www.haber2000.com

KAYYIM HEYETİ ATAMA KARARI, DİYARBAKIR’DA TEPKİLERLE KARŞILANDI

CHP’nin en başarılı İl Başkanlarından olan ve her gün halkın içinde siyasi çalışmaların yürüten, CHP’nin trendini en kısa zamanda olağanüstü yükselten Diyarbakır İl Başkanı Gönül Özel, göreve geldiğinde parti ilkelerine aykırı tavırlar sergileyen bazı ilçe başkanlarını görevden almıştı.

Görevden alınan ilçe Başkanları ise Ankara’da 9. Sulh Hukuk Mahkemesine müracaat ederek, CHP Diyarbakır İl Başkanlığına kayım atanmasını ve olağanüstü kongreye gidilmesini talep etiler.

Mahkeme ise detaylı inceleme yapmadan CHP Diyarbakır İl Başkanlığına 7 kişilik kayım heyeti atadı ve kısa zamanda da kongreye gidilmesine hükmetti.

Kayım heyeti atama kararı Diyarbakır’da geniş kitlelerde tepkilerle karşılandığı gibi, mevcut İl Başkanı Gönül Özel;

“Buradayım, halkımıza sözler verdik, görevimizin başındayız, Hukuki süreç bitmiş değil, Hukuki mücadelemiz devam edecek” diye mesaj verdi.

Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi, CHP Diyarbakır İl Başkanlığına; Canan Tanış, Behçet Gezer, Muzaffer Değer, Mehmet Beşir İpekçi, Devrim Budak ve Süleyman Berberoğlu’nu kayyım olarak atadı.

GENEL MERKEZ OYUNUN FARKINA VARMIŞ VE İLÇE BAŞKANLARININ KONGRE TALEBİNİ RET ETMİŞTİ.

HABER SİTEMİZE KONUŞAN İL BAŞKANI GÖNÜL ÖZEL İSE; “KİMSELERİN, BAŞARILI ÇALIŞMALARIMIZI ENGELLEMEYE GÜCÜ YETMEYECEK. GÖREVİMİZİN BAŞINDAYIZ” dedi

Haber Sitemize konuşan CHP Diyarbakır İl Başkanı Gönül Özel; Hukuki sürecinin daha bitmediğine ve yönetim kurulu ile birlikte görevlerinin başında olduklarına işaret ederek şunları söyledi;

“Benim görevden aldığım ilçe başkanları olağanüstü kongreye götürmek için imza topladı. Genel merkez kongre kararı almayınca, mahkemeye verdiler.

Mahkeme de kayyum atanması yönünde karar vermiş. Mahkemeden böyle bir karar çıkmış olması bizim çalışmalarımızı yapmayacağımız anlamına gelmiyor. Hukuki süreçler bitmiş değil, teşkilatımız çalışmalarına devam edecek.

Ülke olarak zor günlerden geçtiğimizi, derin bir ekonomik buhranın içinde olduğumuzu hepimiz çok iyi biliyoruz. Tüm bu ekonomik sıkışmışlığın içerisinde, artan şiddet olayları canımızı yakıyor.

Ancak ben, asla umutsuz değilim, milletimiz de olmamalıdır. Çünkü biz, yurttaşlarımıza bir söz verdik, güzel Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıracağız. Bunun için milletimizle ilçe, ilçe, sokak, sokak buluşuyor, dertleşiyor, kucaklaşıyoruz.

Hiç kimsenin kimliği, inancı ve yaşam tarzı dolayısıyla ötekileştirilmediği, hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği, her evde huzurun ve bereketin olduğu, önce israf ve yolsuzlukların, ardından da yoksulluğun tarihe gömüldüğü bir Türkiye’yi, hep birlikte, el ele inşa edeceğiz.

Artık hiçbir yer kale değildir. Türkiye bizim hepimizin.

Her ilde, ilçede, mahallede, köyde, mezrada büyük uyanışı görüyoruz. Gidiyoruz, tanışıyoruz, kucaklaşıyoruz.

Diyarbakır için, Türkiye için geliyoruz. Halkımıza sözler verdik”