http://www.haber2000.com
https://www.facebook.com/osmantopal.tr
» DENİZ GEZMİŞ ve SAĞ-SOL ÇATIŞMASINDA Kİ ACI GERÇEK.. İLAHLAR; ANADOLU’nun GARİBAN EVLATLARINI KURBAN İSTEMİŞLERDİ

DENİZ GEZMİŞ ve SAĞ-SOL ÇATIŞMASINDA Kİ ACI GERÇEK.. İLAHLAR; ANADOLU’nun GARİBAN EVLATLARINI KURBAN İSTEMİŞLERDİ

Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan 45 yıl önce eften, püften sebeplerle İDAM edildiler.. Allah rahmet eylesin hepsine.. Peki, şimdi On binlerce şehidimizin baş katili Apo’yu besleyen Devlet, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını İdam etmekle büyüdü mü?
Paylas
DENİZ GEZMİŞ ve SAĞ-SOL ÇATIŞMASINDA Kİ ACI GERÇEK.. İLAHLAR; ANADOLU’nun GARİBAN EVLATLARINI KURBAN İSTEMİŞLERDİ
Güncel - 05 Mayıs 2017, Cuma 14:46:43
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı

 

www.haber2000.com

 

Birileri kızsa da, homurdansa da veya değişik yorumlar yapsa da, 12 Eylül 1980 zulmünü ve öncesini yaşayan bir Ülkücü olarak acı gerçekleri yazmak istiyorum..

 

Bakınız; cezaevleri aynı zamanda yaşanılan olayların muhasebesinin en doğru şekilde yapılan yerlerdir..

 

İşte; bu doğru muhasebeyi biz Ülkücülerde yaptık, Solcular da..

 

Ve aynı zaman da kimlerle yola çıktığınızı, O kara günlerde kimlerin yanınızda olduğunu ve destek verdiğini tüm çıplaklığı ile teşhis edebiliyorsunuz..

 

12 Eylül 1980 öncesi, Ülkücüler saffında da, Sol kesimde de birçok Dernek ve örgütler vardı.. Bu Dernek ve örgütlerin adı vardı ama yüzde 95’i illegaldi..

 

Peki, bu Dernek ve örgütlerde yer alanların yüzde 98’ini temsil edenler kimlerdi?

 

İnanın, hepsi saf ve temiz duygulu gariban evlatları idi..

 

Aksini ispat edenler, bana 1 tane zengin veya üst düzeyde ki bir siyasinin evladının idam edildiğini göstersin..

 

Bakın bu konuda sizlere kısa ama teşhis ettiğim tarihi örnekle vereyim..

 

Mamak Askeri Cezaevi Prefabrik D-1 Koğuşunda, sağcı-solcu 205 kişi kalıyoruz. Yan şekilde tutulan askeri battaniyeyi 4 kişi üzerimize atabiliyoruz..

 

Koğuşta bizim Ankara Bahçelievler ekibi ile birlikte başka semtlerden gelen Ülkücüler, DEV-YOL, DEV-SOL, THKP-C, TÖB-DER , Aydınlıkçılar var.. Hepsini tek, tek inceledim.. Hepsi, Anadolu’nun  çeşitli bölgelerinden gelmiş yoksul, gariban ailelerin evlatları.. Tıpkı benim Kars’tan geldiğim gibi..

 

12 Eylül öncesi Ülkü Ocakları Başkanlarına bakıyorum, onlarda yine gariban evlatları.. Sol dernek ve Öğrenci Başkanlarına bakıyorum hepsi Gariban ailelerin çocukları..

 

Uluslararası ilahlar, ülkemizde ki işbirlikçi ajanları ile anlaşarak, Anadolu’nun gariban evlatlarını kurban seçtiler..

 

Türkiye’ye Komünizm gelecek diye, Türkiye’ye Faşizm gelecek diye önce birbirimizle kavga ettirdiler.. Aynı silah bir ülkücüyü, bir solcuyu vurarak işi ideolojiden öte kan davasına dönüştürdüler..  Her gün intikam fırtınaları estiriliyordu..

 

Sebebi belli idi… Askeri darbe yapılmasının zemini ve bahanesini oluşturmaktı..

 

Ve böylede oldu .. Gözdağı devam etti .. Bir ülkücü, bir solcu üretilen suçlarla idam edildi..

 

Darbede topladılar hepimizi .. Ülkücülerin sorguları sözde solcu psikopat polislere verilmişti.. Solcuların sorguları  sözde milliyetçi polislere bırakılmıştı.. Zindanlara gidinceye kadar  işkenceler.. Zindanlarda işkencelere devamdı..

 

Kervana katıldığın sözde büyükler, hepimizi zindanlarda yalnız bıraktılar.. Seni savunacak Avukat gönderdiler ama parasını istediler.. Cezaevi’nden çıktıktan sonra kimseler el uzatmadılar..

 

Velhasıl; bu gün olduğu gibi, o zamanlarda da sağda da, solda da, bu vatanı savunacak kerizleri, gariban evlatları idi..

 

Biz bunları cezaevlerinde çok iyi teşhis etmiştik..

 

Bizim kuşağın ülkücüleri de, solcuları da harbi idi.. Şimdikiler gibi kıvırdak değillerdi ..

 

VAHŞİCE UYGULANAN İDAMLAR

 

Bakın benim bu aktardığım teşhisi 45 yıl önce eften-püften suçlarla idam edilen Deniz Gezmiş’te çok iyi teşhis etmişti..

 

Ve İdam edildiği akşam ailesine yazdığı mektupta çok dikkat çeken bir istem vardı .. Diyordu ki; “Kardeşim okusun, bilim adamı olsun” .. “Benim kurduğum örgütü devam ettirsin” demiyordu..

 

Ankara 1'Nolu Askeri Mahkemesi'nin 9.10.1971 tarih ve 971-13 esas 971-23 karar sayısı ile TCK 146-1 maddesi uyarınca ölüm cezasına mahkum edilen Deniz Gezmiş, her ne kadar Ankara-Ayaş’ta doğmuş ise de ailesi Erzurumludur.. Gariban bir memur ailenin çocuğudur..

 

6 Mayıs 1972 tarihinde; Yusuf Aslan, Hüseyin İnan ile birlikte saat 1.00-3.00 arasında idam edildiler.

İdamlarına sebep olan, ileri sürdükleri suç isnadı neydi?

"Anayasal düzeni bozmak" ..” Meşhur 146. Madde..

 

Bu 146. Maddeye yapıştırdıkları suçlar ne idi?

 

“11 Ocak 1971’de Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu adına Ankara İş Bankası, Emek Şubesi’nin soygununu gerçekleştirmek”,

 

“1971 yılında da 6. Filoya mensup 4 Amerikan askerini kaçırmak”

“Silahlı örgüt kurmak” ..

 

Ama tek bir cinayet yok ortada ..

 

Deniz Gezmiş ve arkadaşları motosiklet ile Sivas’ta saklanmak için giderlerken de büyük bir vefasızlık yaşamışlardır..

 

Şimdiler de solcu bilinen bir ünlü isim onları ihbar etmişti. Şarkışla’da yakalandılar ve tutuklandılar.

 

Tek bir cinayeti dahi olmayan bu gariban evlatları vahşice idam edildiler..

 

Türkiye üzerinde planlı hesapları olan uluslararası ilahlar, ortamı daha da hırslı bir kan davası haline dönüştürmek adına böyle istemişlerdi.. Emir yerine getirildi..

 

Şimdi bakıyoruz.. Tek bir cinayeti dahi olmayan Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını keyiflerine göre idam eden bu devlet, On binlerce şehidimizin baş katili bölücübaşı Apo’yu; idam edilmekten kurtarıyor, özel olarak idam cezasını kaldırıyor ve büyük bir adada kıymetli misafir gibi besliyor..

 

Bakın .. Ülkücüler de, solcular da bu kahpe oyunu 12 Eylül Askeri darbesinde çok iyi teşhis ettiği için, 12 Eylül’den sonra Ülkücüler ve Solcular biri birleri ile asla silahlı kavgaya girmemişlerdir, hatta böyle bir yola girmek isteyen yeni nesilin evlatlarını uyarmışlardır..

 

Bu gerçeği gören küresel güçler bu kez, sözde Kürt sorunu maskesi ile PKK eşkıyasını üretmiş ve Kürt-Türk çatışmasını planlayıp, işleve sokmuştur..

 

Temennim şudur ki; Ülkücü kesim de, Solcu kesim de kurban verdikleri evlatlarını andıkları günlerde, şimdiki ve gelecek nesilleri uyararak, bu tür oyunlara gelmemelerini, tahriklere kapılmamalarını istemeleridir..

 

Allah, bir daha o kara günleri milletimize göstermesin..


Bu Haber 2451498 Defa Okunmuştur

OKUYUCU YORUMLARI

UYARI:Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.(Yorum Yapanın Taahütü)Yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Ad Soyad
E-Posta
Yorum

Haber Arşivi

ÇOK OKUNANLAR

Hava Durumu



İçerik Yükleniyor...
Ankara’ya 5 yıldır tek bir kalıcı eser yapamayan, “Çapsız” Mansur Yavaş; dünyanın en büyük tema parkı olan ANKAPARK’ı, siyasi kin ve ağır kıskançlık psikolojisi ile açıkça harabeye çevirtti. Parkta yapılan 83 hırsızlıklara göz yumduğu gibi şimdi de yerel seçimler arifesinde; parkta ki dinozor ve diğer oyuncakları kaldırıp, atacağını ve bu alanı yeşil alan yapacağını duyuruyor, güya Ankaralıların da görüşlerini aldığı anketi aktarıyor.. İşine geldiği zaman da; yıllardan beri “bu park 14- 16 milyar liraya yapıldı, parayı oyuncaklara gömdüler” gibi ciyaklayıp, siyasi itibar suikastları yaptı, yaptırdı.. Parkı harabeye çevirmesinin tek gerekçesi ise; Ağır siyasi kin.. Melih Gökçek yaptırdı diye.. Şimdi, halkı ücretsiz, otobüslerle parka getiriyor. Niye; Parkın kırılan oyuncakları, harabe görüntüsünü görmeleri için.. Zeka özürlüler, Ankaralı sormayacak mı, “Bu parkı kim bu hale getirdi?” diye Sayın İçişleri Bakanı, Sayın Ankara Valisi.. Bu parkı Melih Gökçek Belediyeye süper görüntülerle teslim etti mi? Etti? Park kimin denetimde idi? Ankara Büyükşehir Belediyesinin.. Başkanlar kimdi? Mustafa Tuna ve Mansur Yavaş.. Peki, 5 yılda bu büyük devasa parkı kim bu hale getirdi? Kim harabe olmasına göz yumdu? Mansur Yavaş.. Şimdi bu parkı tamamen kaldırıyor.. Bu park 14 milyara yapılmış ise, sen kimsin ki devletin bu parasını keyfine, kinine göre çöpe atıyorsun? Evet, Sayın İçişleri Bakanı ve Ankara Valisi. Lütfen, derhal parka görevlileri gönderip, zarar- ziyan tespitleri yapılmasını ve parkın şuan ki halinin tespitini ve gerekli soruşturma işlemlerinin yapılmasını Ankaralılar adına sizlerden rica ediyorum...
SAYIN, İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA ve ANKARA VALİSİNE “MANSUR YAVAŞ” ÇAĞRIMDIR.. “KAMUYA AĞIR ZARAR VERDİ, YAPILAN MEGA HİZMETİ; SİYASİ KİN İLE HARBEYE ÇEVİRDİ, ŞİMDİ DE ORTADAN KALDIRIYOR”

SON EKLENENLER

FaceBook

Haber Ara

Copyright ©2010 - Tüm hakları saklıdır.
PHP Haber Sitesi Türkiye Tasarım
Haber 2000- Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Ve kaynak gösterilmeden Alıntı Yapılamaz. Yayınlanan Tüm Haber Ve Açıklamalar İlk Kaynaktan Ulaştırılan Açıklamalardır. Sitemiz Bu Açıklamalara Ekleme Veya Müdahelede Bulunmadan Yayınlar. Yorum,Makale, Sizden Gelenler Bölümündeki Yazılardan Yazanlar Sorumludur. Harici Bilgiler Ayrı Bir Sayfada Açılır. Haber 2000 Bu Linkler Ve İçeriklerinden Sorumlu Değildir.Her Türlü Haber Ve İletişim İçin millitaraf@hotmail.com Adresini kullanabilirsiniz. Sitemizden Daha İyi Yararlanabilmek için Gizlilik İlekeleri Ve Yayın Prensiplerimzi Okuyunuz. Ekonomik Veriler Bilgilendirme Amaclidir.Kullanimindan Dogacak Sorunlardan Sitemiz Sorumlu Degildir. En İyi İnt Exp 8+ 1024x768 Görüntülenir