GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
Bakın, yazımın başlığını kimseler hakaret olarak algılamasın veya yorumlamasın..
Toplumumuzda mantıksız fikirlere karşı hep deriz;
“Ne alakası var? Dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı”..
Sizlere bu deyimin net tanımlamasını aktarayım;
“Dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı” atasözü, konuyla ilgisiz, yersiz ve saçma sözler söyleyen kişilere karşı söylenir.
Bu atasözü, birbiriyle bağlantısı olmayan, mantıksız ve alakasız sözleri arka arkaya söyleyen kişilere karşı bir tepki ifadesidir.
İşte ben de bu başlık ifademi; Ankara’da çok, çok sıkışan ve çekilmez hale gelen trafik çilesinin çözümünde;
“Ne kadar alternatif yol açarsanız açın, trafik o kadar sıkışır” diye savunma yapan Sayın Mansur Yavaş başkana “tepkilerim” adına yazdım.
Nedir tepkim?
Benim otomobilim, bisikletim veya herhangi bir aracım yok ama aylardır her siyasi görüşten bana gelen;
“Göktürk bey.. Allah aşkına şu Ankara trafiği çilesiyle ilgili tepkiler koyun ortaya. İnanın 15 dakikalık yolu 1 saate gitmeye başladık ve sinirler yıpranıyor, sürücüler bu sinirle birbirleri ile yolda kavga bile ediyorlar” öneri üzerine bu gün Ankara’da çok, çok sıkışan trafik çilesi ile ilgili analizlerimi ortaya koyacağım..
Önce bana bu sitemleri iletenlere küçükte olsa bir müjde vereyim..
Yıllar sonra da alternatif yollar açmamada ısrar eden Mansur başkan, eline kazmayı aldı ve Yenimahalle yoluna vurmaya başladı.
Ankara Büyükşehir Belediyesi; Ankara’da ki trafik sorununu çözmek adına; Yenimahalle'de Gimat Alt Geçidinde şerit sayısını 4'ten, 6'ya yükseltmek için iş makinalarını kazıya başlattı.
Ve Fatih Sultan Mehmet bulvarında ki 380 metrelik köprünün yapımı maalesef hala sürüyor..
Kilitlenen Ankara trafiği için bunlar çözüm mü?
Asla ve başlangıç projesi yanlış hattan..
Trafik sıkışmasının ana hattı, Kızılay’a geliş ve gidiş yollarının tıkaması ile yaşanıyor.
Evet.. Asıl çare Kızılay noktasına geliş ve gidişleri rahatlatacak alternatif yol güzergâhları yapmak.
Şimdi 7 yıl bekle, sonra “Büyükşehir işbaşında” yazılı iş makinalarını yollarda kazılar da göster, bu Ankaralıları aptal yerine koymaktır.
Değerli okuyucular..
Bakın aynı hatalar Ankara’ya su getirme hatlarında da yaşandı..
Alternatif su getirme hatları oluşturulmadığı gibi var olan ve günde 450 metreküp su veren bir hattın kapanmasına resmen göz yumuldu..
Şimdi yıllar sonra hatalarını anlayıp, su getirmede hat çalışmalarına başladılar..
Uzmanların ikaz eleştirilerini dikkate almadılar.. Zamanlar hep “Cumhurbaşkanı adaylığı ve Cumhurbaşkanı yardımcılığı” olma yolunda harcandı, algılar adına paralar harcandı.
Yani mevcut alt geçitte 2 fazla geçiş güzergahı açmakla kilitlenmiş trafik sorunu asla çözülmez..
Değerli okuyucular..
Uzun yıllardır sokaklarda ve ekranlarda bir mantıksız söylemler sarf ediliyor..
Sorulduğunda; “Mansur başkanı seviyoruz ve icraatlarını beğeniyoruz” deniliyor.
Hemen arkasından… “Peki, Mansur Yavaş’ın 2 tane icraatını sayabilir misiniz?” diye de sorulunca..
Saymada tıkanmalar yaşıyorlar..
Niye? Çünkü, elle tutulur, gözle görülür gelecek yıllara yansıyacak hizmetler, icraatlar, inşalar ortaya konulmadı..
Belediye Başkanlarının görevleri; başkanı olduğu şehri, kenti geliştirmek ve güzelleştirmektir. Bölgede yaşayan insanların yaşamlarını kolaylaştırmaktır..
Ve şunu da vurgulayayım.. Belediyelerin sosyal yardım yapması icraat değildir.. Belediyenin var olan hizmet alanını sürdürmektir..
İşte trafiğin rahatlaması için alternatif yollar açılmış olsa idi, su getirmede alternatif hatlar açılmış olsa idi; bunlar icraattı..
Evet.. Şuan kullandıkları su getirme hatları da, trafik tahtları da; her gün eleştirdikleri, itibar suikastı yaptıkları Sayın Melih Gökçek’in yaptığı hatlardır.
Ben gözlemlerimi ilettim.. Takdir Ankaralıların..
ÖZGÜR ÖZEL, MANSUR YAVAŞ’A; “YA ALLAH AŞKINA Bİ BAŞIMIZDAN GİT TE, İŞİMİZE BAKALIM” MESAJI MI VERDİ?
Değerli okuyucular..
Özgür Özel her geçen günlerde iyice saçmalamaya ve haddini aşmaya başladı..
Adam durmadan; “CHP’yi yıllar sonra Türkiye’nin birinci partisi yaptım” deme rüyasından hala uyanamadı..
O emanet oyları unut Özgür Efendi..
Ve gaflete bak.. “Ben Atatürk gibi bu savaşı kazanan kumandan olmak istiyorum” ..
Yahu ağır şeyler yazacağım, yazmak istemiyorum..
Yahu sen partilileri resmen Ekrem’in ve kendinin siyasi hesapları için durmadan sokaklara, meydanlara döküyorsun, ciyak, ciyak bağırıyorsun..
Hatipliğinde sıfır.. Senin hatipliğinden etkilemen tek bir CHP’li vatandaşa rastlamadım, hep eleştiriyorlar bilesin..
Değerli okuyucular..
Şuan Özgür ve Eko efendiler; inananın 15 Eylül de ki şaibeli Kurultay davası kaosa dönen korkusunu yaşıyorlar..
Ve bu korku ile ne yaptıklarını, ne yapacaklarını şaşırıyorlar..
Özgür Özel son bir aydır ne diyordu?
“Ekrem başkanın Cumhurbaşkanı adaylığı olmaz ise birisi çıkar aday olur” falan..
Ve Mansur Yavaş sorulduğun da ise; “Mansur başkan itilecek bir aday değil” gibi yorum yaptı..
O’da ne? Galiba Silivri’den fırça yedi..
Dün Sinop mitinginde söyledikleri her şeyi çöpe atıp, İmamoğlu’nun duvarda ki afişini göstererek;
“Cumhurbaşkanı adayımız O’dur, başka kimse olamaz.. CHP’nin adayının Erdoğan’ı yenmesi ve yönetim kabiliyeti olan birisi olmalıdır” falan..
Bu mesaj açıkça şudur; “Ya Mansur başkan düş yakamızdan, CHP’den de gidersen git te işimize bakalım, kafamızı, suyumuzu bulandırma”..
Yahu, ben şuan Mansur Yavaş’ın durumunda olacağım ve bu net sözler sarf edilecek, CHP’de bir dakika bile durursam şerefsizim..
Bu ifadeler Mansur Yavaş’a açıkça çok ağır hakarettir..
Kim ne derse desin..
Bu Haber 13077 Defa Okunmuştur