CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Mitingleri ihmal etmiyoruz. Günde bir miting yapmak yerine günde dört toplantı yapıyoruz. O toplantılara CHP'liler gelmiyor, bize mesafeli olanlar, oyunun rengini değiştirmek isteyenler geliyor. Bize arzu ettikleri her soruyu soruyorlar. Biz onlara samimi olarak cevap veriyoruz. Eğer bir ittifak olacaksa bu ittifakı sandıkta yapacağız. Yönetim, ekonomi, işsizlikten şikayeti olan vatandaşlarla sandıkta ittifak yapacağız. AK Partili kardeşlerim, ülkücü kardeşlerim oy verecek. Sonuçta bizim adaylarımızın lehine her görüşten insanların oy vermesini istiyoruz" dedi
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satırbaşları,
Meydanlada mitinglerde aslında ağırlık vermiyorum. Aslolan mitinge gelmeyen vatandaşlarla, kanaat önderleriyle birlikte olmak. Nabız çok iyi. Çok güzel bir ilgi var. Vatandaşların ekonomik açıdan şikayetleri var özellikle. Hatta birisi bugün 'aç olsan projeyi ne yapacak' diyordu. Bunu söyleyen bir banka müdürüydü. Baktığınızda nabız fena değil, bizim açımızdan iyi. Vatandaş çok dertli. 'Bunları niye dile getirmiyorsunuz?' diyorlar. Biz de Meclis'te, sokakta söylediğimizi belirtiyoruz.
"GÜNDE BİR MİTİNG YAPMAK YERİNE TOPLANTIYI TERCİH EDİYORUZ"
Pendik'te, Sultanbeyli'de kanaat önderleriyle beraber olduk. Onların sorunlarına nasıl çözüm ürettiğimize onlara anlatmak gibi çabamız oldu. Mitingleri ihmal etmiyoruz. Günde bir miting yapmak yerine günde dört toplantı yapmak. O toplantılara CHP'liler gelmiyor, bize mesafeli olanlar, oyunun rengini değiştirmek isteyenler geliyor. Bize arzu ettikleri her soruyu soruyorlar. Biz onlara samimi olarak cevap veriyoruz.
"AK PARTİLİ VE ÜLKÜCÜ KARDEŞİM GELİP BİZE OY VERECEK"
İttifakla ilgili yasa çıktı. Millet ittifakıyla, Cumhur ittifakı gerçekleşti. Yasal altyapısı vardı. Şimdi siyasal partilerin genel yönetimlerde ittifakın söz konusu değil. Yasal altyapısı değil. Burada İYİ Parti ile aramızda oturup işbirliği yaptık. Saadet Partisi'yle temasımız var. Biz asıl ittifakı sandıkta yapıyoruz. Eğer bir ittifak olacaksa bu ittifakı sandıkta yapacağız. Yönetim, ekonomi, mutfaktaki yangından, işsizlikten şikayeti olan vatandaşlarla sandıkta ittifak yapacağız. AK Partili kardeşlerim, ülkücü kardeşlerim oy verecek. Sonuçta bizim adaylarımızın lehine her görüşten insanların oy vermesini istiyoruz.
"BİZİM İŞBİRLİĞİMİZ ÇIKARSIZ BİR İŞBİRLİĞİDİR"
Geçmişte AK Parti'ye veren vatandaşlarımızın çoğunun huzurdan, barıştan, sevgiden yana oy kullanacağını düşünüyorum. İstanbul'da Ekrem İmamoğlu'na oy vereceklerini düşünüyorum. Tabanımız açısından oturup, konuştuk. Türkiye'nin yaşanan krizi aşmak, tıkanan demokratik kanalları aşmak gibi, vatandaşın bir görevi var. Demokrasiden yana olanlar bir araya geldiğine göre, oturduk uzun uzun konuşuldu. Onlardan iki genel başkan yardımcısı bizden genel başkan yardımcıları kendi örgütlerimizin nabzını tuttuk, güzel bir işbirliğini gerçekleştirdik. Bu işbirliği çıkarsız bir işbirliğidir.
"KARŞI TARAFTA DAHA BÜYÜK GÜRÜLTÜLER OLDU ASLINDA"
Biz bir yerde belediye başkan adayımızı belirledik diyelim. Sonra işbirliği içerisinde geri çekmek zorunda kaldık. Elbette o arkadaşımızda teşkilatımızda burukluk olacak. İnsani bir şey bu. Ancak neden geri çektiğimizi arkadaşlarımız da gayet iyi biliyorlar. İşbirliği demek zaten fedakârlık yapmak demektir. İYİ Parti de fedakarlık yaptılar. Ankara'da çok ısrarlıydılar. Mansur Bey CHP'den aday oldu. Bursa'yı istedik. Sorunu bir anlamda çözdük. Sonuçta belki de bizim demokrasi tarihimizde örnek olacak bir işbirliğini gerçekleştirdik. Karşı tarafta bir panik havası esti. Alelacele toplandılar ve kendilerine göre bir şeyler yaptı. Öbür tarafta daha büyük gürültüler oldu aslında.
"BU ÜLKEDE HERŞEY VAR AMA NEDEN HERŞEY İTHAL EDİLİYOR"
Çiftçi niye malını pahalıya maleder. Keyfinden mi? Mazota, benzine, ilaca, gübreye, fideye zam yapıyorsun? Çiftçiye diyorsun ki 'eski fiyattan satacaksın'. Adam üretemiyor. Cennet gibi ülkeyi cehenneme çevirdiler bunlar. Bu ülkede ne yetişmez? Fasülye, nohut yetişir, mercimek yetişir. Canlı hayvanı olur bu ülkenin. Şimdi bütün bunların hepsini ithal ediyoruz. Su var, güneş var, hangi gerekçeyle ithal ediyoruz. Ben çiftçiyi desteklerdim. Tarım Kanunu hiç uygulanmadı. Kanun yüzde 1'ini vereceksin diyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Tarım Bakanı Fransa'ya gitsin. Fransız Tarımına yaptığı katkı yüzünden şovalye madalyası alsın.
"BU PARANIN YARISINI ÇİFTÇİYE VERSENİZ TÜRKİYE'Yİ BESLER"
Türkiye'de neler yapılması gerektiğini 13 madde olarak saydık. Kalktılar beni suçladılar. Neden krizden çıkışın yol haritasını bize gösteriyorsun diye. Akıl alacak şey değil. Türkiye'yi kim borçlandırdı? Trump kalkıp, Erdoğan'a şunu mu söyledi: Ey Erdoğan tüm ihaleleri dolarla yap. Köprü geçişler, tüp geçişler, bunları dolarla belirlemesini Trump mı söyledi. Trump A söyler B söyler. Ben kendime bakarım. Londra'daki bir avuç tefeciye ödenen faiz 149 milyar. Çiftçiye bunun yarısını yarısını verseniz bütün dünyayı besler.
"TRUMP'A ERDOĞAN, BAHÇELİ TEPKİ VERMEDİ BEN VERDİM"
Türkiye'nin beka sorunu yok, yöneticilerin beka sorunu var. Dışarıdan gelecek teröre karşı Türkiye'nin önlem alması kadar doğal bir şey var mı? Rahmetli Ecevit, Turgut Özal, Demirel zamanında yok muydu? Ne bekası? Bir sorun var, Türkiye'yi emperyal güçlerin oyuncağı hale getirdi. Erdoğan'ın söylediği güzel bir laf var 'borç alan emir alır' demişti. Şimdi emir alıyor. Trump 'Türkiye'yi mahvederim' dedi. Kim tepki verdi? Ben tepki verdim. Erdoğan tepki verdi mi? Hayır! Bahçeli tepki verdi mi? Hayır.
"MART'IN SONU BAHARDIR SÖZÜNÜ İZMİTLİ BİR VATANDAŞ BULDU"
Bizim medyaya kapalı toplantılarımız var. O toplantılarla görüşüyoruz, tartışıyoruz. Bunlar sayısal olarak ciddiler, bir anlamda kanaat önderleri durumundalar. Kent yoksulları var.Bunlar düne kadar AK Parti'ye oy veriyorlardı. Bunların hepsi belirleyici olacak. İzmit'te kahvede otururken canı yanan bir vatandaş 'Martın sonu bahardır' dedi. Bu çok güzel bir ifadeydi. Hepsinin canı yanmış vaziyette. düne kadar rahat geçinen bu insanlar geçinemiyorlar.
"SAYIN ABDULLAH GÜL İLE 6-7 AY ÖNCE GÖRÜŞTÜM"
Sayın Gül zaten bu konuda açıklama yaptı. Yakın zamanda değil 6-7 ay önce belkide. Taşeron işçileri Türkiye'nin gündemine getiren kim, onlara kadro verilmesinin yolunu açan kim? Biziz. Asgari ücretin 2 bin 200 lira olması söyleyen kim biziz. Asgari ücretlilerin sorunlarını dile getiren kim? Biziz. Onun dışında emekliler var. Emekliye 2 maaş ikramiye verilmelidir diyen kim? Biziz. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde sokak ekonomisi çalıştayı düzenledik. Bunlar sahipsiz insanlar.
Bu Haber 722369 Defa Okunmuştur