RUFAY KARAHAN yazdı
(CHP İKTİDAR HAREKETİ BAŞKANI)
CHP VE KONGRE SÜRECİ
CHP yeni bir Kurultay sürecinde,
Mahalle, İlçe, İl Başkanlığı seçimleri derken Mart-Nisan 2020 de Kurultay mevcut üyeliklerle Genel Başkanını ve Merkez Yönetimini seçecek.
İstatistikler ve komu oyu araştırmacıları, ittifak ve bileşenlerin oyları ayrıştırıldıktan sonra Cumhuriyet Halk Partisinin oyu yerel yönetim seçimleri sonucunda %23,6 civarında olduğu konusunda hemfikirler.
Yarın, ittifak ve bileşenler farklı partilerle bir araya geldiğinde veya tek başlarına seçime girmeye karar verdiklerinde CHP’nin 50+1 İktidarı yakalamak için salt oyu olan % 23,6 ile yoluna devam etmesi gerektiği gerçeği gözler önündedir.
Hal böyleyken, Ağustos 2019 tarihinde yerel yönetim seçim sonuçlarını değerlendirmek üzere toplanan CHP Parti Meclisi bu sayısal değerler üzerinde hiç durmadı, herhangi bir analiz ya da değerlendirme yapma ihtiyacı da duymadı.
PM toplantısı sonucunda “Psikolojik üstünlüğün sağlandığı ve ittifakların devam edeceği “ şeklinde kamuoyuna kısa bir beyanda bulunulmakla yetinildi.
Demek ki, Yerel yönetim seçimleri sonucunda kazanılan önemli Büyük Şehir Belediye Başkanlıkları CHP Genel Merkez yöneticileri ve Sayın Genel Başkanın elini hayli rahatlatmış gözüküyor ki, sayısal bir değerlendirmeye gerek görülmedi.
Mevcut siyasal konjonktür ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Partilerarası İttifak ve Seçime yönelik birliktelikleri mecbur kılmakla birlikte çok fonksiyonlu siyasal düşüncelerin bir araya gelme –getirme mecburiyetini de yaşamımıza empoze etmiş durumdadır.
Ama her halükarda bilinmesi gereken gerçek CHP’nin oy oranının hali hazırda %23.6 olduğu gerçeğidir.
Ancak; görünen o ki, bu gerçek CHP örgütlerince pek anlaşılamamış olacak ki, parti örgütleri üzerlerindeki rehaveti atmak için aktif herhangi bir uğraş içinde değiller görüntüsü vermekteler.
CHP için her Kurultay, partinin yeni bir sancılı sürece girmesi demektir.
Bu sancıyı azaltmak, süreci daha sakin ve mümkünse daha az hasarla sonuçlandırmak için Sn.Kılıçdaroğlu’nun çabaları ve örgütlere-üyelere yönelik söylediği “mümkünse her alanda anlaşın ve tek liste ile ortaya çıkın” sözleri nispeten etkili olduğu düşünülse de aslında pek de tek liste halinde geçmedi delegelik seçimleri.
Geldiğimiz noktada Mahallelerde İlçe Kongre Delegeliği seçimleri yapıldı ve her mahalle İlçe Kongre delegesini seçmiş oldu.
Bu üyelik ve örgüt yapılarında sorun var…
Örgütler üyelere gerekli bilgiyi vermiyor ve seçimlerden haberdar etmiyor.
Konuyla yakından ilgilenenlerin izlenimleri ve aktardıkları, aslında üyelerin çoğunluğunun mahalle seçimlerinden habersiz olduğudur. İlçe örgütleri bir şekilde üyelere haber vermiyor ya da üyeyi seçimlere taşıyamıyor.
Bu durum iki farklı şekilde değerlendirilebilir.
1. Örgütler genel olarak belirledikleri ve birlikte çalıştıkları mahalle temsilcileri ve delegelerle ( bunlar genelde bir önceki temsilci ve delegelerdir) kendi kaydettikleri ve taraftarları – hemşehrileri olan üyeleri haberdar edip, mecburi bir çoğunluk sağlayıp yine aynı kişileri seçtikleri göstermelik bir seçimle son buluyor.
Adres kayıtlarına bakıldığında seçim yapılan bu yerler genellikle ya delege seçilen şahısların işyerleri veya evleridir.
2. Partiye gönül vermiş veya mevcut iktidarın yönetim şeklini beğenmeyip ya da farklı sebeplerle kendiliğinden parti örgütlerine üye olmuş ve günü gelince İlçe Kongre delegesi olmak için harekete geçen parti emekçilerinin karşına bu defa örgütler, üye ağaları ve delege ağaları çıkıyor.
Kendinden olmayanları içlerine almamakta kararlı olan ve direngenlik gösteren bu sen-ben-bizim oğlan zihniyeti siyaset yapmak ve yürümek isteyen üyeye bent oluyor ve önüne kocaman bir engel koyuyor.
İşte tam da burada bütün kırgınlıkların, küskünlüklerin, olumsuzlukların, kızgınlıkların ve nihayetinde partiden ayrılmalara kadar giden sürecin başlangıcı oluyor.
Bu defa taraflar arasında kıyasıya bir liste çekişme ve mücadelesi yaşanıyor.
CHP’nin üyelik yapısına bakıldığında yaş ortalaması gençliğin hayli ötesinde olduğu bir gerçektir.
12 Eylül darbesinde kapanan ve 09 eylül 1992 yılında siyasi yaşamına yeniden devam eden CHP’nin ikinci açılışı olan 1992 yılında, belki de yeniden üye olarak kaydolmuş ve ilk kayıtta ödediği bir liradan başka ödemesi olmayan çoğunluk bu üyelerle bu kurultay yapılacak.
Aidat ödemesi olmayan, partisine aidat ödeme sorumluluğu taşımayan bir üyeden aidiyet ve görev sorumluluğu da beklenmemelidir.
Gerçek bu kadar açık ve yalındır.
Demokrasi, İnsan hak ve özgürlükleri adına CHP’nin içinde siyaset yapmaya çalışan birçok kesim bas bas bağırarak, haykırarak bu üyelik yapısıyla kurultaya gidilmesinin yanlış olduğunu, seçen ve seçilenlerin aynı olacağını, örgütlerin şekil ve yapısının değişmesi gerektiğini, üyeliklerin yeniden tanımlanması ve yenilenmesi gerektiğini, delegelik sisteminin ortadan kaldırılması gerektiğini ve bu örgüt yapısıyla kıyasıya iktidar mücadelesine girişilmesinin genel İktidarı yakalama açısından bir değişikliğe imza atamayacağını, bu durumun böyle devam etmesi halinde ülkenin kötü yönetilmesinin sorumluluğunun CHP’li yöneticilerde olacağını dile getirmesine rağmen karar vericiler her hangi bir tedbir alma gereği duymadan Kurultay sürecini başlattılar.
Cumhuriyetin Başkenti Ankara’nın CHP İl Başkanı İl Danışma Kurulu Toplantısında Üyeliklerin ve örgütlenme yapılarının mutlaka değişmesi gerektiğini belki de ilk defa bizzat aleni bir şekilde dile getirdi.
Yine, Cumhuriyetin Başkenti Ankara’nın CHP Gençlik Kolları İl Başkanı İl Danışma Kurulu toplantısında demokrasi ve eşitlik ilkesine aykırı olan daha da acı ve vahim iddiaları dile getirerek, Belediye Başkanlarının ve yerel yöneticilerin örgütlerin üzerinde baskı oluşturduklarını, örgütleri kendi istedikleri gibi dizayn ettiklerinden açık, açık bahsettiler.
Karar vericiler yine her hangi bir tedbir alma gereği duymadılar.
Cumhuriyetin 100 yılına doğru giderken, Cumhuriyet Halk Partisine yakışan, üyesinden, örgütlerinden, Merkez yöneticilerinden, Sayın Genel Başkanına kadar, evrensel demokrasinin kaide ve kurallarına yakışmayan karmaşık ilişkilerden ve anlamsız gerginlik ve kavgalardan uzak, her biri yüksek aidiyet ve sorumluluk bilinci içinde, 70 yıldır iktidar olamayan seçmenine ve Türkiye halkına Cumhuriyetin değerlerine yakışan Demokratik bir Halk iktidarının kazanılması ve armağan edilmesi için çalışmak olacaktır.
Bu kurultayın CHP’ye ve Türkiye’ye barış ve huzur getirmesi temennilerimizle..
Bu Haber 484457 Defa Okunmuştur