Av. ERDOĞAN KILIÇ yazdı
NE BİLİN?
Saçlarıma aklar düştü görürüm,
Çektiğimiz bunca derdi ne bilin.
Sanki bal börekle geçti günlerim,
Bir ekmekle gün bittiğin ne bilin?
Sofra bizde bir çorbayla kurulur,
Bir tahta kaşıkla safa durulur,
Bir fazla içersen şamar vurulur,
Bir zamanlar Anadolu, ne bilin?
Gurbete gidenler keyfe gitmedi,
Açlıktan kaçtılar, ekmek yetmedi,
Çileli günleri bir gün bitmedi,
Sırasız ölümler nedir, ne bilin?
Kambur olur köyün kızı erkeği,
Çocuk yaşta yüklemişler heybeyi,
Küçük yürümeden alır Helkeyi,
Kilosundan ağır yükü ne bilin?
Sever birbirini Ahmet’le, Ayşe.
Bir umut yeşerir çocuk bedende,
Birkaç çocuk büyütürler peş, peşe.
Her çocuk bir ırgat, bunu ne bilin?
Ne doktor bilirler, ne bir hemşire.
Kolu kırılırsa sınıhçı nerde?
Hasta olma aman, düşmezler derde.
Tohumuna para vermez, ne bilin?
Sanma bey, paşaydı bizim babamız,
Toprak damlı, taş sedirli odamız,
Bayramdan bayrama olur havamız,
Oda bir portakal, para ne bilin?
Biz kızmadık, küsmedik o yaşama,
Yoktu, saklanmadı olan sofrada,
İnsanca yaşamı ta o zamanda,
Yüreğimde hep yaşadım, ne bilin?
Bana saray, saltanatlar vermeyin,
Bir kulübe, bir alaçık derleyin,
Bir Kangal it, bir de keçi eğleyin,
Erdoğan'ın gönlü sade, ne bilin?
Bu Haber 107219 Defa Okunmuştur