Av. ERDOĞAN KILIÇ yazdı
İSTİFA !
..
"Grup başkanvekilliği seçimini bile kaldırıp atamayı getiren bu yönetimle yollarımı ayırıyorum" sözüne itiraz edemedim.
"Merkez yoklaması yöntemi uygulanarak belirlenecek adayların toplam sayısı TBMM üyeliği için adayların saptanması esnasında Genel merkezce YSK Başkanlığına sunulan partinin gösterdiği milletvekili adaylarının %15 'inden fazla olamaz " ben merkeziyetçiliğine de vurgu yapsa yine itiraz edemezdim.
Çünkü %5 SPK’nunda tanınan kota + %15 tüzükle sağlanan kota = %20
600 vekil adayı X %20 kota = 120 vekil adayını isterse genel merkez belirleyebilecektir.
Tüzüğümüzün; m. 52/4 maddesindeki hükümler, parti içi demokrasinin uygulanma kriterlerine maalesef uymamaktadır.
Sayın Muharrem İnce parti içi demokrasi vurgusu yaparak gittiğini söylese, bu husustaki eksikliklerin giderilmemesinin sıkıntılar doğurduğuna biz de dikkat çekerdik.
Ancak Sayın İnce'nin ilk açıklamalarının şu andaki iktidarın anti demokratik, hak, hukuk, kural tanımaz tavırlarına karşı değil de, ayrılıp gittiği partiyi kamuoyunda tartışılır kılmak adına olduğunu görünce ister istemez burukluk yaşıyoruz.
Parti içi demokrasi, daha iyi hizmet, kucaklayıcı bir genel merkez, kuruluş ilkelerine bağlılık, örgütlerde liyakat, ahlak, özveri, belediyelerin örgüt işlerine karışmaması hepimizce öne çıkartılan kriterlerdir ki, bu hususta yaşadığımız eksikliklerden dolayı partimizden istifa yolunu asla düşünmedik.
Bir Tarih öğretmeni ve yılların hukukçusu olarak ben de çok engellendim, EŞİT YARIŞMA KOŞULLARI ELİMİZDEN ALINARAK haksızlıklara uğradım, hak etmeyenlerin yükselmelerine tanıklık ettim ama bunların yanlışlığını gidermek adına hep partimde kalarak mücadeleyi seçtim.
Ben partimizin "KURULUŞ VE İLKELER" ini, "AMAÇ" maddesinde dile getirilen " CHP’nin amacı, ilkeleri ve değerleri doğrultusunda, özgürlükçü, eşitlikçi, katılımcı, kuvvetler ayrılığını ve hukukun üstünlüğünü esas alan, çağdaş laik ve çoğulcu bir demokrasi" yi benimsedim ve bu amaç doğrultusunda da mücadelemi sürdüreceğim.
Sayın İnce beyanlarıyla iktidar olmak yerine, muhalefette kendisine yer açmak çabasındadır. Bu anlayış umut aşılamaz, karşılıklı kızgınlıkları daha da derinleştirir.
CHP, önceki ve mevcut yönetiminin yıllarca oy oranımızı arttıramadığı sabittir.
Kurucu partinin ülkenin 1/3 de olmadığı da maalesef bir gerçekliktir.
Parti içi aday belirlemelerde tabanın hassasiyetlerinin çoğunlukla göz ardı edildiği yine başka bir gerçekliktir (Menemen Olayı hala hafızalardadır) .
Partimizin milletvekillerinin birçoğunun meclis performansları bile bilinmemektedir. Oysa tüm vekillerimizin ateşten gömlek giydiklerini herkese göstermeleri hepimizin beklentisidir..
Bunlar tamam da ; Sayın İnce'nin partimizin ABD’den demokrasi dilendiğini söylemesi abartı ve bunca verilen mücadeleye kara çalmak, Aşık Mahsuni'nin dillerden düşmeyen türküsü "AMERİKA KATİL, KATİL " i hala gür sesle söyleyen kitlelere de haksızlık etmektir..
CHP, tüm parti içi olumsuzluklara rağmen, hala bu ülke insanının en güvenilir limanı ve umududur.
Yerel seçim başarılarının da hakkını ayrıca teslim etmemiz gerekir..
Partimiz dünyanın en köklü kurumsal örgütlülüğüdür. Bu örgütlülük içerisinde yöneticiler gelir giderler ama Atatürk ve arkadaşlarının bu emaneti hep ayakta kalmaya devam edecektir.
Şimdiki yöneticiler de zaman gelip görevlerinden çekilecekler ve yeni gelen kadrolar var olan ya da sonradan ortaya çıkan eksiklikleri giderecek ve ben merkeziyetçi anlayışları mahkum edeceklerdir.
Evet, bir yeni Karaoğlan'ımız olmadı, 12 Eylül darbesinin etkisini hala atamadık ama hala ayaktayız ve direniyoruz.
Bu direnç mutlu, mesut insanlar ülkesinde adil ve demokratik bir yaşam mücadelesini sürdürmek için ilelebet de sürecektir..
Siz demokratik hakkınızı kullanarak gittiniz, ben de çoğu doğrularına doğru demediğim yöneticilerle partimde kalıp, ortak doğruyu bulmak adına mücadelemi sürdüreceğim.
Tüzük kurultayında bazı maddelere kabul oyu vermedim, çünkü demokratik bulmadığım içindi, örgütün yenilenmesi için imza verdim, çünkü iktidar olacak bir kadro yenilenmesini doğru bulduğum içindi, şimdi de tercihimi partimde kalmak ve bu çatı altında mücadele etmek adına kullanıyorum.
Çünkü bu parti sadece tabeladan ibaret olmayıp, Atatürk ve ülkeyi kurtaran kahramanların ayak izlerinin ve fikirlerinin hala diri durduğu bir partidir.
Gidenin yolu açık olsun demek gelmiyor içimden, kalsaydınız da; "BİR OLALIM, İRİ OLALIM, DİRİ OLALIM " şiarıyla söküklerimizi birlikte dikseydik diyorum.
Bu Haber 195575 Defa Okunmuştur