CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, AKP sözcüsü Mahir Ünal aracılığıyla CHP’yi ve Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alan açıklamalarına "Rest" ile cevap verip, meydan okudu.
CHP'li Özgür Özel, AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal’a, “Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkmıyor. Eskiden Temel Reis vardı, şimdi korkak reis var. Biz çocukluğumuzda Temel Reis ile büyüdük. Ispanak yiyordu, gücünü gösteriyordu, hiçbir şeyden korkmuyordu. Şimdi çocuklar korkak reis ile büyüyorlar” derken, “Tehdide, şantaja boyun eğersek namussuzuz. Hiçbir şantajınız hiçbir tehdidiniz hiçbirimize sökmez, vız gelir tırıs gidersiniz” dedi.
Tehdit ve şantajlara boyun eğmeyeceklerini belirten Özel, diğer CHP kurmayları gibi AKP'li Ünal'ı televizyonda 'düello'ya davet etti.
CHP'li Özel, AKP'ye "HODRİ EKRAN" dedi
Maalesef dış politikanın ustalıkları, incelikleri, diplomasinin dili yerine kabadayı bir dille, tehditkar bir dille ve kişiye özel o gün sabah reisin tansiyonu yüksekse dış politikada tansiyon yüksek. O gün sabah reis evde kavga ettiyse öğlen Merkel ile de kavga edebilir.
Notanın içini o kadar boşalttılar ki Adil Öksüz gibi bir teröristin bir darbecinin kollanmasına, saklanmasına yönelik verilen notanın bir müzik notasından ve kıymeti harbiyesi olmayan bir şekilde algılanmasından büyük üzüntü duyuyoruz.
‘ADALET VE KALKINMA PARTİSİNE NOTA VERİYORUZ’
Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşları adına Adalet ve Kalkınma Partisi'ne nota veriyoruz. Ayıptır, insanların aklıyla zihniyle alay etmemelidir. Bir devleti aile tarafından yönetilen devlete dönüştürdüler.
'YANDAŞ BASININ MANŞETLERİNİN MİZANPAJINI BEKLİYOR'
Bir parti sözcüsü niye mizanpaj beklesin, neyin mizanpajını bekliyor, yandaş basının bugünkü manşetlerinin mizanpajını bekliyor. Bugün yeni iddialar diye söylediği her şey 17 Haziran 2017 günü Güneş gazetesinin manşeti zaten.
‘HODRİ MEYDAN, GEL OTURUP KONUŞALIM’
Mahir Ünal, istersen şöyle bir şey yapalım. Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkmıyor. Eskiden Temel Reis vardı, şimdi korkak reis var. Biz çocukluğumuzda Temel Reis ile büyüdük. Ispanak yiyordu, gücünü gösteriyordu, hiçbir şeyden korkmuyordu.
Şimdi çocuklar korkak reis ile büyüyorlar. Ana muhalefet lideri çağırıyor, hepimiz davet ediyoruz, 100 dakika sen konuş, 10 dakika biz konuşalım diyoruz. Sizin Genel Başkan korkuyor. Mahir Ünal eğer Genel Başkan’ında olmayan cesaret varsa hodri meydan, gel oturup konuşalım.
Soracağımı bildiğin için karşıma çıkmazsın, sizin başbakan yardımcınız ‘O TIR’larda vallahi de billahi de insani yardım yoktu, vallahi de billahi de Türkmenlere gitmiyordu’ demişti. O bilgiler gerçek. Değilse aynı suçu işliyorum, kendimi ihbar ediyorum, o bilgilerin gerçek olduğunu herkes biliyor, zaten sıkıntı orada. Orada mama olmadığını, silah olduğunu, Türkmen’e gitmediğini, cihatçı örgütlere gittiğini hepimiz biliyoruz.
‘SEN MAMA YOLLADIN DA MİLLET MAMAYA MI ENGEL OLDU?’
Ortada bir suç yok. Önce kendi işledikleri, yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali, kendi işledikleri suçu örtmek için başkasına suç icat ediyorlar, sen mama yolladın da millet mamaya mı engel oldu?
‘SEN BUNUNLA İLGİLİ BİR İDDİA ORTAYA KOYABİLİR, BİR YEMİN EDEBİLİR MİSİN?’
Mahir Ünal ben inandığım bütün kutsal değerler üzerine, siyasi hayatımın bedeline pahasına hem yemin ederim, ortaya iddia koyarım o TIR’larda bebek maması yoktu. Sen bununla ilgili bir iddia ortaya koyabilir, bir yemin edebilir misin?
15 Temmuz bal gibi bir darbe girişimidir ama 15 Temmuz’da iki tane darbe iki tane 15 Temmuz var. Biri FETÖ’nün 15 Temmuz’u ve karşısında halkın 15 Temmuz’unu bularak geri püskürtülmüştür. İkincisi sarayın 15 Temmuz’u.
‘KİMSE 'DARBEYİ SİZ KURGULADINIZ, SİZ YAPTINIZ, O GECE BİR TİYATRO OYNANDI' DEMİYOR’
Kontrollü darbe demek şudur, öngörülen, yapılacağı tahmin edilen, köşe yazılarında var, dünya kadar emare var, herkes konuşuyor, yapılacağı öngörülen, önlenmeyen, önlenemeyen değil önlenmeyen, bırakınız yapsınlar biz onları toplayalım ve sonuçlarından istifade edilen, sonuçlarından faydalanılan, kontrollü darbe bu. Kimse 'Darbeyi siz kurguladınız, siz yaptınız, o gece bir tiyatro oynandı' demiyor.
‘ORADA BİR DOSYA YOK, BİR TEK HESABI ÖDEYELİM DİYE ADİSYONU GETİRMİŞ BİRİSİ’
Yalanın bini bin para, bıktık, hangi birini yalanlayalım. ‘17 Mayıs’ta diyor, CHP’nin Zaman gazetesi ziyareti’ diyor. O fotoğraf Marriott Otel. Bir otel orası. O gün 7 Haziran seçimlerine gidiyoruz, bir gün önce Milliyet, bir gün önce Cumhuriyet, iki gün sonra Hürriyet, ondan sonraki gün sizin Karar, bir gün de Zaman. Orası Zaman gazetesi değil, orası Marriott Otel. Ev sahibi biziz, yenilen haşlanmış yumurtanın parasını biz ödemişiz. Orada bir dosya yok, bir tek hesabı ödeyelim diye adisyonu getirmiş birisi. Gelen giden belge adisyon. Çık ve 'Ben 17 Mayıs günü CHP Genel Başkanı, Zaman gazetesini ziyaret etti dedim, özensizliğim ve bilgisizliğim için özür diliyorum' de, bunu demezsen yalancısın, bunu demezsen iftiracısın.
‘KASET KUMPASINI KURAN DA BELLİ, TAŞERON DA BELLİ’
Ey Mahir Ünal bir kumpas deyince aklına kaset geliyorsa, ben bir tane gözlüklerini takıp kaset izleyen genel başkan biliyorum, onun da görüntüsü var, o da senin genel başkanın kardeşim. Kaset kumpasını kuran da belli, taşeron da belli, siz o taşeronun üst iş verenisiniz.
‘SİZ KUMPASÇILARIN BAŞISINIZ’
Siz kumpasçıların başısınız. O günlerde bu işleri yapmak için kullandığınız maşanızı, taşeronunuzu şimdi suçlayarak bu suçlardan arınamazsınız.
‘TEHDİDE, ŞANTAJA BOYUN EĞERSEK NAMUZSUSUZ’
Tehdide, şantaja boyun eğersek namussuzuz. CHP sizin şantajınıza sizin tehdidinize boyun eğseydi ne Türkiye Cumhuriyeti'ni ne de CHP’yi kuramazdı. Senin kurucu genel başkanının benim son genel başkanıma yaptığın tehdit ve şantaj sökmez. Vahdettin’e ne cevap verdiysek nasıl yolumuza devam ettiysek nasıl bu ülkeyi kurtarıp bu Cumhuriyeti kurduysak aynı yolda devam ederiz.
Hiçbir şantajınız hiçbir tehdidiniz hiçbirimize sökmez, vız gelir tırıs gidersiniz. Bir Pazar günü sandıklar açıldığında tıpış tıpış gideceksiniz.”
'MERVE KAVAKÇI'NIN BİZDEN BİR ALACAĞI VARSA GÜLE GÜLE KULLANSIN'
Bir basın mensubunun Merve Kavakçı’ya ilişkin TBMM Başkanlığının kararını hatırlatması üzerine Özel, “Cumhuriyet'ten demokrasiden verilen ödünler bu ülkeye o kadar büyük bedeller ödetti ki Merve Kavakçı’nın varsa bizden bir alacağı alsın, güle güle kullansın” dedi.
“Sayın Genel Başkan’ın cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili açıklaması var, herkes kendi adayıyla gidecek diye, bu nasıl olacak?” sorusuna Özel, “Bununla ilgili bir açıklığa kavuşturma bunu genişletme benim yetkimde olan bir şey değil. Bunu mutlaka Sayın Genel Başkan’dan beklemek lazım.
Ama bildiğimiz bir şey var. Yapılacak olan ilk seçimler bir referandum niteliğindedir. Tayyip Erdoğan’ın kazanmaması, demokrasinin kazanması için üzerimize düşen ne varsa onu yapmaya hazırız. Parti olarak da ‘hayır’ bileşenlerinin ortak değerlerinde buluştuğu her noktada CHP gerekli sorumluluğu almaya da gerekli özveriyi göstermeye de hazır olacaktır” cevabını verdi.
Bu Haber 497847 Defa Okunmuştur