RUFAY KARAHAN yazdı

(CHP İKTİDAR HAREKETİ BAŞKANI)

www.haber2000.com

CHP- ADAY LİSTELERİ VE 31 MART YEREL SEÇİMLERİ

Her hal ve şartta Ana Muhalefet partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi 31 Mart 2019 yerel yönetim seçimlerine tek başına girmesi, kendi siyasal düşüncesi doğrultusunda adaylarla ve kent yönetim projeleriyle kazanmak için mücadele etmesi, CHP üyesi ve seçmeni bakımından mutlak olması ve istisnasız savunulması gereken tek ve yegâne düşüncedir.

Her ne kadar Genel Merkez inisiyatifi ile dayatılan ve belirlenen bazı belediye başkan adaylarının siyasal-ideolojik dünya görüşleri, gerek CHP seçmeni nezdinde, gerekse CHP’ye oy vermesi düşünülen, beklenen Türkiye genelindeki sol-sosyal demokrat seçmenlerin insan hakları ve evrensel değerlere bakış açılarına ve siyasal düşüncelerine tamamen ters olduğunu biliyor olsak da, kabul edelim ki, elden gelen ve müdahale edilecek bir durumun kalmadığı da ortadadır.

Özellikle büyük şehirler başta olmak üzere, CHP’nin kuruluşundan bu yana, bu dönemde yapılan belediye meclis üyeliklerini belirleme-atama yapılması konusunda parti kimliğinin ve seçmen profilinin çok dışında ve hatta bölgelerinde listeleri iyi inceleyen üyeler tarafından gözlemlenen, sanki seçimleri kazanmamak üzere bir mantıkla listelerin hazırlandığının belirtiliyor olmasıdır.

Listelere bakılınca söylenen ve görünen o ki, birçok yerde teşkilatlar ilk defa devre dışı bırakılmış ve genel merkez yöneticileri eş, dost, akraba, tanış vs. kim var kim yok ön sıralardan seçtirmek için yarışa girmiş gibi bir hava oluşmuş oldu.

CHP üyeleri ve seçmeni gözüyle bakıldığında kendi partilisi eş, dost, arkadaş ve özellikle hemşerisini listelerde bulamayanlar tanımadıkları kişileri listelerin seçilebilir sıralarında görünce şok üstüne şok yaşamış oluyorlar.

CHP seçmeni, Beşiktaş, Mamak, Buca, Avcılar gibi Türkiye’nin birçok seçim bölgesinde aynı durumdan muzdarip.

Listeler açıklandıktan sonra Ankara Mamak’ta bu ses biraz daha farklı ve yüksek volümde çıkmaya başladı.

Ankara Mamak’ta parti inisiyatifinde yapılan yoklama mahiyetinde ön seçimlerde hemşeri ve bölge hegemonyası kırılamamış, listenin seçilebilir ilk on iki kişisi aynı bölge ve dört ilden (!) ibaret belirlenmiştir.

Genel Merkezin fermuar yöntemiyle bu garip durumu düzeltmesi ve mağduriyetlerin giderilmesi konusunda hiçbir çaba sarf etmediği de seçmen tarafından gözlemlenmiştir.

CHP üyesi ve seçmeni genel olarak sol-sosyal demokrat değerleri özümsemiş bir tabandan geliyor olması bakımından, bölgesel ve farklı ayrışıklıkları önemsemiyor olmasına rağmen, bu gibi önceden üye yüklemesi yapılmasının ortaya koyduğu yoklama sonuçları da masum demokratik düşüncelerin bile düşünsel revizeye yok açmasına sebebiyet vermektedir.

Sekiz yüz bin nüfuslu kocaman bir ilçede Sivas’ın doğusundan olup, Artvin’den, tutun Kars’tan Hakkari’ye kadar Mamak’ta ikamet eden seçmen hangi aidiyet duygusuyla oy versin?

CHP seçmeni bu tür haksız dayatmaları ve uygulamaları hak etmiyor.

Bu durum pek tabi ve doğal olarak örgütlerde küskünlüklere ve hatta toplu istifalara neden olmaktadır.

Bütün bunları açık bir dille belirtmemizin sebebi, CHP’nin Türkiye’nin ve bölgenin aydınlık geleceğinin karanlıklarda kaybolmaması için 31 Mart 2019 yerel yönetim seçimlerini mutlaka kazanması gerektiğini işaret etmek içindir.

Seçimleri kazanmak, ancak parti içindeki farklı ve haklı dengeleri korumakla ve parti üyesine, seçmene eşit ölçülerde aidiyet ve sorumluluk paylaştırmakla mümkün olabilir.

Unutulmaması gereken en önemli düşünce; “siyasetin malzemesi insandır” deyimidir. İnsanlar aidiyet ve sorumluluk duygularıyla ve hissederek azami derecede performans sergilerlerse, ancak; o zaman yüksek seviyede başarı şansını yakalayabilirler.

Yerel Yönetim seçimlerine yönelik artık seçim çekim alanına ve propaganda dönemine girilmiştir.

Türkiye kamuoyunun siyaset ilgilileri tarafından ve doğal olarak CHP üyesi ve seçmeninin söyleyecek çok sözleri , müdahale edecek çok konuları olmasına rağmen, sosyal medyadan yapılan paylaşımlardan ve hemen her üç beş partili veya ahbap toplantılarında konuşulanlardan anlaşılan o ki; konu 31 mart seçimlerinden sonrasına bırakılmış durumda.