Erdoğdu’nun verdiği bilgiye göre, çalışma kapsamında bütün sektörlerde detaylı inceleme yapılıyor. Erdoğdu, bu konuda şunları anlattı: “Mesela cari açığı nelerin oluşturduğunu ürün bazında inceliyoruz. Bunun içinde bölgesel kalkınmaya dayalı bir yatırım planı ortaya çıkartacağız. Her bölgeye ayrı yatırımları düşündüğümüz, bu yatırımların sektörel ilişkilerini ayarladığımız ve bütün halkı zenginleştirebileceğimiz, büyüme ile birlikte kalkınmayı sağlayacağımız bir model üzerinde geniş bir akademik heyetle ve teknokratlarla çalışmalarımız sürüyor.”

İncelemeye örnek olarak petro-kimya sektörünü veren Erdoğdu, şöyle dedi: “Bizim en çok ithalat yaptığımız, cari açığımızı en çok yükselttiğimiz sektör bu. Neden Urfa, Diyarbakır’da yeni bir TÜPRAŞ, yeni bir PETKİM kurmayalım. Neden İran ve Irak’la yeni bir barış köprüsü kurup onların doğal kaynaklarını Güneydoğu’da işlemeyelim. Bunu da oranın yerel yönetimleri ile birlikte yapmayalım. Barışın getirisi bize çok yüksek olacak.

Çünkü savaşın ağır maliyetlerini ödüyoruz. Kurduğumuz model genel bir denge modeline dayanıyor. Her bir politikamızın diğer değişkenler üzerinde etkisini göreceğiz. Bir bütçe tahmin modelimiz var. Genel Başkanımız ve MYK’mız bizden hangi sosyal politikayı ya da ekonomik politikayı hangi yerel politikayı istiyorsa bütçe değişkenleri üzerindeki kısa ve uzun vadede bütün etkilerini göreceğimiz bir bütçe modeli üzerinde çalışıyoruz.”

‘YAPISAL DEĞİL, KÖKLÜ DEĞİŞİM ÖNERİYORUZ’

Ekonomik yapıda ‘topyekun bir değişim’ gerektiğini belirten Erdoğdu, ‘yapısal değişim’ ifadesini özellikle kullanmadıklarını söyledi. Erdoğdu, “’Yapısal değişim’, yıpranmış bir söz. Çünkü yapısal değişim fakire vergi, garibana dert getirmiş. Biz köklü bir değişimden bahsediyoruz. Üretim biçimlerinde, sektörlerde, bölgesel kalkınma ilişkileri itibariyle bütününde” dedi.

ÜLKELER İNCELENİYOR

Çalışma kapsamında birçok ülke de mercek altına alındı. Erdoğdu, “Tek bir ülke incelememiz yok. Örneğin özel endüstri bölgeleri için Hong Kong, Singapur’a bakıyoruz. Sosyal koruma alanında İskandinav ülkelerini inceliyoruz. Finansal gelişmişlik ve derinlik itibariyle İngiltere’ye bakıyoruz. Her ülkede bulabileceğimiz güzellikler var ama en önemli güzellik kendi ülkemiz. Kendi ülkemizin coğrafyası” dedi.

YOKSULLARA YARDIM YOKSULLUĞU AZALTMIYOR

Çalışmada sosyal politikalar özel bir yer tutacak. Bu hükümet döneminde yapılan sosyal harcamalara dikkat çeken Erdoğdu, bunca yardıma karşın yoksul sayısının değişmediğine dikkat çekti, “Biz bu ülkede yoksulluğu bitirmek istiyoruz. Şimdiye kadar kazandığımızı 3-5 yandaş, ağırlıklı yabancı şirketler yedi bitirdi. Halkımız yine fakir yine borçlu. Oysa halkımızla birlikte zenginleşmenin yolunu arıyoruz. Bu çok kısa vadede, 6 ayda olmayacak ama 6 ayda bir şeyleri değiştireceğiz, 6 yıl sonra baktığımızda çok yol gitmiş olacağız” vurgusunu yaptı

PARA HARCANMADAN YAPILACAK İŞLER VAR

Ekonomik programın bir başlığı da “Kurumsal reform programı” olacak. Hiç para harcamadan doğru yönetimle yapılacak, ülkeye para kazandıracak işler olduğunu söyleyen Erdoğdu, tek başına OHAL’i kaldırmanın hem kurdaki hem de faizdeki baskıyı gidereceğine dikkat çekti. CHP iktidarının ilk işinin OHAL’i kaldırmak olacağını söyleyen Erdoğdu, yine Sayıştay yeterince çalıştırılsa Türkiye’de on milyonlarca lira kaynak israfına engel olunacağını söyledi.

EKONOMİDE BARIŞ PROGRAMI

Köklü ekonomik değişim programının ana yaklaşımlarından biri de ‘barış programı’ olacak. Söz konusu barış programının milli birliği tehlikeye atan bir barış programı olmayacağını söyleyen Erdoğdu, “Ama bu ülkede barış olmadan, barışçıl dış politika olmadan, iç huzur sağlanmadan ekonomide bir şey yapmak zor” dedi.

Erdoğdu şöyle devam etti,

“Biz neden Irak ile Suriye ile İran ile boğuşalım. Neden ABD, Rusya ile boğuşalım. Barışçıl bir dış politikanın, güvenilir bir ülkenin bölgenin ekonomik finansal merkezi olmamızda engel bırakmayacağını düşünüyoruz.”

PROGRAM, CHP ORGANLARININ ONAYINDAN GEÇECEK

Ekonomide değişim programının olmazsa olmazlarından biri de eğitim. Genç nüfusun yüksekliğine dikkat çeken Erdoğdu, “Bu genç nüfusu yeni teknolojiyi üretebilecek, kullanabilecek hale getirebilirsek yüksek katma değerli üretim modeline geçebiliriz. Bütün bunları değiştireceğiz” dedi.

Erdoğdu, tüm bu değişimler sağlandığında Türkiye’nin hem ekonomik hem de sosyal açıdan daha mutlu, zengin, kardeşçe ve eşit yaşadığımız bir ülke haline geleceğini, bunun hayali ile çalıştıklarını söyledi.

Akademisyenlerin, önemli görevlerde bulunmuş geniş bir tekno-bürokrat ekibin yürüttüğü çalışma bir teklif ve yetkili organların onayından geçtikten sonra kamuoyu ile paylaşılacak.