GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Önce ki gün; CHP’nin yaklaşan Kurultay ve haliyle il ve ilçe kongreleri ile ilgili değerlendirmeler yapılan Ankara’da bir toplantıya gittim..
İnanın bu toplantıda harbiden CHP’nin iktidar olma reçetesi yazıldı..
Özellikle CHP tabanı bu reçetede ki önerileri iyice okumalı ve duruş sergilemeli..
CHP, TÜRKİYE’nin YÜZDE 80’İ İLE NEDEN BULUŞUP, KAYNAŞAMIYOR?
Bazı siyasi partiler içinde ve özellikle CHP içinde bir çok parti içi muhalefet grupları vardır.. Hatta bu gruplar, parti içi muhalefet yapmak için; platform ve birlik oluştururlar.
Fakat uzun zamandan beri izlediğim ve özellikle CHP’nin biran önce iktidara ulaşması için çalışan, duruşlar sergileyen ama asla parti içi muhalefet yapmayan iki grup var..
CHP Ankara Milletvekili Aday Adayı Rufay Karahan’ın başkanlığını yürüttüğü; CHP İktidar Hareketi ile Yusuf Şahin’in başkanlığını, Mustafa Pınar’ın da sözcülüğünü üstlendiği Ankara Dayanışma Grubu..
Bu gruplar; partide sergilenen yanlışları ve yapılan eksiklikleri dile getirmek ile CHP’nin iktidara hızla ulaşmasında öneriler getirmenin, parti içi muhalefet olmadığı inancını taşıyorlar ..
Parti içi Demokrasi adına doğru mantıktır ve olması da gereken budur
Bu Hareketler, CHP örgütlerinden ve özellikle parti tabanından da büyük destek almaktalar..
CHP İktidar Hareketinin toplantı salonunda gerçekleştirilen bu sohbet toplantısında çok, çok önemli şeylere değinildi ve kararlar alındı..
Mesela dikkatimi çekenlerden bazıları;
-1250 Kurultay delegesi var, geçen Kurultay’da kullanılan oyların 280’i geçersiz sayıldı.. Kurultay delegeleri oy kullanmasını mı bilmiyorlar yoksa ince mesaj mı veriyorlar?
-CHP, Türkiye’nin yüzde 80’i ile buluşup, kucaklaşmak için biran önce 6 Okun ilkeleri eksiksiz yerine getirilmeli.. Eğer, 6 Okun ilkeleri eksiksiz yerine getirilir ise dünyada eşi, benzeri olmayacak bir siyasi yapı oluruz.
-AKP, yolsuzluğu ve yokluğu yenemedi.. MHP desteği ile bu çarpık düzeni sürdürüyor.. Siyasette; “olmaz” mantığını bir kenara bırakıp, CHP, MHP’yi biran önce AKP’den ayırması lazım…
-HDP, legal bir parti olması için, PKK ile organik bağlarını koparması lazım..
-En önemlisi Kurultay ve örgüt kongreleri başlıyor.. “Tek aday” dayatmasından vaz geçilmelidir.. Delege olarak kimler seçilir ise seçilsinler, bu delegeler; birlerinin veya bir grubun değil, partinin delegeleridir…
CHP İktidar Hareketi Başkanı Rufay Karahan ile Ankara Dayanışma Grubu sözcüsü Mustafa Pınar’ın yaptığı değerlendirme konuşmalarında; Türkiye’nin şuan en büyük kanayan yarası haline “Özelleştirmelerinde” ele alınması ve CHP Merkez yöneticilerine bu konuda öneri getirmeleri dikkat çekti..
Mustafa Pınar, CHP’nin; 6 Okun “Devletçilik” ilkesini tam anlamı ile uygulamaya sokması ve bu konuda iktidara zorlayıcı öneriler sunması gerektiğini vurgularken,
Rufay Karahan’da; CHP’nin iktidara geldiğinde, AKP iktidarı döneminde yapılan tüm özelleştirmelerin yeniden gözden geçirilerek, “kamu yararı” olmayan özelleştirmelerin iptal edilmesi gerektiğini kaydetti.
Tabi, 2020 yılının 20 Şubat’ın da CHP Kurultayı yapılacağı için, İl ve İlçe kongreleri ve Başkan adayları da gündemde idi..
Bu arada şunu da belirteyim, Mustafa Pınar’ın adı da, CHP Ankara İl Başkan Adaylığında geçmekte ve önemli desteklerde bulduğunu gözlemledim.
Toplantıya katılan partililer, Mustafa Pınar’a tabi adaylığını da sordular..
Mustafa Pınar; “Kim seçilir ise seçilsin önemli olan partinin potansiyel gücünü genişletmek ve programımızı halka iyi bir şekilde anlatmak, yerelde ve genelde CHP’nin iktidar kapısını ardına kadar aralamayı sağlamaktır.. Ama şunu da belirteyim; ben bunların hepsinden daha iyi il başkanlığı yaparım” diye cevap vermesi de dikkat çekti..
Tabi, toplantıda CHP’nin program ve tüzük ilkeleri de ele alındı..
Konuşmalarda; Kurultay delegelerinin de Tüzük oylamasında, delegelerin bir çoğunun; hangi maddeye oy verdiğini ve oy verdiği maddelerin içeriğini bilmediğini hatırlatılması da önemli idi..
“ÖNEMLİ OLAN; BİR GRUBA DEĞİL, BİR DURUŞA SAHİP OLMAKTIR”
CHP Merkez yöneticileri hazırladıkları Kurultay programında dikkat çeken bir madde eklediler..
Bu program maddesinin adı “Bağışlama”…
Bence bu çok onur kırıcı bir ifade.. Disiplin kurulunca ihraç edilen veya haklarında bazı kararlar alınan partili arkadaşların, partiye dönmesi için “AF” getiriyoruz denilse daha iyi olacak kanısındayım..
Bu “bağışlama” işleminde en dikkat çeken isim de tabi ki Ankara eski milletvekili Aylin Nazlıaka..
Aylin Nazlıaka’nın partiden ihraç edilmesi tabi ki yanlıştı..
Bakın Nazlıaka ile birlikte olayda adı geçen diğer isimlerde artık partide yoklar ama ihraç edilmeden, sessizce gönderildiler..
Nazlıaka ise “İftira atmaktan” dolayı ihraç edildi..
Suç vasfı o zaman böyle adlandırılmış olabilir ama yanlış üstüne, yanlış yapılmıştı.
.
İftira atmış ise, partinin tüzel kişiliğine leke getirmiş ise o zaman niye şimdi bağışlıyorsunuz?
Şunu da ekleyelim, belki de Aylin Nazlıaka Af edildikten sonra Ankara İl başkanı adayı olacak..
Tabi kongreler yaklaşıyor, herkes “benim delegem, O’nun delegesi, şunun delegesi” hesapları peşinde..
İşte yıllardan beri CHP’yi yerinde saydıran bu mantık ve bu mantıkla yapılan üye kayıtları..
Bu çirkin yaklaşım kesinlikle yıkılmalı..
Zaten toplantıda alınan en önemli kararlardan birside bu köhne mantığı ortandan kaldırıp, atmak..
Hep bir ağızdan denildi ki; “Kimler delege seçilir ise seçilsin, bu arkadaşlarımız birilerinin değil, CHP’nin delegeleridir.
Geniş ve verimli örgütler oluşması için tek aday dayatmalarına veya merkezlerden ‘destek’ işaretlerine son verilmeli, delegeler hür iradesi ile hareket edip, oyunu kullanmalıdır”..
“CHP, 31 Mart seçimlerinde; ideolojik ve politik üstünlük değil de, psikolojik üstünlükle başarı elde ettiğini, bunun da büyükşehirlerde meclis aritmetiğinde noksanlıklar yarattığını” hatırlatan Mustafa Pınar, toplantıya katılan tüm partilere öneriler sundu..
Öneriler şunlardı;
-Yeni bir örgütlenme, yeni bir üye yapılma yöntemi oluşturulması için,
-Tabanın ve delegelerin baskılar altında tutulmasına karşı çıkılması ve CHP’yi; yerelde iktidara taşıyacak aday ve ekibinin desteklenmesi…
-Bütün parti tabanına ve özellikle delegelere “önemli olan bir grubun değil, bir duruşun sahibi olma” ilkesinin detaylı bir şekilde anlatılıp, “her seçimde bizde varız” diyerek, partinin başarısı adına alternatif başkan adayları çıkartılması ve aklı başında parti yöneticilerinin kazanmasını sağlamak için var mısınız?
Toplantıya katılan önemli isimlerin hepsi bu önerileri onayladılar..
Evet… Karalar müthiş … CHP’ye birden çok fazla kazanımlar elde ettirecek ilkeler..
Toplantıda da vurgulandığı gibi; “Genel Başkanın kim olacağı önemli değil, önemli olan hazırlanan programla halka ve ülkeye bir şeyler vermek ve kazandırmada rol oynamaktır…
Yoksa yine bir işaretle Ankara’ya bir il başkanı seçtirmek ve ondan sonra seçtirilen bu İl başkanın varlığının, yokluğunun belli olmadığı bir makamı işgal etmesi, CHP’ye hiç bir şey kazandırmaz…
Yani bu gruplar, yapılacak Kurultayda ve örgüt seçimlerinde; halkçı ve devrimci tavırlar sergileyecekler..
Zaten kuruluş felsefesi de böyle değil mi idi?
Bu Haber 357771 Defa Okunmuştur