RUFAY KARAHAN yazdı
(CHP İKTİDAR HAREKETİ BAŞKANI)
HDP’NİN KAPATILMASI NE İŞE YARAYACAK?
Son dönemlerde siyasi parti kapatma konuları yine gündemde yoğun bir şeklide konuşulmaya başlandı.
Özellikle Hükümetin küçük ortağı gibi hareket eden ve hükümete yön tayin edici açıklamalarda bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli HDP’nin kapatılması gerektiğiyle ilgili baskıcı bir tavır sergilemektedir.
Her ne kadar Ülkemizde siyasi partilerin kapatılması zorlaştırılmış gibi görünse de Ak Parti iktidarı ve küçük ortağının parlamento çoğunluğuyla demokrasiyi biraz daha tökezletmek adına her an sürpriz yapabilirler.
Televizyon ekranlarına kadrolu konuşmacılar misali hemen her akşam çıkıp, gece yarılarına kadar büyük bir hararetle, (tek kale maçı oynayan çocuklar gibi) düşüncelerini ifade etmeye çalışan konuşmacıların, diğer tarafta parlamenter demokrasi ve ülkenin geleceği adına parti kapatmaların doğru bir karar ve uygulama olmayacağını açıklamaya çalışan bir avuç kararlı insanların üzerine nasıl da panter gibi atıldıkları vatandaşın gözünden kaçmamaktadır.
Bu sahneler daha önce gördüğümüz sahnelerin yeniden uygulama biçimidir.
Bir zamanlar tv ekranlarına davet edilen HADEP, DTP, HEP vs. gibi partilerin milletvekillerine nasılda ekran baskısıyla ve sanki bu ülkenin yegâne sahibiymiş gibi olmadık sözleri söyletmeye çalışarak, daha sonra gözaltılar ve akabinde hukuksal yoldan kaybedilen onca yıllar…
Düşüncelerimi açıklama fırsatı bulduğum ve yazdığım bunca makalelerimin yayınlandığı bu sayfa olan haber2000.com haber sitesinin Genel Yayın Yönetmeni’nin de her defasında ve bugün de makalesinde üzerine basa basa belirttiği ve sanki yabancı bir devletten gelen sığınmacılara kendi cebinden hibe veya yardım veriyormuş gibi üst perdeden açıkladıkları HDP Milletvekillerine verilen maaşların, aslında milyonlarca vergisini veren yurttaşımızın seçtiği ve onları temsil eden Türkiye Cumhuriyetinin Parlamenterleri olduğunu unutmuş gibi konuşuyorlar.
HDP’nin Türkiye’nin demografik siyasal yapısını iyi okuyamaması, ülkenin genel sosyal ve ekonomik sorunlarına yönelik politikalar üretememesi veya geliştirdiği politikaları yeterince izah edememesi, yüzünü ağırlıklı olarak en önemli sorun olan insan haklarının çözümüne dönük tutması ve en nihayetinde Türkiye Partisi olabilmek yolundaki ağır aksak beceriksizliği, terörle ilgili olduğu ve arasına bir mesafe koyamadığı algısı yaratmasına neden olmaktadır.
Yönetimsel veya örgütsel her türlü terör ve baskı her bir birey tarafından reddedilmelidir.
Demokrasilerde olumsuzluklar üzerine tarihi tekerrür yaşamak ve yaşatmak hiçbir topluma en ufak bir kazanım sağlamamıştır.
Hangi kesimden olursa olsun marjinal milliyetçilik ülkelerin kalkınamamasının, mutsuzluğun, kan ve gözyaşının temel nedenleri olmuştur.
HDP’nin Türkiye’de, Asya ve Kafkasya’da, Avrupa ve Orta Doğu’da yaşayan ve uğruna demokratik mücadele verdiği bütün halkların özgür geleceği ve refahı için Türkiye şartlarına göre organize olması, politikalarını buna yönelik belirlemesi bir öncelik olmalıdır. Kendisine inanan seçmenin de beklentisi bu yöndedir.
Diğer taraftan, Türkiye’nin geleceğini yönetmek üzere siyaset arenasında bulunan partilerin, özellikle ana muhalefet partisi olan CHP ve Millet ittifakı bileşenlerinin her türlü bağnaz, anti demokratik eylem ve söylemlerden uzak, hiçbir eğilim ve baskıdan korkmadan, siyaseti ve ülkenin geleceğini yaşamın gerçekliği içinde değerlendirmeler yaparak HDP’yi ittifak içine alarak, top yekün demokratik bir seçmen potansiyeli yakalamak gibi bir zorunlulukları olduğunu unutmamalıdırlar.
Diğer taraftan Ak Parti İktidarı, daha önce kapatılan Siyasi partiler gibi şimdi de HDP’nin kapatılmasın ülkeye ne gibi bir kazanım sağlayacağını kamuoyuna açıklamak durumundadır.
Bu Haber 336668 Defa Okunmuştur