GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı

www.haber2000.com

Değerli okuyucular..

Hani toplumda bir arabesk ifadesi var… “Ya benim olursun, ya da toprağın”..

Ve yine bir arabesk şarkı var; “Seni bu aleme rezil ederim”..

İşte CHP’de bu kafayı yaşayan birçok isim var.

Kılçıçdaroğlu’na karşı “Değişim” ve “başkaldırı” bayrağı açtılar..

Kılıçdaroğlu ise; son iki grup toplantısında bunlara açıkça rest çekti, “İşte kurultay, işe Değişim kapısı” dedi..

Şimdi dikkat edin.. Değişim şarkısını ağızlarından düşürmeyen ve başkaldırı ilanı yapanlar kimler?

Mesela bunlardan bazıları dün CHP’nin grup toplantısına bile katılmadılar..

Bülent Tezcan, Engin Altay, Veli Ağbaba, Seyit torun, Ali Öztunç ve Özgür Karabat..

Bu isimler kim? Çok uzun yıllardır CHP’de koltuğu ve unvanları olanlar.

Tabiri caiz ise CHP’yi ölünceye kadar kendilerine geçim kapısı olarak kullanmak isteyenler..

Ve CHP eski milletvekili Dr. Aytuğ Atıcı, Partici Eğitim Sorumlusu görevince son verilince hemen şöyle konuşmaya başladı;

"CHP’nin bu kadar sıkıntılı döneminde adaylık için taban bizi işaret ediyor. Genel Başkan Adayıyım"

Sen neymişsin be Aytuğ hoca? Haberimiz yokmuş.. CHP yıllardır senin değerinin farkına varmamış..

Birçok konuda ileri- geri konuşmalar yaptığı ve siyasi ahlaka uymayan tavırlar sergilediği için iki kez disipline verilen ve şuanda partiden tamamen ihracına kesin gözüyle bakılan Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan..

Şimdi çıkmış, Bolu’dan, Ankara’ya  kadar “Değişim” yürüyüşü başlattı.. Yürüyor, yürüsün..

Tabi bu yürüyüş “CHP’de Değişim” yürüyüşü falan değil, Kılıçdaroğlu’na karşı intikam yürüyüşü. Kılıçdaroğlu’nu yıpratma yürüyüşü..

Ve tabi ki Meral ablasına, “beni unutma, Bolu’dan adayınız olurum” mantığı ile selam çakma yürüyüşü..

Değerli okuyucular..

Şimdi bu isimlere, görevleri ve unvanları alınmadan önce sorsanız, şöyle derlerdi;

“CHP dava partisidir, CHP hizmet partisidir, bizde halkımıza hizmet için buradayız.. Bize partinin kapısında bekçilik görevi de verilirse yaparız” falan- filan edebiyatları..

Şimdi unvan ve koltuklarını elinden alan CHP’ye ve Kılıçdaroğlu’na karşı ne hareketi başlattılar?

“CHP, ya benim olursun, ya toprağın. Kılıçdaroğlu, seni bu âleme rezil ederiz”… 

Ekrem İmamoğlu… 28 Mayıs seçimi akşamından beri “Değişim, Değişim” diyor..

“MYK ve danışmanların değişmesi yetmez. Lider de değişmeli. Ben değişim hareketine talibim” diyor ..

Yani, her ifadesiyle, her hareketiyle Genel Başkanlığına aday olduğu mesajını net bir şekilde veriyor..

Fakat… Kılıçdaroğlu rest çekince geri durdu, bu kez çocuksu işlerle gözdağı vermeye başladı..

Bu zat, Genel Başkanlığa adaylığını açıklayacağı yerde, tutup, iktidar için internet sitesi açtı

Peki, ne işe yarayacak bu site?

Değişim başkaldırısına partililer davet ediliyor.. Kısa bir süre sonra diyecek ki;

“Bak baba… Partililer beni istiyor… Gel pazarlık yapalım, anlaşalım”

Kılıçdaroğlu ile ne anlaşması yapmayı hedefliyor?

“Sen Genel Başkanlık koltuğunu bırak, bana destek ver, ben lider olayım” pazarlığı mı?

Hayır..

Eko… Bu çıkışları ile evde ki bulgurdan da oldu… Şimdi, Kılıçdaroğlu ile evde ki bulgurun kendisinde kalması pazarlığının yollarını arıyor..

Yani; Artık İstanbul Büyükşehir adayı gösterilemeyeceğini çok iyi bildiği için, “Baba bari, İstanbul’a beni yeniden aday göster” demek için gözdağı internet sitesi kurdu..

İmamoğlu… Kıvırma… Adaysan çık açıkla.. Aday değilsen çocuksu işlerle uğraşma.. 

Ne .. Mansur Yavaş ne mi olacak?

Yahu adam bir daha aday gösterilmeyeceğini biliyor.. Hakiki CHP’li değil, ithal..

Şimdi kalkıp ta Kılıçdaroğlu’na, CHP’ye nasıl başkaldırsın, Değişim istesin?

Bir umut var tünelde… İYİ Parti kendisini Ankara adayı gösterirse bel ki CHP’den destek alır mantığı ile susup, kenardan, köşeden kargaşayı izliyor..

Algı dönemi de bitti.. Algılar da yaratamıyor..

Üzerine gitmeyin adamın… Bırakın kendi haline kalsın…