GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular…
“Yalakalıklar” yapmalar ve “taklalar” atmalar sonucu öyle bazı büyük gazetelerde, paralar dolu cepleri ile yazılar sallamakla, millet ve devlet adına yazarlık olmaz, gazetecilik yapılmaz..
Gazeteci ve Yazar.. Toplumda fikir adamı olarak anılır…
Birini mi savunuyorsunuz? Eğer akla ve mantığa uygun ifadelerle savunma ifadeleri kullanıyorsanız, ikna edici olursunuz..
Yok, sırf yalakalık adına kelimeleri uçuşturuyorsanız, kimseler sizlere inanmaz..
Bu tür robotlar sabah kalkıyorlar, havayı koklayıp, kolaçan ediyorlar ve “ne şiş yansın, ne kebap” ruhu ile “yaz babam, yaz” kurnazlığında bulmuyorlar..
Ben, Ülkücü yapıya sahip, Türk milliyetçisiyim.. Bu fikriyatı savunduğum için, devletin ve milletin bekasını her yazımda önde tutmak şeref borcumuzdur..
Değerli okuyucular..
Neden bu ifadeleri yazımın girişinde yazdım?
Türkiye Cumhuriyeti devleti; Demokrasi ile yönetilir.. Zaten demokrasinin ilkeleri olmaz ise, Cumhuriyet te olmaz, insan hakları da olmaz, adalet te olmaz..
Evet.. Ülkemizde ki siyasi çatılar ve liderlerinin hepsi “Demokrasiyi” ayakta tutmak için mücadele verdiklerini her alanda ifade ediyorlar…
Demokrasi olmaz ise zaten siyasi iktidarların karşında muhalefet grubu veya grupları da olmaz..
Devletin ve milletin birliği, dirliği, demokrasinin korunması konusu olunca, iktidarı da, muhalefeti de tek yumruk olurlar ve olmalıdırlar da..
Amma … Sırf iktidarda ki rakibi yıpransın diye devlet ve demokrasi düşmanlarının faaliyet ve eylemlerine destek vermek, aklınca kurnazca güç toplama tacirliği yaparak; “rakibimin düşmanı, benim dostumdur” mantığı ile sinsice tavırlar ve eylemler sergilemenin adı da ihanettir..
Değerli okuyucular..
Belki birileri için “ufak” mesele olarak algılanabilir ama benim bakış açımdan; konuda, mesele de büyük olduğu için, bu gün bu yazıyı yazmak ve elimden geldiğince bazı siyasilerimizi uyarmayı milli görev saydım..
Biliyorsunuz birkaç gündür; kanunlar gereği kapatılan FURKAN Vakfı Başkanı Alparslan Kuytul ve müritlerinin Adana’da ki kışkırtıcı eylemleri ve polise karşı mukavemetleri ve polisin de kendisine karşı çeşitli güçler kullanıp, ağır hakaretler edenlere karşı güç kullanması tartışılıyor..
Daha doğrusu “muhalefet kanadınca” ve onlara yalakalık yapan medya robotları tarafından kıyametler koparılıyor..
Kıyametler; kimi ve kimleri savunmak için?
Evet.. İşte bu nokta çok, çok önemli..
Bu karşı eylem ve söylemlere özellikle; Türkiye Cumhuriyeti devletini kuran ve ülkemize Demokrasiyi hediye etmiş olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, yine demokrasi adına kurmuş olduğu CHP’nin yöneticilerinin öncülük ettiğini üzüntü ile görmekteyiz..
Daha doğrusu cahilce, bilgisizce; “Rakibimin düşmanı kim olursa olsun, benim dostumdur” ihanet mantığı sergileniyor..
Evet… “Cahilce ve bilgisizce” ifadesini özellikle kullandım..
Çünkü Demokrasi ve adaleti iyileştirmek adına yüzlerce yürüyüş düzenleyen ve eylemler yapan CHP’nin yöneticileri, şuan canhıraş bir şekilde savundukları FURKAN Eğitim ve Hizmet Vakfını ve sinsi amacını bilmedikleri gibi, Vakfın başkanı Alparslan Kuytul’un kim olduğunu ve fütursuzca gerçekleştirdiği eylemlerinin hedefinin ne olduğunu bilmiyorlar..
Yok… Eğer, “Biliyoruz” diyorlar ise, net bir şekilde “ihanete, hainliğe bizde ortağız” itirafından başka bir şey olamaz..
Değerli okuyucular…
Peki, bu FURKAN Vakfı ve Başkanı Alparslan Kuytul kimdir? Toplumda yerleştirmek istedikleri karanlık emelleri nedir?
Biliyorsunuz, bu Vakıfın başkanı ve üyeleri geçen aylarda da toplumda kaos yaratmak kurnazlığı ile dünyayı kasıp kavuran salgına karşı alınan tıbbi tedbirleri hiçe sayıp, kabul etmeyerek ve özellikle namazın da kutsallığını da istismar ederek, bu şeytani eylemlerinde kullanmış ve maske takmayı ret edip, açık havada sözde namaz kılma eylemine başvurmuşlardı..
Peki, bu Vakfı kanunlarımız neden kapattı? Yöneticilerini neden tutukladı?
Değerli okuyucular…
Bu sözde hizmet Vakfının müritleri, başkanları Alparslan Kuytul’u anarken; “Hocaefendi” ifadeleri ile anıyorlar..
Şimdilerde müritleri tarafından “Hocaefendi” olarak tanımlanan bu Kuytul zat’ı, 15 Temmuz hain darbe girişimi atlatıldıktan sonra, tutulan demokrasi nöbetlerine katılanlar için bakın neler söylemişti?
Evet… Kuytul’un bu ifadelerini; özellikle Sayın Kılıçdaroğlu’nun ve diğer muhalefet kanadı liderlerinin beyinlerinde ve vicdanlarında ki yorumları çok, çok önemli..
Alparslan Kuytul, tutulan demokrasi nöbetlerine tepkiler göstererek ne demişti?
"Demokrasi dediğiniz zaman; tüm haramları da kabul etmiş oluyorsunuz. Ben söylüyorum, kim Demokrasi için sokaklara çıkarsa gayri İslami bir düzeni savunmuş olur”
Evet, sürekli Demokrasiyi savunmak ve daha ileriye götürmek için söylemler, eylemler sergileyen ve yürüyüşler yapan, yaptıran Sayın Kılıçdaroğlu ve muhalefetin diğer liderline ve yöneticilerine şimdi soruyorum;
“Sizler Demokrasiyi savunmakla, gayri İslami düzenini savunmaktasınız?”
Daha açık yazayım, “sizler gayri Müslüm misiniz?”
Evet.. Yolunu şaşırmış bu sözde hizmet Vakfı başkanı Kuytul, “Demokrasiyi” ve “Demokrasiyi” savunanları böyle tarif ediyor..
İşte, şimdi… Bırakın polis şöyle güç kullandı, böyle güç kullandı martavallarını…
Demokrasi adına, devletin ve milletin birliği adına tarafınızı seçin…
Ve tarafınızı seçtikten sonra da net ifadelerle konuşun..
Sayın Kılıçdaroğlu… Size dostane bir önerim var..
Biliyorsunuz bu sözde Hizmet Vakfı mahkeme kararı ile kapatıldı ve birçok yöneticisi tutuklandı, şimdi de bu tutuklamalara karşı şeytani eylemler yapıp, kamuoyunda destekler toplama peşindeler..
CHP Adana İl Başkanınıza talimat verin… Yanına da bir Avukat ta alarak Adana Adliyesine gitsin, FURKAN Vakfı hakkında, Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca yazılmış iddianameyi ve Asliye Ceza Mahkemelerince verilmiş Karar suretlerini alıp, size ulaştırsınlar..
Ve eğer içinizde zerre kadar Türkiye düşmanlığı yok ise, kararların içeriğini okuyup, delileri görünce, bu Vakfın ve başkanının adını dahi bir daha anmayacaksınız..
Ben yine de sizlere, Vakfı kapatma kararı gerekçelerinden bazı özetler sunayım…
- DEAŞ'a katılmak üzere Türkiye'ye gelenlerin Vakfın yurtlarında kaldıkları ve örgüt faaliyetlerinde yer aldıkları
-Vakfın kurucu başkanı Alparslan Kuytul, 15 Temmuz'da da FETÖ darbe girişimine destek veren açıklamalar yapması
- Vakıf faaliyeti adı altında kuruluş amacı dışında anayasal düzene karşı fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek kamu güvenliğine karşı faaliyet yürütme ve suç örgütü oluşturulması..
-Örgüte üye kazanmak için hedef aldığı öğrencilerin Vakfa ait yurtlarda kalmalarını sağlaması
-Örgütün ideolojisi doğrultusunda, müritlerine sözde "cihat" fikirleri tebliğ edilmesi. Yurtlarda kalanlara savaş görüntüleri izlettirerek örgütü, devlete karşı isyan, ayaklanma içerikli kitapların okutulmasını sağlayarak beyin yıkama taktikleri uygulaması.
- Halkın dini duygularını istismar ederek bağış toplayan vakıf, gelirini bu bağışlardan sağlaması. Gelirinin büyük kısmının kayıt dışı olduğu belirlenen vakfın, sahte makbuzlar düzenleyerek dolandırıcılık yaptığı da tespit edilmesi..
-DEAŞ'a katılmak üzere Türkiye'ye gelenlerin, Vakfa ait yurtlarda barındırılması. Söz konusu kişilerin, vakfın izinsiz gösteri ve yürüyüşlerinde yer alması
-Alparslan Kuytul'un, PKK başta olmak üzere terör örgütlerine destek verdiği de soruşturma sonucu ortaya çıkması
-Vakfa ait sosyal paylaşım sitelerine yüklenen görüntülerinde, FETÖ'nün darbe girişimini destekler mahiyette açıklamalar yapması…
Evet… İçi ihanet ve hainlik dolu bu Vakfı savunmak için kıyametler koparıp, kendini korumak isteyen polisleri suçlayıp, siyasi puan kazanmak isteyen Sayın muhalefet liderleri ve mensupları…
Buyurun .. Bu bilgilerden sonra; içiniz ve vicdanınız rahat ediyor ise destekler vermeye devam edin..
Şunu da aklınıza koyun ki, bu şeytanlara vereceğiniz desteklerle hiç bir şey kazanamayacaksınız, aksine çok, çok şeyler kaybedeceksiniz..
Allah sizleri doğru yoldan ayırmasın.. Temennim bu
Bu Haber 230098 Defa Okunmuştur