(ANALİZ HABER)
CHP’nin 37. Büyük Kurultayı sürecinde özellikle Büyükşehirlerde Belediye Başkanları delege ve ilçe başkanlıkları seçimlerine açıkça müdahale edip, tabanın iradesini hiçe saymışlardı..
Bunlardan en bariz örnekleri; Cumhuriyetin Başkenti Ankara’da yaşandı..
Delege ve İlçe Başkanları seçimlerinde; Belediye Başkanlarının sandıklara müdahale etmelerine isyan eden parti tabanı, bu kez de aynı sıkıntı ile İl Başkanlığı Kongresinde karşılaştı..
Ankara’da; Başbuğların, Başbuğu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu CHP’de; “abilik görüntüsü ile” bir İlçe Belediye başkanının geçen haftalarda bir balıkçı lokantasına; Ankara Milletvekillerini ve İl Başkanını çağırarak,
“Genel Başkanımızın talimatı, tek adayla Ankara il kongresine isteniliyor” diyerek, hizmet yarışı için ortaya çıkan İl Başkan adaylarının çekilmesinin ve aralarında ortak akıl ile bir adayın işaret edilmesi önerisi var” demişti..
İşte; parti taban iradesini yok sayan bu skandal teklif Ankara’da CHP tabanını isyan ettirdi ve Genel Başkanının önerisinin de istismar edildiği vurgulanıp, tepkiler gösterilmişti..
Halen Ankara’da taban iradesini hiçe sayan bu tavır tartışılırken, CHP tabanını şok eden bir gelişme daha yaşandı..
“ZORUNLU OLARAK CHP ANKARA İL BAŞKAN ADAYLIĞINDAN ÇEKİLİYORUM.. ÇÜNKÜ GENEL MERKEZİMİZLE ADAYLIĞIM KONUSUNDA MUTABIK SAĞLAYAMADIM”
CHP Ankara’nın genç İl Başkanı Adaylarından olan Av. Umut Akdoğan, Haber Sitemize de bizzat aday olduğunu açıklamış ve yoğun bir taban çalışmasına başlamıştı..
İl Başkanlığı Kongresinde ki Bayrak yarışı için hazır olduğunu düşünen Av. Umut Akdoğan, Facebook sayfasından partililere çağrıda bulunarak;
“25 Ocak 2020 Cumartesi günü İl Başkan Adaylığımı açıklıyorum.. Bütün partili arkadaşlarım davetlidir” dedi..
Fakat, Av. Umut Akdoğan ertesi günü partili arkadaşlarını şoka sokan bir açıklama daha yaptığı gibi, bu açıklama; aylardır partililerin isyan ettiği “iradenin hiçe sayıldığı ve sandıklara el atıldığı” iddialarının da, aynı zamanda belgeli bir itirafı oldu..
“Adalığından zorunlu olarak çekildiğini” açıklayan Av. Umut Akdoğan, çekilme gerekçesini de; “Adaylığı ile ilgili parti tabanıyla uyum sağladığını, fakat Genel Merkez ile Adaylığı konusunda mutabık kalmadığını ve bu yüzden Adaylık açıklamasını iptal ettiğini, adaylıktan çekildiğini” belirtti..
Parti tabanını bir kez daha isyan ettiren bu gerekçe aynı zamanda İl başkan adaylarının bazılarının da dik duruş sergileyemediklerini gösterdi..
Elbette ki İl başkan adayları Genel Merkezlerine ve yöneticilerine saygı duyacaklardır ama her zaman unutulan bir gerçek var; “Parti tabanı iradesi, yani halkın iradesi herkesten üstündür.. Emirle irade temsilcisi atanmaz.. Memur gibi atanır ise halk iradesini temsil edemez ve haliyle iktidar kapıları sert bir şekilde kapanır..
Bu yüzden; “parti tabanı ile tam bir mutabakat sağladığını” ileri süren Av. Umut Akdoğan’da demek ki Genel Merkezden atama işareti bekliyormuş..
Eğer böyle bir beklenti olmasa idi; iradenin seçtiği Genel Merkezin, irade karşıtı işaretine karşı duruş sergiler ve parti tabanını hüsrana uğratmazdı..
Dedik ya; bu açıklama aynı zamanda günlerdir tartışılan, fakat laf kalabalığı ile inkar edilip, değişik niyetler sergileyenlerin, “iradeyi yok saydıklarının” resmi itiraf belgesi oldu..
İŞTE AV. UMUT AKDOĞAN’IN O SAKANDAL GEREKÇELİ “ZORUNLU ADAYLIK AÇIKLAMASI İPTALİ BİLDİRİMİ.
"KAMUOYUNA ZORUNLU AÇIKLAMA"
Partimizin Ankara’daki başarısının daim olabilmesi için 200 gün önce bir yola çıktım. Bu süreçte yirmi bin kilometreden fazla yol gittim, binlerce partilimizle buluştum, sivil toplum örgütlerini ve basın kuruluşlarını ziyaret ettim.
Örgütümüzün sorunlarını çözecek projeler hazırladım. Çalıştığım her an heyecanıma heyecan kattım. Hep örgütümüzle birlikte oldum. Çocuk yaşlarımdan bu güne acı ve tatlı günümüzde, mücadelede, eylemde birlikte olduğumuz örgütümüzle çok daha sıkı ilişkiler kurdum.
İl Kongremizden sonra il başkanı olarak da olsa, bir kardeşiniz olarak da olsa her zaman birlik içinde olacağımızın sözünü verdim. Bu sözümün arkasındayım. Nefes aldığım sürece bu PARTİNİN EVLADI, ÖRGÜTÜN VİCDANI olmaya devam edeceğim.
Ancak geldiğimiz noktada 25 OCAK CUMARTESİ GÜNÜ BİNLERCE PARTİLİMİZLE BULUŞARAK YAPACAĞIMIZ AÇIKLAMAMIZIN İPTALİ ZORUNLULUĞU DOĞDU.
CHP’de örgüt, üyemizden genel başkanımıza kadar bir bütündür. Tüm örgüt toplantılarında söylediğim “seçim bürolarımızdan genel merkezimize kadar örgüt tam bir uyum içinde olmalıdır” düşüncemin arkasındayım.
BU GÜNÜN KOŞULLARINDA adaylığım ile ilgili bu uyumun tabanla tam sağlanmış olduğunu çok net bilsem de, genel merkezimizle sağlanamadığını üzülerek görmekteyim.
Her zaman örgütümüzün emrindeyim.
Bu düşüncelerle tüm örgütümüzü saygı, sevgi ve bağlılıkla selamlıyorum.
Bu Haber 722062 Defa Okunmuştur