GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
Biliyorsunuz uzun süredir; CHP’li İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanları kamuoyunda; “halk için çok çalışıyoruz, başarımızı kıskanıyorlar, bizi engelliyorlar” falan ifadelerle algı balonları şişirip, uçuruyorlardı..
Orta halli bir kar yağdı.. İstanbul ve Ankara’da kısa sürede yolar kapandı, buzlar oluştu, araçlar resmen yollarda dans edip, birebirlerine çarptılar..
Hele, hele İstanbul’da 6 kadar vatandaş yolarda mahsur kaldılar, evlerine gidemediler, camilerde, AVM’lerde ve otellerde yattılar..
Yine binlerce vatandaş evlerinde çıkamadılar..
Kimleri de yollarda kaza yapan araçlarını orada bırakıp, gittiler..
Peki, bu sürede; bu “başarılı” Belediyeler, Başkanları nerede idiler? Ne yaptılar?
Yine beceriksizliklerini çeşitli algılı savunmalarla kapatmaya çalıştılar..
Ankara’da EGO otobüslerini bile vatandaşlar inerek, itekleyip, yürütmeye çalıştılar..
İstanbul’da; 60 temizleme aracı arızalı çıktı, iş yapamadı.. Birçok temizleme iş makinaları yollarda mahsur kaldı, onlarda yardım istediler..
Bir temizleme iş makinasının şoförü aracı devirdi, yan yatırdı.. Polis ekipleri geldi.. İş makinasını kullanan şoför büyük oranda alkollü çıktı..
Tabi yollarda binlerce vatandaş mahsur kaldı.. Kaza yapan araçlar yerlerinden kıpırdayamadı.. Yollarda uzun süre mahsur kalan insanlar bırakın bir şeyler yemeyi içecek su bile bulamadılar..
Evlerine gidemeyen binlerce vatandaş; camilerde, AVM’lerde ve valiliğin tahsis ettiği otellerde kaldılar..
Peki, İstanbul’da yaşayan insanlar bu çileleri yaşarken, Cumhurbaşkanı adayı havasında uçan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu nerde idi? Ne yapıyordu?
Aslında kimse bilmiyordu? Ta ki birisi bir fotoğrafı çekip servis edinceye kadar..
Evet.. Servis edilen fotoğrafta; Halkçı partinin, halkçı Belediye Başkanı İmamoğlu, Sarıyer balıkçısında idi..
Tabi bu skandal fotoğrafa; İmamoğlu’na oy verenler dâhil herkes çok sert tepki gösterdi.
Elbette ki; siyasilerde bu rezalet fotoğrafa tepkiler gösteren tweetler attılar..
Ve CHP takımı… Anında yağmur gibi bu tepkileri gösterenlere her türlü hakareti yaparak,
“Bu ne ahlaksızlık? Belediye başkanımızın çalışmalarını kıskanıyorlar.. Çekilmiş eski bir fotoğrafı paylaşarak, kar ile mücadelemizi provoke ediyorlar.. Ayıp, ayıp” gibilerinden sosyal medya sayfalarından paylaşımlar yapıp, balıkçıda keyif çatan Eko’ya toz kondurmadılar..
Bu tür savunma paylaşımlarını; mevcut milletvekilleri, eski milletvekilleri, il başkanları, ilçe başkanları, Genel Merkez yöneticileri yaptılar..
Derken… Saatler sonra İmamoğlu’ndan bu fotoğrafla ilgili açıklama geldi.
Balıkçı da olduğunu doğrulayan Eko, ne diye savundu kendini?
“Yahu, 19 saattir kar ile mücadelede çalışıyorum, 1 saat yemek molası verdim, bunu çok görüp te beni taşlıyorsunuz.. Ayıp, ayıp” falan..
Yahu İmamoğlu… Giyinmişsin damat gibi, takmışsın kravatı… “19 saattir sokakta çalışıyorum” diyorsun..
Yahu, halkçı belediye başkanı; sokakta çalışırken kravatla mı çalışır? Acıktın, bir şeyler mi yiyeceksin?
Yaptırırsın, 50-60 ekmek arası kumanya paketi.. Kumanyaları alıp, gidersin yolda çalışan personelle, mahsur kalan vatandaşlarla beraber ayaküstü yersin, onlara moral verirsin..
Bırak bu palavraları..
Ayrıca yahu Eko.. Merak ediyorum.. Deprem oluyor, sel oluyor sen tatile çıkıyorsun.. Karlar yağıyor sen takım elbise ile balıkçıda çıkıyorsun.. Ne ayaksın arkadaş sen?
Değerli okuyucular..
Peki, İmamoğlu’nun Balıkçı restoranında olduğunu açıklamasından sonra, daha önce tweetler atıp, “eski fotoğrafla, mücadelemizi karalıyorlar, eski bir fotoğrafa sığınacak kadar acizler” gibilerinden hakaretler yağdıranlar ne yaptılar?
Vallahi şok oldular.. Tabi attıkları o tweetleri, hemen sayfalarından sildiler..
Bir tek, CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, daha önceki attığı tweetten dolayı herkesten özür dileyip;
“Ekrem bey gerçekten o restorandaymış.. Bu saatte kadar açıklama yapması gerekirdi.. Gerçekten utandım”..
CHP’NİN, “ZAVALLI” GENEL BAŞKAN YARDIMCISI SEYİT TORUN… EĞER ZERRE KADAR ONURUN, SİYASİ AHLAKIN VE UTANMAN VAR İSE DERHAL GÖREVİNDEN İSTİFA ET
Değerli okuyucular..
Şimdi bakın… Eko’nun o sırada Sarıyer balıkçısında olmadığını savunanların hepsi İmamoğlu’na telefonla ulaşabilecek makamda, mevkide olan isimler..
Yahu birisi de Eko’yu arayıp, “Ya başkan neredesin?.. Vatandaşlar ve siyasi rakiplerimiz bir fotoğraf paylaşıyorlar, senin Sarıyer Balıkçısında olduğunu yazıyorlar.. Bu doğru mu? Doğru değilse neredesin, söyle de ona göre seni savunalım” demiyorlar, deme ihtiyacı hissetmiyorlar..
Beceriksizliğe, vurdumduymazlığa bakar mısınız?
Gelelim; Eko’nun balıkçı da ki tepki yağmuruna tutulan fotoğrafa karşı savunma tweeti atıp, tepki gösterenlere hakaretler sıralayan, CHP’nin “çapsız” Genel Başkan Yardımcısına..
Kim bu Genel Başkan Yardımcısı?
CHP’nin, Yerel Yönetimlerden, yani Belediyelerden sorumlu Genel Başkan yardımcısı Seyit Torun..
Değerli okuyucular… Şimdi elinizi vicdanınıza götürüp, siz karar verin..
Eko balıkçıda iken, balıkçı fotoğrafını paylaşıp tepki gösterenlere ağır hakaretler eden, Belediyelerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, paylaştığı ama sonradan sildiği tweette şu ifadeleri yazıyordu;
“Bu saf kötüklük, zavallı bir tiwitten ibaret.. Fotoğrafın eski olduğunu bile, bile insanların algılarını yalana, yanlışa çekme çabası acziyetini gösterdi yine..
Bu lafların hepsinin altı boş, aklı boş, gönlü boş..
Birazcık utanıp, özür dileyecek misiniz?”..
Evet değerli okuyucular.. Hadi diğer milletvekillerini, il başkanlarını bir kenara bırakalım..
Yahu arkadaş, sen Belediyelerden, Belediye Başkanlarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısısın..
Saatler sonra silmek zorunda kaldığın tweeti, yazmadan, paylaşmadan önce telefonla arasana Ekrem İmamoğlu’nu..
Sorsana nerede olduğunu, paylaşılan bu balıkçı fotoğrafın ne olduğunu..
İşte bu kadar “çapsız ve bilgisiz” yöneticiler..
Sorma ihtiyacı bile hissetmiyor.. Basıyor hakaret dolu tweeti..
Evet Sayın Kılıçdaroğlu, sizin Belediyelerden sorumlu Genel Başkan yardımcınız işte bu kadar beceriksiz ve akıl fukarası
Evet… CHP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Seyit Torun..
Yazıyorsunuz ya; “Zavallı bir tweet”… Sora da diyorsunuz ki; “Birazcık utanıp, özür dileyecek misiniz?”
Sen ne yaptın?
Bu attığın tweeti silmek sorunda kaldın.. Yani; tersi oldu ve sen zavallı duruma düştün…
Şimdi sana halk adına sesleniyorum..
“Eğer zerre kadar onurun, zerre kadar siyasi ahlakın ve zerre kadar utanman var ise; herkesten özür dileyen tweetini at ve bu görevinden istifa et”..
Bu Haber 175763 Defa Okunmuştur