riyadan başka hiçbir sığınağı olmayan nice insan görürsünüz.

 

Bu insanlar hangi hamurdan geldiyse, Atılgan’ın da o hamurdan geldiği muhakkak.

 

Tüm bu insanların ortak noktası, güttükleri siyasi hedeflere ulaşabilmenin yegane koşulu olarak, karar mekanizmalarının en tepesinde her zaman kendilerini görme arzusu ve sapkınlığıdır.

 

Siyasetle uğraşan her insanın hedefi vardır ve her insan siyasi kariyerini önemser. Aksini düşünmek, insan doğasını reddetmektir. Herhangi bir işi bizden daha iyi yapan birinin varlığını kabul etmek kolay değildir ve gerçekten siyasi bir olgunluk gerektirir.

 

Bazen, bir göreve, bir makama, bir yöneticiliğe, bizim kadar haketmediğini düşündüğümüz ve bazen gerçekten hak etmeyen insanlar gelebilir. Ancak bu tür istisnaların uğruna kimliğimizi ve ideallerimizi yok saymak ve reddetmek, kelimenin tam anlamıyla siyasi düşkünlüktür.

 

Bu tür insanların içine düştükleri rezaletin ve utancın hiçbir hududu yoktur. Hiçbir kariyer beklentisi, hiçbir parti içi anlaşmazlık ve tartışma bu utancın mazereti olamaz.

 

Alçalmanın en kısa ve kolay yolu böyle olanıdır. İnsanlar artık size kızmaz, sizden nefret etmez. Artık sadece midesini bulandırırsınız insanların.

 

Sizi tanıyan, kim olduğunuzu, eskiden nelere inanır göründüğünüzü, bugün neleri savunduğunuzu bilen her insanda sadece acıma duygusu uyandıran bir zavallıya dönüşürsünüz.

 

Sırf milletvekili olamadım, yeniden kadın kolları başkanı seçilmedim diye ideallerine ve kişiliğine sırtını dönebilen böyle bir insanın, uzun yıllar CHP’nin karar mekanizmalarında görev alması ve kadın kolları başkanlığına getirilmesi ise, ayrıca üzerinde durulması, sorgulanması gereken bir başka noktadır.

 

Bu ideolojik formasyon eksikliğinin farkına varmamak, bu tür insanları sırf bir gün işimize yarayabilir düşüncesiyle veya sırf kendimize yakın addettiğimiz için Atatürk’ün partisinde barındırmak ve payeler dağıtmakta, en az bu insanın imza attığı eylem kadar büyük bir sorumsuzluk ve siyasi körlüktür.

 

Tarihi bir süreçten geçmekteyiz…

 

CHP’li kadınlar için, toplumsal kurtuluşu sağlamadan bireysel kurtuluşa ermek sadece içi boş bir hayaldir.

 

Bu öyle bir tarihsel süreç ki, Türk kadını, hiç olmadığı kadar yoğun bir baskının ve cehaletin sarmalı içindedir…

 

Çocuklarımızın, gençlerimizin gelecekleri tehlike altındadır ve Atatürk’ün ilke ve devrimlerinden öte hiçbir güç, hiçbir akıl ve hiçbir irade, bizi bu karanlıktan çıkartmaya muktedir değildir.

 

Bu ülkeyi bireysel saltanatları ve rant uğruna uçurumun kıyısına getirenler, bizi dudaklarımızda İzmir marşı ve yüreklerimizdeki sarsılmaz irade ile buldular karşılarında…

 

Kadınlar il il, ilçe ilçe, köy köy, mahalle mahalle gezerek, tüm zorluklara ve iktidarın şiddetine göğüs gererek, hiçbir baskı ve sindirme karşısında tek bir geri adım bile atma dan, bıkıp usanmadan anlatıyor neden “Hayır” denilmesi gerektiğini…

 

Çadırlarımız yıkılsa da, ekranlar bize karartılsa da, meydanlar ve salonlar yasaklansa da anlatmaya devam edeceğiz…

 

Halkın iktidarı, paranın ve gericiliğin saltanatına “HAYIR” mührünü vuran CHP’li kadınların elleriyle bir gün mutlaka kurulacak ve kendini onursuzca, şuursuzca iktidarın nimetlerine pazarlayanların gideceği yer, tarihin çöplüğü olacaktır.


Bu Haber 1579953 Defa Okunmuştur

OKUYUCU YORUMLARI

1 Yorum Yapildi
Yorum
Üstün Öktem - 11 Nisan 2017, Salı 10:32:47
Sayın Nevin Uygurer`in yazısına ilave edilebilecek bir husus yok.İnsanları tanımanın yolu menfaat ilişkisi kurmaktır. Bir insan ekonomik ve sosyal yararı kişiliğinden üstün tutabiliyorsa; o kişi hakkında fikirler ileri sürmek bile gereksizdir. Çünkü kişinin yürüdüğü yol karakterinin de göstergesidir.
Begendim 2 Oy
Begendim
Begenmedim 0 Oy
Begenmedim
UYARI:Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.(Yorum Yapanın Taahütü)Yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Ad Soyad
E-Posta
Yorum
SİZCE, 2024 YILININ EN İYİLERİ?
Liderler- KEMAL Kılıçdaroğlu
1835
ÖZGÜR ÖZEL
1128
DEVLET BAHÇELİ
452
D. MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
911
NAMIK KEMAL ZEYBEK
627
TEOMAN MUTLU
158
YAVUZ AĞIRALİOĞLU
286
ÜMİT ÖZDAĞ
422
FATİH ERBAKAN
573
Partiler- AK PARTİ
701
CHP
1583
MHP
235
İYİ PARTİ
986
ATA PARTİ
529
YERLİ ve MİLLİ PARTİ
137
ANAHTAR PARTİ
146
ZAFER PARTİSİ
441
Vekiller- OSMAN GÖKÇEK
2385
AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ
1218
OĞUZ KAAN SALICI
317
M.SALİH UZUN
94
ASU KAYA
398
ORHAN SARIBAL
58
KORAY AYDIN
311
Bld. Bşk.-MANSUR YAVAŞ
1783
EKREM İMAMOĞLU
1891
BURCU KÖKSAL
2328
VELİ GÜNDÜZ ŞAHİN
242
TANJU ÖZCAN
387
VEYSEL TİRYAKİ
170
ERDAL BEŞKİÇİOĞLU
26
Sanatçılar- HAKKI BULUT
1038
HÜLYA EVRENSEL
725
ÜNAL SARIKAYA
874
MÜNEVVER ÖZDEMİR
81
MARAL
96
DİCLE DİLGE
57
DAMLA ARICAN
25
STK-Em.Ast.Der. TEMAD
422
CHP İKTİDAR HAREKETİ
827
ÖZ Haber-İş SEN
642
BAROLAR BİRLİĞİ
432
HAYVAN Hakları Ferds.
461
ANKARA TİCARET ODASI
148

Toplam Oy:28586

Haber Arşivi

ÇOK OKUNANLAR

Hava Durumu



İçerik Yükleniyor...
Ankara’ya 5 yıldır tek bir kalıcı eser yapamayan, “Çapsız” Mansur Yavaş; dünyanın en büyük tema parkı olan ANKAPARK’ı, siyasi kin ve ağır kıskançlık psikolojisi ile açıkça harabeye çevirtti. Parkta yapılan 83 hırsızlıklara göz yumduğu gibi şimdi de yerel seçimler arifesinde; parkta ki dinozor ve diğer oyuncakları kaldırıp, atacağını ve bu alanı yeşil alan yapacağını duyuruyor, güya Ankaralıların da görüşlerini aldığı anketi aktarıyor.. İşine geldiği zaman da; yıllardan beri “bu park 14- 16 milyar liraya yapıldı, parayı oyuncaklara gömdüler” gibi ciyaklayıp, siyasi itibar suikastları yaptı, yaptırdı.. Parkı harabeye çevirmesinin tek gerekçesi ise; Ağır siyasi kin.. Melih Gökçek yaptırdı diye.. Şimdi, halkı ücretsiz, otobüslerle parka getiriyor. Niye; Parkın kırılan oyuncakları, harabe görüntüsünü görmeleri için.. Zeka özürlüler, Ankaralı sormayacak mı, “Bu parkı kim bu hale getirdi?” diye Sayın İçişleri Bakanı, Sayın Ankara Valisi.. Bu parkı Melih Gökçek Belediyeye süper görüntülerle teslim etti mi? Etti? Park kimin denetimde idi? Ankara Büyükşehir Belediyesinin.. Başkanlar kimdi? Mustafa Tuna ve Mansur Yavaş.. Peki, 5 yılda bu büyük devasa parkı kim bu hale getirdi? Kim harabe olmasına göz yumdu? Mansur Yavaş.. Şimdi bu parkı tamamen kaldırıyor.. Bu park 14 milyara yapılmış ise, sen kimsin ki devletin bu parasını keyfine, kinine göre çöpe atıyorsun? Evet, Sayın İçişleri Bakanı ve Ankara Valisi. Lütfen, derhal parka görevlileri gönderip, zarar- ziyan tespitleri yapılmasını ve parkın şuan ki halinin tespitini ve gerekli soruşturma işlemlerinin yapılmasını Ankaralılar adına sizlerden rica ediyorum...
SAYIN, İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA ve ANKARA VALİSİNE “MANSUR YAVAŞ” ÇAĞRIMDIR.. “KAMUYA AĞIR ZARAR VERDİ, YAPILAN MEGA HİZMETİ; SİYASİ KİN İLE HARBEYE ÇEVİRDİ, ŞİMDİ DE ORTADAN KALDIRIYOR”

SON EKLENENLER

FaceBook

Haber Ara

Copyright ©2010 - Tüm hakları saklıdır.
PHP Haber Sitesi Türkiye Tasarım
Haber 2000- Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Ve kaynak gösterilmeden Alıntı Yapılamaz. Yayınlanan Tüm Haber Ve Açıklamalar İlk Kaynaktan Ulaştırılan Açıklamalardır. Sitemiz Bu Açıklamalara Ekleme Veya Müdahelede Bulunmadan Yayınlar. Yorum,Makale, Sizden Gelenler Bölümündeki Yazılardan Yazanlar Sorumludur. Harici Bilgiler Ayrı Bir Sayfada Açılır. Haber 2000 Bu Linkler Ve İçeriklerinden Sorumlu Değildir.Her Türlü Haber Ve İletişim İçin millitaraf@hotmail.com Adresini kullanabilirsiniz. Sitemizden Daha İyi Yararlanabilmek için Gizlilik İlekeleri Ve Yayın Prensiplerimzi Okuyunuz. Ekonomik Veriler Bilgilendirme Amaclidir.Kullanimindan Dogacak Sorunlardan Sitemiz Sorumlu Degildir. En İyi İnt Exp 8+ 1024x768 Görüntülenir