Av. ERDOĞAN KILIÇ yazdı
(CHP, Merkez Yüksek Disiplin Kurulu üyesi)

www.haber2000.com

Aç yaşayanları düşününüz,
Yetmeyenleri..
Susup da söyleyemeyenleri..
İçin için eriyenleri...

Adam çocuklarına beslenme çantası yapamıyor,
Servis parası yok,
Elbisesi köprü altı sergilerden,
Yani hala direnirken...

İsraf etme,
Lüks yaşamını resmetme...

Hem paranın ortakçısı değil ki kimseler,
Ama sokakta titreyen çocuğa çektiğin o nameler,
İnsanları deli eder..

Çocuğuna da kötü örnek o yaşantın,
Kaba tavrın..

Demem o ki, zalim ve savruk olmayın...

Ha sözümün bir kısmı da sana yoksul evin çocuğu,
Baban emekli, anan ev hanımı,

Özenirsin zengin yaşama,
Zengin evlerindeki arkadaşlarına...

Ama
Onlar çeşmeyi tutmuş zamanla,
Sen ki küründeki son halka..

Yani "ayağını yorganına göre uzat ",
Yoksa ailen de batar, senin de halin berbat..

Düne kadar zaten saçını süpürge ettiler senin için,
Sıra sende, git çalış kendin geçin...

Askerlik bitmiş, hala onlardan harçlık mı?
Eşeklik mi, insanlık mı?

İşsizlik tamam da,
Ya gösterilmeyen çaba?

Ülkeyi yönetemeyenlere yazdıklarım roman olur,
Bugünkü yazım anayı, babayı ağlatanlara...

Ve yardım sevmez zengin şımarıklara...

..
KÜRÜN: Sivas yöresinde, hayvanların su ihtiyacı için çeşmelerin yanına yapılan, birbirine bitişik ve birkaç bölümden oluşan dikdörtgen şeklindeki su toplama havuzuna (ahşap ve betondan yapılmaktadır ) denir....