GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Yazımın başlığında ki “Bina gusül abdesti almalı” ifadesi garipsenebilir ve birleri; “yapma yahu, olur mu böyle şeyler” diyebilirler..
Binaya gusül abdesti nasıl alınır, anlatacağım..
12 Eylül askeri darbesi sırasında Mamak Cezaevi’nden çıkmıştım.. Okulumda yanmıştı..
Ben, kardeşlerim ve Ankara Bahçelievler Ülkücü Derneği ekibi, işkenceler ve aylarca Mamak Cezaevi’nde yattıktan sonra, “delil yetersizliğinden” beraat etmiştik..
Sevindik… Amma .. “Delil yetsizliğinden beraat”te darbeci Konsey için yeterli olmuyormuş..
Ve istihbarat servisleri benim için not yazıyorlar..
“Her ne kadar ‘delil yetersizliğinden beraat etmiş isede, yapılan araştırmada örgüt yöneticisi olduğu tesbit edilmiş olup, Ankara’da ikamet etmesi, çalışması, okuması sakıncalıdır..”
Ve yurtdışına çıkma yasağı…
Bana zorunlu ikametgah olarak Eskişehir’i biçmişler…
ANAP İktidarda..
Rahmetli Mustafa Taşar ve Abdulkadir Aksu, bir öğrenci Affı yasa teklifi verdiler.. O zamana kadar terör nedeniyle yüksek okullarda kaydını yenilemeyenler veya her hangi bir sebepten dolayı devamsızlıkları olanlar, yeniden okullarında kayıt yaptırıp, okullarına devam ettirebilirler.. Denildi.. Ve yasa çıktı..
Bu benim için ayrı bir şanstı.. Hemen ANAP’ın Gaziosmanpaşa’da ki ilk kurulan Genel Merkezine Mustafa Taşar’ın yanına gittim ve halimi anlattım..
Yanında rahmetli Alpaslan Pehlivanlı’da vardı..
Taşar, Alpaslan abiye dedi ki; “Bu Karsılıya ne yapalım?”
Alpaslan abi de dedi ki; “Karslıyı, Bayburtluya gönderelim”..
Kim di o Bayburtlu… Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Nüsret Miroğlu..
Sanırım, 1984 yılı ortaları idi..
Ben Nusret abiye gittim ve benim zorunlu ikamet yerimi İzmir’e çevirdi..
Okulu da son dakikalarda gidip, İzmir Ege Üniversitesine kayıt yaptırdım..
Tabi giderken, Başbuğ Türkeş’e gidip, İzmir’de isimler aldım..
Burhan Özfatura, ANAP’ın adayı olarak CHP’den İzmir Belediyesini almıştı..
Bana dedi ki; “Evladım, sen direk Burhan Özfatura’ya git, selamımı ilet ve durumunu anlat”..
Gittim… Sayın Özfatura ve yanında bizim Ülkücülerden olan Genel Sekreter yardımcısı Atilla bey..
Özfatura, Alparslan Türkeş’in selamını duyunca, bana olağanüstü misafirperverlik gösterdiler.. Ve beni Belediyenin misafirhanesinde de misafir ettiler.. Bir süre tabi..
O zamanlar Sabah gazetesi daha çıkmamıştı.. Ege’nin bir numaralı gazetesi Yeniasır Gazetesi yayında idi..
Sayın Özfatura’nın referansı ile ben Yeniasır Gazetesine başladım.. Emniyet muhabiri olarak… tabi sonraları da Sabah gazetesinin İzmir’de ilk muhabiri oldum..
Ve sonradan öğreniyorum.. Burhan Özfatura’da okulunu ilk bitirdiğinde işsizlik çekmiş ama Türkeş O’na ilk kamu görevini almada yardım etmiş..
Ve geldik binaya abdest alınmasına..
İzmir itfaiye müdürlüğü Yeniasır gazetesinin hemen arka taraflarında idi.. Yine bizim eski Ülkücülerden Dinçer abi, itfaiye müdürü olmuştu..
Öğlen arası yanına gideyim dedim.. Gittim bir baktım, ne kadar itfaiye arabası var ise, İtfaiye binasını çambere almış..
Dinçer abi de dışarda.. “Abi hayrıdır, tatbikat mı var?” dedim..
Güldü.. “Yahu kardeş gusül abdesti almadan, savaşa çıkılır mı?”
“Ne savaşı, ne abdesti abi” dedim..
Dedi ki; “Biz bu itfaiyeyi, belediyeyi CHP’den almadık mı? Aldık.. Şimdi ben bu binanın dışına, içine gusül abdesti aldırmadan nasıl oturayım?” demez mi..
Tabi güldüm ama O’na göre, o zamanlar “CHP Komünist solcu parti” anlayışı vardı..
Ve binanın dışını, içini dualarla yıkatttığı gibi, içerde ki yanlış işlemleri de çöpe attı..
Tabi 12 Eylül 1980 öncesi bizim kavgalı olduğumuz CHP ile şimdi ki CHP arasında çok, çok iyimserlik ve birliktelik farkı var..
CHP’nin 37. KURULTAYI, “İKTİDAR KURULTAYI” OLACAKMIŞ.. VE KILIÇDAROĞLU NASIL BİR GUSÜL ABDESTİ ALDIRMALI?
Gelelim şimdi ki Kılıçdaroğlu CHP’sine..
CHP; 25 ve 26 Temmuz 2020 tarihlerinde 1360 delegesiyle 37. Büyük Kurultayını açık alanda yapacak…
“Ani ve erken bir zamanda niye?” diye sorduğum Genel Başkan Yardımcısı, yarınların ne getireceğinin meçhul olduğuna işaret ederek, Genel Başkan ve parti organlarına aday olacak kişilere de yetecek propganda zamanları olduğunu belriterek;
“Bak, bu Kurultayımız her şeyi ile iktidar Kurultayı olacak” diye vurguladı..
Olmalı zaten …
Ama bu haliyle, çok az bir ufak değişikliklerle geçirtirilecek Kurultay ile iktidarı yakalamak çok, çok zor olacak..
İşte buna vurgular yaparak, teşbihi manada; “Sayın Kılıçdaroğlu, Kurultay öncesi CHP merkez binasına gusül abdesti aldırmalı” vurgusunu yaptım..
CHP’nin şuan ki Başkanlık divanı ve MYK, Parti Meclisi isimleri yüzde 90 oranında kesinlikle değiştirilmelidir..
Anlayışa gusül abdesti alınmalıdır..
CHP Merkezde ve illerde birçok isim Belediyelere çöreklenmişler, maaşlar alıyorlar.. Hatta çift maaş alanlar var..
Tabi Genel Merkezde çift maaş alanlar daha çok dikkat çekiyor..
Eski il Başkanları, seçim kaybeden Belediye Başkan adayları, yok Gençlik Kolları başkanı imiş, falan mış filanmış, kimler Belediyelerde görevler almış ise Kurultay öncesi bu zatların işlerine ve maaşlarına son verilmeli..
Tabanın en çok kafayı taktığı adaletsizlik bu tür konular..
“Bizler karda, yağmurda, çamurda aç-susuz seçim çalışmaları yapalım, sonra seçimden sonra işleri ağalar kapsın.. Böyle Sosyal Demokrat parti olmaz” sitemleri ayyuka çıkmış durumda..
“Kurultayda tabanın ne alakası var?” diyenler olacaktır ama unutmayın, siz Kurultayda istediğiniz ekip isimlerini seçiniz, sizleri; oyları ile taban iktidara taşıyacaktır..
Pazarlamacı Genel Başkan Yardımcıları, milletvekilleri artık olmamalı..
Genel Başkanı inceden, ince itibarsızlaştıran danışmanı, müdürü yenilenmelidir..
Evet… CHP Genel Merkez binasına ve şuanki durum anlayışına bir gusül abdesti aldırılması şart..
Yoksa “aynı tas, aynı hamam, aynı isimler” çok zor iktidar yolu..
Reset yapın arkadaş CHP merkez yönetici kadrolarına..
Görünen köye; ısarala klavuz istiyorsanız, ne diyelim..
Evet.. Sayın Kılıçdaroğlu, yepyeni bir MYK, yepyeni bir Parti Meclisi ve yepyeni bir Başkanlık divanı…
Başka çare yok … İşte o zaman iktidar yakın
CHP'NİN BU BÜYÜK KURULTAYINDA İKTİDAR YOLU NASIL AÇILIR? CUMHURİYET CHP HALK PARTİSİ'" />
Bu Haber 416138 Defa Okunmuştur