Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, ''Halkın Otobüsü''yle başladığı İstanbul yerel seçim turuna devam ediyor..
CHP Milletvekili Gürsel Tekin'in dğerlendirmlerinden satır başları;
''Türkiye’nin haline çok iyi bakın. Millet ağlarken saray gülüyor''
'Millet tarlalarının, fabrikalarının, evlerinin tapusunu, traktörlerinin, arabalarının ruhsatını bankalara kaptırma korkusu içinde yaşıyor. Çarşıda, pazarda, sebze ve meyve artık taneyle, gramla satılıyor. Millet ucuz soğan, patates, domates alabilmek için saatlerce kuyruklarda bekliyor. Babalar evlatlarına cep harçlığı bile veremiyor.
İşsiz gençlerimiz Meclis’in önünde kendini yakıyor, intihar ediyor. Saray iktidarı ne yapıyor? Milletten kopmuş, gözleri kör, kalpleri mühürlü vatandaşın feryadını duymuyor. Saray çevresi yazlık, kışlık, uçan saraylarda gününü gün ediyor.
Damatlar bakan, teyze oğulları genel müdür atanıyor. Akrabalara, yandaşlara devlet kadrolarında ballı maaşlar bağlanıyor. Havuz müteahhitleri dolarla, euroyla garantilenmiş gelirleri ceplerine atıyor. Vatandaş hayat pahalılığından, işsizlikten bir kuru soğana muhtaç. İşçimiz, çiftçimiz, sanayicimiz kan ağlıyor. AKP düzeninde millet ağlarken saray gülüyor.''
Sadece bir yıl içinde işsiz sayısı 1.5 milyon arttı
''AKP hortumcu piyasa ekonomisi demektir. Bu ekonominin temeli israf ve yolsuzluktur. Bunlar milletin verdiği paraları har vurup harman savurdular, milleti işsizliğe mahkum ettiler. İşsizlik rekor bir seviyeye çıktı. 24 Haziran’dan sonra ekonomi şahlanacak dediler işsizlik şahlandı, yüzde 13,5’e çıktı.
İŞKUR’a kayıtlı işsiz sayısı 3 milyon 953 bine ulaştı. Kayıtlı işsiz sayısı sadece 1 yılda 1 milyon 535 bin arttı. Gerçek işsiz sayısı 7,5 milyona dayandı. Bugün Türkiye’deki işsiz kardeşlerimizin nüfusu, dünyadaki 93 ülkenin nüfusundan fazla. İşi olanların durumu da iyi değil. Her 100 çalışandan 34’ü sigortasız, kayıt dışı çalışıyor.
Dünyada 182 ülke var. İşsizliğin en yüksek olduğu 34’üncü ülkeyiz. Türkiye bugün işsizlik bakımından Afrika ülkelerinin bile gerisinde bulunuyor.''
Devletin her çiftçiye tam 68 bin 386 lira borcu var
''Üretim olmayan yerde bereket de olmaz, zenginlik de olmaz. Bugün Türkiye’de kıtlık varsa, yokluk varsa israf ve yolsuzluk nedeniyle var. Bunlar üretime gidecek parayla saraylar yaptılar, yandaşları beslediler, ceplerini doldurdular, milleti yokluğa mahkum ettiler.
Tarım devriminin yapıldığı topraklarda bunlar tarımı bitirdiler. Çiftçinin malı para etmiyor. Mazota, gübreye, ilaca gücü yetmiyor. 2002 yılında bir kilo gübre almak için çiftçimiz 1,7 kilo buğday satıyordu. Bugün 2,7 kilogram buğday satsa ancak alıyor. Besici 2002’de 1 litre çiğ süt satıp 1,7 kilo süt yemi alıyordu.
Şimdi 1 litre satsa ancak 1 kilo süt yemi alıyor. 17 yılda Tarım Kanunu gereği çiftçiye ödenmesi gereken para 271 milyar. Ödedikleri para 121 milyar. Bunlar çiftçinin 150 milyar lirasını gasp ettiler. Bu 150 milyar lirayı israf çukurlarına gömeceklerine çiftçiye verseler, bu milletin çiftçisi bu ülkeyi 3 kere doyurur.
AKP’nin her çiftçiye tam 68 bin 386 lira borcu var. Devlet borcunu çiftçiye ödemiyor, çiftçi bankaların elinde borç batağına giriyor, üretimden çekiliyor. 2002 yılında 239 milyon dönüm tarım alanı işleniyordu. Bugün 197 milyon dönüme düştü. İki Trakya büyüklüğünde alan artık ekilmiyor.'
Bu Haber 454954 Defa Okunmuştur